Draco Malfoy Geçmişe Dönüş/Drarry

11

Geçen seferki hayatında Bellatrix Longbottom ailesine işkence yaparken yakalanıyordu diye biliyordu Draco. Ama şimdi bakanlık evi ziyaret ediyordu, babası gibi. Belki de Bellatrix daha iyi olabilir, belki bu bir işarettir.

Bella ciddiyetini geri kazanıp yüzünü sertleştirdi. "İçeri al onları." Draco'yu Narcissa'ya uzattı. "Hazırlıklı ol Lucius, korkarım ki bu işaretin soluklaşması ile alakalı. RODOLPHUS BAKANLIKTAN GELDİLER."

Daha sonrası çok hızlı olmuştu. Babası, teyzesi ve teyzesinin eşi bakanlığa gitmiştiler. Sonradan öğrendiklerinde Rabastan Lestarenge ve Barty Crouch Jnr Longbottom ailesine saldırmış, Longbottomlar onları haklamış, Lestarenge kaçmış, Barty Crouch Jnr ise yakalanmış.

Çok fazla şey değişti şimdiden. Aydınlık taraf fazladan müttefik ile birlikte olacaksa daha az kayıp yaşamamız mümkün mü? Öte yandan Rabastan Lestarenge'in bu sefer kaçmış olması içimi ürpertiyor.

Babası bir haftanın sonunda evine geri dönmüştü. Önceki zamandaki gibi lanet altında olduğunu söylemişti. Draco şimdi Bellatrix'i bekliyordu, içten içe onu da koruyabileceğini, kötülük yapmasına engel olabileceğini düşünüyordu. Bellatrix dönmedi.

Imperius Lanetine uğradığını söylese kurtarılabilirdi, söylemedi. Gelecek postasında Bellatrix'in bütün Lestarengeların isteyerek işareti aldığını söylediği bir paragraf vardı. Annesi içini çeke çeke babasına okurken Draco duymuştu.

"O piçin bize uzanmasını engellemek için yaptı bunu." Draco annesinin kimden bahsettiğini anlamadı. Önceki hayatında bunlar olmamıştı.

***
Günler çabucak geçip giderken Draco iki yaşına basmıştı. İlk defa Diagon yoluna gidiyordu bu beden ile. Ailesi ile dondurma yiyecekti. Babasının kucağına kurulup dükkana giderken etrafa göz gezdirdi. Son hatırladığından çok farklıydı burası. Savaşın esintileri bu sefer burayı vurmamış.

Dondurma dükkanına vardığında tanıdık turuncu saçlar ile inlememek için kendini zor tuttu. Ugh doğum günümde bunlarla karşılaşmak zorunda mıydım?!

Tek boş masa olan Weasley ailesinin yanındaki masaya ilerlerken babasının kaslarının gerginleşmesini izledi. Narcissa Lucius'un gerginliğini anlayıp elini kolunun üstüne koydu.

"Draco'nun doğum gününde dükkandan kovulmamızı sağlarsan bu sefer seni evden kovarım Lucius."

Annesinin sert fısıltısı ile babası derince yutkundu, Draco gülmemek için kendini sıktı. Narcissa öteki hayatında başaramadığı şeyi kesinlikle başarmıştı, Lucius'un dizginlerini eline almıştı. Kucağında Weaseletta'yı tutan Artur Weasley bakışlarını kaldırıp Lucius ile karşılaştı.

"Lucius"

"Arthur"

Babasının tükürürcesine adını söylemesi annesinden bir mıncırma kazandırdı. Lucius ifadesini düzeltti. "Seni burada görmek ne hoş. Sayınız eksildi mi yoksa arttı mı karar veremiyorum. En büyük boyunuz eksik ama yerini bezli turuncu kafa almış."

Merlin Baba! Şey kötü davranış ama komik. Yorum yok, kendini böyle eğlendirebilir bence. Annesi böyle hissetmemiş olacak ki sertçe "Lucius" diyerek tısladı.

Arthur asabı bozulmuş gibi gözükse de bozuntuya vermedi. "Ah evet Bill'in okulu haftaya bitiyor, aramıza o zaman katılacak. Bu kucağımdaki minik prenses Ginny."

Draco Arthur'un kucağında duran Ginny'e baktı. Abisinin elindeki çikolataya gözünü dikmiş sinsice bakıyordu. Annesinin ona bakmadığı bir anı gözlemleyip hızlıca Ron' un elindeki çikolatayı kapıp ağzına tıktı. Draco gülmesine engel olamadı.

"Haha Şiliterin"

Şimdi herkes ona döndüğünde yüksek sesle söylediğini anladı. Utançla kafasını babasının göğsüne gömdü. Lucius dayanamayıp gülümsedi. "Ah Draco Ginevra'yı Slytherin bulmuş, ilginç."

Ginny ondan bahsedildiği anlaşılmış gibi "Gin Gin Sly Gin" diyerek alkış tuttmaya başladı.

Arthur Lucius iğneleme mi yapıyor diye yüzünü incelese de bir şey bulamayınca boş verdi. Babalık bu sinsi yılanı bile daha iyi huylu yapabiliyormuş demek ki!

Fred ya da George, Draco hangi ikiz olduğunu çıkaramadı. "Tek kardeşimizi de kaybediyoruz Forge" "Ah seni tanımak güzeldi kız kardeş, alın onu yılan besini yapın." Tek eli ile babasının kucağında duran Ginny'i Malfoy ailesine itekledi. Dramatik bir şekilde elinin tersi ile yüzünü kapattı. "Bakamıyorum Gred gitti mi? Kıymaya döndü mü?"

Bayan Weasley saçmalayan ikizlerin kafalarına bir şaplak atarken Percy homurdandı. "Ron, Bill, Charlie ve ben de kardeşiniz aptallar."

"Bill okulda,"
"Charlie ejderha dünyasında"
"ve sen bir baykuşsun Percy"

Percy gözlerini devirdi. "Ron?"

"Ah o evlatlık."

"Ama kardeşimiz olması güzel şey değil mi Gred?"

"Katlıyorum Forge. Onu kaybediyor olmak kötü." Kendine Gred diyen usulca Draco'ya yaklaştı. "Kardeşin olması iyi değil mi sarışın. Sende zeka gördüm, Ron'un yerini alabilirsin."

Lucius diplerine giren ikizler ile yüzünü buruşturdu. Çocukları hafifçe itelerken "Draco'nun kardeşi olmak için çok turuncusun." Yerinden kıpırdamayan çocuk ile asabı bozuldu "Kışt kışt uzaklaş bakayım 6 tane kardeşin var zaten."

"Fred onu istiyorum."

"Arthur şeytani çocuklarına oğlumdan uzak durmalarını söyle."

Arthur gülmemeye çalışarak Lucius'a baktı. Belki de işe giderken ikizleri yanına almalı.

"Sorun değil Georgie. Hogwarts'ta avucumuzun içinde olacak."

Lucius inanamayarak 4, 5 yaşlarındaki iki çocuğa baktı. "Şeytani ikizler! Durmstang'a göndereceğim ben oğlumu."

"Biz de oraya gideriz o zaman!"

"İyi! Siz oraya gidince Hogwarts'a gönderirim ben oğlumu."

İkizler ve Lucius kavga ededursun Draco Narcissa'nın kucağına yerleşmiş dondurmasını yemeye başlamıştı. Düşünceleri arasında kaybolmuşken üzgünce mırıldandı. "Bemin kaydeş yok ki"

Öyle ya önceki hayatında Draco Ronald'ı sevgi dolu ailesi ve kardeşlere sahip olması yüzünden çok kıskanmıştı. Tek çocuk olmak ve ailenin tüm sevgisine sahip olmak güzeldi ama bir abisi, ablası olmasını ya da küçük bir kardeşe sahip olmayı içten içe istiyordu her zaman.

Narcissa oğlunun düşen yüzüne baktı. Minik bebeğim kardeş mi istiyor? Bunu sonra düşünmek üzere rafa kaldırırken oğlunun dondurmaya bulanmış yüzüne gülümsedi. Eh eski Lucius bunu görseydi çocuğa dondurma yeme dersi vermeye çalışırdı.

Genişletilmiş cübbe cebinden kamerayı çıkartıp Arthur'a uzattı. "Bay Weasley fotoğrafımızı çeker misiniz lütfen." "Ah tabi, tabi Bayan Malfoy."

"Lucius, fotoğraf."

Lucius ailesinin yanında yerini alırken şeytani ikizler aile fotoğrafına dadandı. Arthur fotoğraflarını çekerken biri Lucius'u öpmeye diğeri ise Draco'yu öpmeye çalışıyordu. Lucius ise ikizleri oğlu ve kendisinden uzak tutmaya çalışıyordu. Narcissa bu yakışıksız ama komik olaya istemsizce gülerken fotoğraf bitiyordu.

İşte bu Draco'nun albümüne ilk defa Weasleylerin girmesinin hikayesiydi. İlkti ama son değil.

Best bölümüm olabilir. İkizler ve Lucius'un etkileşimi süper değil miydi? kdalştşqşh Lucius 4 yaşındaki veletlerle laf dalaşı yapıyor.

Fred ve George'u biraz büyümüşte küçülmüş olarak yazdım ama 4 yaşlarındalar. Birinin Draco için onu  istiyorum demesinden de belli bence.