Draco Malfoy Geçmişe Dönüş/Drarry

23

Büyük gün gelip çattığında Draco, Harry ve bir çok büyücü heyecanla kalktılar, hazırlandılar, belli bir trenin olduğu expresse ilerlediler. Harry ne kadar etrafa bakınsa da Draco'yu trene girmeden önce göremedi, Draco ise Harry onu görmeden önce hızlıca trene ilerledi.

Harry mahzun bir eda ile son bir kez etrafına baktı, ona yardımcı olan kızıl saçlı aileye teşekkür edip trene yürümeye başladı, valizini yüklemek isterken biraz önce ona yardım eden ailenin ikizleri valizini trene kaldırmıştı bile

İkizlerden biri, ansızın, Harry'nin alnındaki izi göstererek, "Nedir bu?" diye sordu.

  Öteki ikiz, "Vay canına!" dedi. "Yoksa sen -?"

  "Evet, o," dedi ikizlerden ilki. Harry'ye döndü: "Öyle değil mi?"

  "Ne öyle değil mi?" diye sordu Harry.

  İkizler, bir ağızdan, "Harry Potter!" diye haykırdılar.

  "Haa, o mu," dedi Harry. "Yani -evet- ben oyum." Tekrardan Draco'yu düşündü, ona hayvanat bahçesindeki bir hayvanmış gibi davranmayan tek kişi. İkizlere veda edip boş bir kompartımana ilerledi.

Kompartımanın kapısı açıldı, kızıl saçlı çocukların en küçüğü girdi içeri.

  Harry'nin karşısındaki koltuğu göstererek, "Kimse oturuyor mu burada?" diye sordu. "Her yer dolu."

  Harry iki yana salladı başını, çocuk oturdu. Harry'ye bir göz attı, sonra hiç ona bakmamış gibi, birden bire pencereden dışarıyı seyretmeye koyuldu. Harry, burnundaki siyah lekenin hâlâ silinmemiş olduğunu gördü.

  "Hey, Ron!"

  İkizler gelmişlerdi.

  "Bak, biz trenin ortasına gidiyoruz- Lee Jordan'da dev bir tarantula örümceği var."

  "Peki," diye mırıldandı Ron.

"Harry," dedi öteki ikiz, "Kendimizi tanıtmış mıydık? Biz Fred ve George Weasley. Bu da kardeşimiz Ron. Sonra görüşürüz."

Harry'le Ron, "Güle güle," dediler. İkizler çıkıp kompartıman kapısını kapattılar.

  Ron dayanamadı artık, "Sen sahiden Harry Potter mısın?" diye sordu.

  Harry baş salladı.

  "İyi öyleyse- Fred'le George'un şakalarından biri sanmıştım," dedi Ron. "Sahiden orada -"

  Harry'nin alnını gösterdi.

  Harry, şimşek biçimindeki yara izini göstermek için saçını geriye attı. Ron uzun uzun baktı.

İşte bu hayatta da Ron Weasley ve Harry Potter tanıştı, birbirini kollayan en yakın arkadaşlığın bir başlangıcı.

~~~

Draco Malfoy korkuyordu, eski bir pislik olmaktan, çevresindekilerin incinmesinden, bir şey değiştirememekten. Harry ile tekrar aynı alandaydılar, önceki yaşamında bir dönğm noktası ve Harry'e kinlenmesinin ana noktası.

Harry'nin tutmadığı o dostluk eli ne de üzmüştü aslında onu, ne kadar çok kıskanmıştı Ron Weasley ve Hermione Granger'ı. Kıskançlığı, hayal kırıklığı, özgüvenine gelen darbe içindeki küçük zorbayı ortaya çıkartmış; istediği intikamı alamadıkça o zorba büyümüştü, en sonunda Draco Malfoy kötü bir insan olmuştu.

Sunny'nin burnunu yalaması ile daldığı kara düşüncelerden ayrıldı. Pansy tek kaşını kaldırmış ona bakıyordu.

"Sadece Hogwarts nasıl geçecek onu düşünüyordum."

Pansy yemediğini belli etse de sesini çıkarmadı.

"Etraftaki bir kaç öğrenciden duydum-" Theo lafını yarıda kesip beklediği ilgiyi aradı, herkes ona dönünce lafına devam etti. "Harry Potter bizimle aynı trendeymiş."

"Ciddi misin?" Pansy şaşkınlıkla sordu, Draco bilse de bilmiyormuş gibi bir şaşkınlık sergiledi.

Şey bir kez daha Harry'nin yanına gidip elinin reddedilmesine razı değildi açıkçası.

"Hadi hadi hadi görmeye gidelim."

Bir dakika ne?!

Önceki hayatında Pansy Harry Potter'a biraz ilgi gösterse de onu ayağına gidecek kadar önemsememişti, şimdi neden görmek istiyor?

"Hadi Dracooo" Pansy küçük kız sesini daha da inceltti, Pansy'nin sesi kesinlikle cırtlaktı bu bir gerçek.

Draco yüzünü buruşturdu, derince esnedi. "Meeh ben almayayım, uykum var."

Pansy gözlerini devirip kompartımanın kapısını açtı. Sunny ise boşluğu gördüğü gibi hızlıca Draco'nun kucağından atlayıp çıktı.

"Sunny!"

Draco hızlıca Sunny'nin peşine düştü. Sunny önde, Draco arkada tren boyunca koşturdular. En sonunda Draco Sunny'i yakaladı.

"Sonunda seni yakaladım Sunny."

"Draco?"

Mükemmel yerde kesmedim mi amaaaa

Fark etmişinizdir orjinal kitaptan bölümler var, Harry'nin tanışma sahnesi, özellikle değiştirmedim çünkü felsefe taşında en beğendiğim yerlerden biriydi.

Şimdi diğer bölümü de bir iki saate eklerim.