Draco Malfoy Geçmişe Dönüş/Drarry

8

Narcissa Draco ile beraber Lestarenge Malikanesine gitmiş Lucius'u bir başına bırakmıştı. Lucius neden böyle olduğunu anlamıyordu. Draco'yu seviyordu, elbette seviyordu. Minik ejderhasını nasıl sevmezdi? Çocuğa gerekli ilgi ve alakayı da veriyordu.

Ama elbet bunlara dur diyeceği zaman gelecekti. Draco her Malfoy gibi büyüyecek ve sorumluluklarını yerine getirecekti. Asil, güçlü bir safkan olmak, zayıflıklarını düşmanlarına belli etmemek ve yeterince büyüdüğünde soyunun devamını getirmek.

Draco oğluydu ama aynı zamanda bir Malfoy'du. O buna göre yaşamıştı ve büyüdüğünde oğlu da onun gibi yaşayacak ardından torunu da... Böyle olması gerekiyordu, bu zamana kadar hep böyle olmuştu.

Narcissa da daha önceden buna ses çıkartmazdı ama şimdi... Ugh ona direkt Malfoy adına konuşmamalıydım, çocuk için korkusu varken bahsetmem tetiklemiş olmalı. Sakinleşince bir daha deneyelim.

Lucius Malfoy kesinlikle kalın kafalı ve gelenekçi bir safkandı, bu kesin. Sonraki bir hafta boyunca Lucius düzenli olarak Narcissa'yı mektupları ile yokladı. Ilımlı bir tutum sergilese de Malfoy geleneklerinden uzak kalınmayacağını da belirtmeden duramadı. Pekala, işler iyi gitmedi. Son mektubu baykuşu ile geri   döndü, kül olmuş bir halde.

Draco ve Narcissa olmadan ikinci haftaya girerken Lucius yalnız, üzgün ve kaybolmuş hissediyordu. Sabahları alışkanlık ile uyuyan Draco'yu görmeye odasına gidiyor, boş yatak ile karşılaşıyordu. Öğlen olunca Narcissa'ya sesleniyordu "Bugün Draco'yu ben besleyeceğim." Sesi köşk içinde yankılanıyordu, cevap verecek Cissy'si yoktu.

Lucius bir safkana yaraşır bir şekilde her gün aynı saatte kalkar, yemeklerini yer ve uyurdu. Bugün ise köşkün yalınlığına dayanamayıp erkenden yatağına girdi.

Köşkteydi, Draco'nun cıvıl cıvıl sesleri tekrar kulaklarına dolmuştu. Hızla sese doğru ilerledi. Minik oğlu onu görünce üzerine doğru koşmaya başladı "Bapaaaa şeni şeviyoğum"

"Atla bakalım kucağıma balkabağım." Üzerine hafifçe zıplayan çocuğu kolları arasına alıp yavaşça döndürdü. "Ben de seni seviyorum balkabağım."

Lucius fark etmese de köşk yavaş yavaş karanlıklaşmıştı. Draco'nun sesi şimdi bir bebeğe yakışmayacak şekilde kalın ve pütürlüydü, tekrar hastalanmış gibi. "Beni mi varisini mi seviyorsun baba."

Lucius kafasını kucağındaki Draco'ya çevirdiğinde boşluğu kucakladığını fark etti. "Draco? Draco nerdesin balkabağım?"

Lucius karanlık köşke baktı, Draco'yu aradı. Kendi sesinden başka bir ses yoktu. Hızla odaları dolaşmaya başladığında bir erkek bedeni onu karşıladı. "Kimsiniz?" Arkası dönük beden ile göz göze geldi, bir adım geri gitti. Onun Draco'su ama daha büyük. "Draco?" "Babama selamlarımı sunarım." Ah minik oğlu büymüştü hatta onu safkanlara özgü şekilde selamlıyordu.

"Salazar, Draco ne kadar büyümüşsün balkabağım. Gel sana bir sarılayım." Kendisine oranla küçük kalan bedeni sardı, ama sarılışına bir yanıt alamadı. Sarılmayı sonlandırdığında Draco'nun küçümseyen bakışları ile karşılaştı. "Baba balkabağım mı? Hatta bana sarılıyorsun, ne kadar avam. Bir safkana hiç yakışmıyor davranışların. Lütfen davranışlarına çeki düzen ver. Malfoy adına laf gelmesini istemem."

Lucius utançla oğluna baktı, biraz da hayal kırıklığı ile. "Ama, ben senin babanım oğlum. Sadece seni özledim." "Her şeyden önce bir Malfoy'sun, unutma. Bana unutturmayan sendin, baba."

Draco Lucius'a arkasını dönüp kapıya ilerledi. Lucius ona yetişmek için ilerleyip kolunu uzattı ama ne kadar ilerlerse ilerlesin sadece sırtını görebildi.

"Draco!"

Lucius yatakta uyandığında bir kabus gördüğünü anladı. Gerçekçi bir kabus... Aklında tek bir şey vardı artık. Cissy ve Draco'yu evine geri getirmek.

Bir Malfoy varisi istemiyorum, oğlumu ve karımı geri istiyorum.

O yüzden şöminesine gitti ve uçuş tozunu aldıktan sonra mırıldandı "Lestarenge köşkü."

Lucius'un aydınlanışı biraz klişe oldu msöaöfölvla şeyy yazarınız klişeleri seviyor diyebilirim. Arada böyle klişeler görürseniz şey etmeyin.

Aklımda iki seçenek vardı bu aydınlanma bölümünde. Lucius'u sarhoş yapacak ve illüzyon gördürecektim ya da uyutup kabus gördürecektim. Ama sonra Lucius'un alkolü bir kaçış olarak görmesini istemedim, o yüzden kabus gördürttüm.

buna fazlası ile bölüm biriktirmişim pazartesi çarşamba cuma günleri bölüm yüklerim sanırım