13.Bölüm

88 4 1
                                    

Odaya geldiğimden beri sadece tavanı izliyordum. Resmen beni öpmüştü bunu düşündükçe midemdeki kasılmalara engel olamıyordum. Sinirliydim ona bağırmak beni ne hakla öptüğünü sormayı istiyordum fakat uyandığında hiçbir şey hatırlamayacağını tahmin edebiliyordum farklı bir öpücüktü masum ve farkında olmadan yapılan bir şeydi, belliydi.
Hoşuma gitmiş miydi? Hayır.
Kafamı karıştırmış mıydı? Evet.
Söylediği şeyleri düşündükçe içimdeki merak daha da artıyordu. Bilmediğim şey neydi neyi öğrendiğimde üzüleceğimi bilmek istiyordum.

Atahanın hayatımla ne gibi bir ilgisi vardı?

Sabah olmuş bense gözümü bile kırpmamış sürekli düşünmüştüm. Oflayarak kalktığım yataktan saçlarımı karıştırarak indim banyoya geldiğimde yansımamla göz göze geldik göz altlarım hemen morarmış içleri kızarmıştı soğuk suyu açıp yüzüme çarptım kafamdaki soru işaretleri artık yanıtlanmalıydı yoksa gerçek anlamda kafayı yiyecektim.

Adımlarım çekingen bir şekilde yukarı çıkarken Atahanın hala uyuyor olduğunu tahmin etmek zor değildi dün gece o kadar kısa sürefe kör kütük olmuştu ağzından laf alıp soru işaretlerimi cevaplandıracağım sırada daha fazla soru işaretiyle dolmuştum.

Güneş ışınları bi anda görüş alanıma girince gözlerimi kıstım anında başıma giren ağrıyla yüzümü ekşittim. Ne zaman uyumasam aydınlık böyle ağrı yapardı bana, acıkan midem mutfağa doğru yol alırken Atahanın odasının kapısına bakmayı ihmal etmedim.

...

Haşladığım yumurtayı tabağa koyup yanına zeytin,peynir ve salam koydum tabağım biraz boş kaldığı için buzdolabına yönelip domates ve salatalığı alıp teyzaha koydum.

'Acaba Atahan kaçta uyanacaktı?' Derin bi nefes aldım. Onu düşünmek istemedikçe kendimi onu düşünürken buluyordum. Dün gece söyledikleri,hareketleri,bakışları, öpüşü..

Aklımdan hiçbiri çıkmıyordu. Domatesi doğramaya başlarken Atahanı doğramak ister gibi dilimliyordum söylediği şeyler yaptıkları aklımdan bir türlü çıkmıyordu beynim onu düşünmek için vardı sanırım. Ona, olanlara her şeye karşı bitmek bilmeyen bi öfkem vardı merak duygum bütün hücrelerimi sarıyordu cevaplanacak onca şey varken belirsizlik beni öfkelendirmekten başka bir şey yapmıyordu. Kafam allak bullakken beni öpmesi her şeyi daha da karmaşık hale getirmişti.

"Oldu bitti işte niye düşünüyorsun sürekli!" kendime yüksek bir sesle kızıp salatalığı doğramaya başladım.

"Düşünme işte..düşünme!" sert sert doğradığım salatalığı canım acıdığı için bırakmak zorunda kalmıştım "Allah kahretsin!" salatalık yerine elimi doğramıştım.

"İyi misin?" elimle birlikte bükülürken duyduğum sese şaşırmadım ve tepki göstermedim bunun yerine etrafta peçete aramaya başladım.

"Lale?" adımı ağzında duymak sinir kat sayılarımın tepeye çıkmasına sebep oluyordu.

Bana uzattığı peçeteyi görünce gözlerimi devirdim ve sol elimi ona doğru uzatarak hamle yaptığımda beni durduran şey bileğimi saran elleriydi.

"Neyin var neden tuhaf davranıyorsun?" elimdeki kana bakıp tekrar suratıma bakınca bakışlarım dudaklarına kaydı sonraysa hemen gözlerine.

"Benden uzak dur!" bileğimi elinden kurtarıp mutfaktan çıktım.

Bana dokuntuğunda vücudumda elektrik akımı oluyordu hayır bundan hiç ama hiç hoşlanmamıştım ondan ne kadar uzak olursam o kadar iyi olacaktım.

"Lale?" arkamdan geldiğini hissediyordum bir anda yerimde durdum ben kahvaltı için oradaydım ve ondan önce gelmiştim neden mutfağı terk eden kişi benim, o gitsin.

TAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin