Harry önündeki küçük meleğe baktı. Gözleri kızarmıştı, gümüş kürelerin içindeki mavi benekler büyümüştü, yanakları gözyaşları ile ıslanmıştı ve beyaza yakın güzel sarı saçları vardı. Dudley'in bahsettiği melek o olmalıydı. Sarışın, bembeyaz tenli, gümüş ile mavinin en güzel karışımı.
Çocuk gözlerini büyüterek ona bakıyordu.
"Kayıp mı oldun? Adın ne? Ben Harry"
Sesi ile çocuk irkildi, tereddüt ile elindeki elmaya uzandı ama almadan elini geri çekti. "Ben Draco."
"Al hadi. Vernon enişteden gizli bahçeden koparmıştım onu. Görmeden bitir, çok kızar akşam yemeği vermez sonra."
Draco'nun kafası karışmıştı. "Vernon enişte?"
"Teyzemin kocası. Bazen Dudley yemeğimi yediğinde acıkıp bahçeden elma aşırıyorum ama bir kere yakaladı beni 2 gün yemek yiyemedim. Hırsızlara yemek vermiyormuş."
Draco önceki hayatında Potter'ın istismara uğradığına dair dedikodu duymuştu ama inanmamıştı. Acı ile irkildi, onu kendisi gibi küçük bir pislik sanmıştı. Kurtarıcıydı o! Kim ona niye zorbalık yapsın?!
Elindeki elmayı aldı ve bir ısırık aldı. "Güşel" ağzından elmanın suyu aktığında utançla kızardı. Minik Harry tişörtünün ucu ile Draco'nun yanağını sildi. Draco daha da kızardı Eski düşmanımın önünde düştüğüm hale bak.
Harry önünde duran sevimli meleğin kızarmasını izledi. "Güzelsin." Draco kaşlarını çattı "Erkeğim ben" Harry omuz silkti. "Sen Dudley'in bahsettiği melek misin?" Draco saçmalayan çocuğa baktı. Bu mugglelar çocuğun kafasına ne saçmalıklarla dolduruyordu?
"Saçmalama büyücüyüm ben."
"Şşt onu diyemezsin"
Harry işaret parmağını Draco'nun dudaklarına koyup susturdu çocuğu, iyice yakınlaşıp fısıldadı. "Büyü diye bir şey yok, ucube olma."
Draco kaşlarını çattı. "Ucube değilim, sensin ucube."
Harry irkildi. "Ugh sen de mi ucube olduğumu düşünüyorsun?"
Draco'nun kafası karışmıştı. "Ne hayır? Sen bana ucube dedin."
Harry omuz silkti. "Büyü diye bir şey yoktur, tuhaf bir şey yapıyorsan ucubesindir. Vernon enişte ve Petunia teyze öyle diyor." Harry uzaktan gelen Dudley'in sesini duyduğunda ise korku ile yutkundu.
"Kız arkadaş mı yaptın kendine ucube?"
Draco kaşlarını çatıp önünde domuza benzeyen çocuğa baktı. "Ben kız değilim kör domuz."
Dudley yüzünü buruşturdu. "Sana konuş diyen olmadı minik kız." Draco'ya yaklaşıp iktirmek için kollarını kaldırdı. Draco korku ile gözlerini kapattı. Sonraki an Dudley bir kalkana çarpıp top gibi yuvarlandı.
Draco gözlerini açıp yerde yuvarlanan Dudley'e gülmeye başladı. Harry ona şok olmuş şekilde bakıyordu. Dudley yuvarlanmayı bıraktığında Harry'nin yüzüne haykırdı "Babama başka bir ucube bulduğunu söyleyeceğim." Draco bakışlarını keskinleştirip çenesini yukarı kaldırdı. "Bir daha onunla uğraşırsan gece odana gelip seni yılanlara yem ederim."
Dudley korku ile dondu "B-babama söyleyeceğim seni!" "O zaman babanı da yılanlara yem ederim." küçük Dudley korku ile ağlamaya başladı "Anneeeee" koşarak terk etti onları.
Harry biraz korkmuş görünerek Draco'ya baktı. "Gerçekten Dudley'i yılanlarına yem eder misin?" Draco güldü. "Benim yılanlarım yok ki. Ama o domuz bunu bilmiyor."
"Biraz önce yaptığın sihir miydi?"
Draco başı ile onayladı. "Sihirim beni korumak için bir kalkan oluşturdu, daha asam olmadığı için kendi sihirimi oluşturmuyorum. Büyüdüğümde asam ile kendi büyülerimi yapacağım, büyümün beni korumasına gerek kalmayacak."
"Asa mı? Ben de asa alabilir miyim?"
"Elbette salak. Diyorum sana sen de bir büyücüsün. Büyüyünce Hogwarts'a gideceksin, orada büyü öğretecekler sana. Annem ve babam da oraya gittiler, ben de oraya gideceğim."
Harry şaşkınlıkla soluğunu tuttu. "Anne baban da mı bizim gibi?" Draco tekrardan başı ile onayladı. "Anne ve baban da orada okudu. Senin olacağın gibi Gryffindorlu oldular. " Harry gözlerini büyüttü "Onları tanıyor musun?"
Draco başını kaşıdı "Ben seninle aynı yaştayım, tanışsam bile hatırlamazdım." Harry hayal kırıklığı ile omuzlarını düşürdü. "Doğru... Bekle Gryffindor da ne?" "Okul binaları cesurlar Gryffindor'a gider, kurnazlar Slytherin'e, zekiler Ravenclaw'a ve sadakatliler Hufflepuff'a"
"Oh... Sence ben cesur muyum?" Karanlık Lord'a karşı savaştın Potter tabii ki!
"Umm evet? Ailen de Gryffindor'a gitmişti hem."
"Ailemi hatırlamıyorum... Cesur olduğumdan da pek emin değilim. Dudley ve Vernon enişte beni korkutuyor ve geceleri dolapta."
"Geceleri dolaptan niye korkuyorsun, yaratık var diye mi?"
Harry utanç ile kızardı. "Geceleri dolapta yaratık olamaz ki. Dolapta ben varım. Ama Vernon enişte ve Petunia teyze merdiven çıkarken dolap gıcırdıyor, korkuyorum."
Draco şokla Harry'e baktı. Bu domuzlar onu dolaba mı soktular! Onu, kurtarıcıyı! "O domuzlar..."
"Önemli değil, ucubeler dolapta yaşamalıymış."
Draco dayanamayıp Harry'e sarıldı. "Kendine ucube deme. Sen çok cesursun Harry, tam bir Gryffindor'sun. Ben dolabımda yaratık var zannedip korkuyordum ama sen yaratıkları yenip orada yaşamaya başlamışsın."
Harry ilk defa sarılmanın sıcaklığını hissediyordu. Göz yaşlarını tutamayıp ağlamaya başladı. Draco omuzlarında hissettiği ıslaklık ile geriye çekildi, Harry onun rahatsız olduğunu zannetti." Öz-özür dilerim, ıslattım."
Draco yaşlı yanakları silip tekrardan sarıldı Harry'e. Ben özür dilerim Harry, ben özür dilerim.
Harry beni ağlatıyor :'(
Harry'nin hala hangi binaya yerleşeceğine karar veremiyorum, sonuçta ilk başta Slytherin' e sıralanacak iken Draco yüzünden Gryffindor istedi.
Öteki bölüm yine minnak Drarry görcez, Harry bu sefer güldürcek
Bugün temizlik yaptığım için daha geç paylaştım bu arada izmir yaniyüür yaban mersinli kefirimi içerek yazıyorum size
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy Geçmişe Dönüş/Drarry
FanficSavaş sonrası Draco Malfoy bir kaybedendir. Yolun sonuna geldiğinde ise gözlerini son bir defa kapattığını zanneder. Gözlerini geri açtığında ise minik elli ağzında emzik olan bir bebeğe dönüşmüştü!