Draco sallandırak denen alette Harry'nin itmesi ile sallanıyordu.
"Bu sallandırak denen şeyi büyücü dünyasına götürmeliyiz çok eğlenceli."
"Umm salıncak mı demek istedin?"
"Ben de öyle dedim zaten. Abigail buna bayılırdı."
Harry kaşlarını çattı. Kimdi bu Abigail denen kız?
"Ah minik Lyra'mı bunlardan birinde sallayabilirim. Ama o daha benden küçük, bir buçuk yaşında neredeyse iki. Ama çok akıllı, ah küçük kardeşimi özledim."
Harry tam bir de Lyra çıktı diye düşünürken kardeşi olduğunu öğrenince içi rahatladı, ama Abigail kim?
Draco Harry'i durdurup salıncaktan indi. "Ben susadım."
"Bayan Figg'e gidelim o susadığımda bana su veriyor."
Draco kaşlarını çattı. "O domuzlar sana su vermiyor mu?"
Harry Draco Dudley'e domuz derken büyünün varlığı ile şok olmuş tepki verememişti. Şimdi ise bu tasvire kıkırdamaya başladı. Öyle ya Dursley ailesi cidden domuzlara benziyordu, teyzesi hariç. O uzun boynu ile deve kuşunu andırıyordu.
Karışık saçlarını daha da karıştırdı. "Şey bazen teyzem kızıyor. Ayak altında oluyorum diye. Öyle zamanlarda Bayan Figg'e gidiyorum. Bazen bana süt ve kurabiye veriyor."
Draco Harry'nin uğradığı istismar ile kaşlarını çattı. Bu böcekler... Aptal mugglelar.
"Hadi gidelim." Harry Draco'nun elini tuttu.
Draco Harry'e anlamayarak baktı. "Neden elimi tutuyorsun?"
"Kaybolma diye."
Draco elini çekmeye çalıştı. "Hiçte bile, Kaybolmam ben."
Harry Draco'ya gülümsedi ama elini bırakmasına izin vermedi. "O zaman ben kaybolmayayım diye."
"Yolu sen gösteriyorsun nasıl kaybolacacaksın ki?" Harry omuz silkip daha sıkı tuttu elini.
"Tamam tamam bırakmıyorum elimi sıkma."
Harry onu Bayan Figg'e götürürken birleşik ellerini öne geriye belli bir ritim ile sallıyordu. Draco dayanamayıp güldü, Potter'ın sevimli bir yanı vardı.
Harry kapıyı çaldı, kapıyı açan Bayan Fgg'i selamladı. "Merhaba Bayan Figg. Sorun olmazsa arkadaşım Draco'ya bir bardak su verir misiniz?"
Bayan Figg çocuklara gülümsedi. "Elbette Harry. Arkadaş edinmene sevindim tatlım. Merhaba Draco, yeni mi taşındınız."
"Babam mugglelar ile yaşamaya katlanırmış gibi" Draco kendi kendine fısıldayıp güldü.
"Hayır Bayan Figg, bir yanlışlık sonucu buraya geldim. Ugh ailem beni merak etmiş olmalı."
Draco ailesini hatırlayıp sıkıntı ile doldu, eve nasıl dönecekti?
Bayan Figg Draco'ya su verirken endişe ile önündeki çocuklara baktı. "Ah canım! Kayıp mı oldun? Bu durumda polisleri aramalıyız, ailen seni arıyordur."
Draco anlamayarak Bayan Figg'e baktı, Harry'e döndü "Polis ne demek?"
"Oh onlar kötü adamları yenip onları hapishaneye atıyor."
"Ah seherbaz gibi anladım, hapishane ne demek?"
"Umm kötü adamlar kötü bir şey yaptığında polisler onları oraya koyuyor ki kötü bir şey yapmasın. Polisler izin vermeden çıkamazlar."
"Bu da azkaban o zaman." Draco düşünceli bir şekilde başını salladı."
"Senin soyadın ne çocuğum?" Bayan Figg şüphe ile sordu, önündeki çocuk bir büyücü olabilir miydi?
"Malfoy, Draco Malfoy."
"Ah Draco Malfoy, anlıyorum. Bana bir dakika verin çocuklar."
Bayan Figg acele ile yan odaya geçip Dumbledore'a bir mektup yazdı ve baykuşunu gönderdi.
Sevgili Dumbledor,
Harry'nin yeri ifşa oldu veya bir karışıklık oldu. Malfoy çocuğu kayıpsa ve ailesi arıyorsa o burada, benim evimde. Aramıyorlarsa korkarım ki Lucius Malfoy Harry'nin yerini buldu.
Bayan Figg mektubu gönderdikten sonra asıl odaya geri döndü. "Size süt ve kurabiye koymama ne dersiniz çocuklar." Draco ve Harry başlarını salladılar.
Draco kurabiyesini bitirdikten sonra karnını ovuşturdu. "Bu güzeldi Bayan Figg, teşekkür ederim." "Ah beğenmene sevindim Draco."
Harry kurabiye ile mutlu olan Draco'ya baktı, son kurabiyesini süte batırıp Draco'ya uzattı. "Aa de Draco." Draco Harry'e baktı. "Ama bu senin son kura- mmm süte batırınca daha güzel oluyormuş."
Draco gözlerini kapatıp kurabiyenin tadını çıkarttı. Gözlerini açtığında Harry'nin gülümseyen suratı ile yüz yüze geldi ve utançla kızardı. Kısık sesle Harry'e seslendi. "Bana verdiğin son kurabiyendi."
Harry Draco'nun kırıntı bulaşan yanağını ovuşturdu. "Kurabiye yerken sevimlisin." Draco daha çok kızardı. Onları bir "pop" sesi böldü. Oh Albus Dumbledor.
Harry Dumbledor'un varlığı ile irkildi. "S-siz nasıl?"
Dumbledor konuşamadan bir başka "pop" sesi geldi. "Babaaa." Draco yerinden fırlayıp babasının kucağına atladı. Lucius oğluna sıkı sıkı sarıldı, saçına ve alnına öpücükler kondurdu. "Çok korkuttun beni balkabağım, Merlin yanımızdaydı bulduk seni."
Draco sesi titreyerek konuştu. "Ben de çok korktum, bir daha sizi göremeyeceğim sandım." Lucius oğluna daha sıkı sarıldı. "Dünyayı yerle bir eder yine de seni bulurdum. Hadi evimize gidelim aşkım."
Draco çekildi. "Oh, baba dur Harry'e ve Bayan Figg'e teşekkür etmeliyiz. Beni Harry buldu, sonra bana elma verdi, sonra domuz kuzeni bize saldırmaya çalıştı ama KOCAMAN kalkan yarattım, çarptı yuvarlandı çok komikti..."
Lucius ona heyecanla gününü anlatan minik oğluna sevgi ile gülümsedi. Harry ise baba oğul ikilisine bir miktar kıskançlık ve üzüntü ile baktı. Babası da Draco gibi meleğe benziyordu.
Draco babasının kucağından inip Harry'nin yanına gitti. "Hogwarts'ta görüşürüz Harry. Eğer domuz mugglelar seni rahatsız ederse bir yılan alıp yataklarına at."
"B-bekle. Hogwarts'ta görüşecek miyiz? Ne zaman?"
"Ah 11 yaşında."
Harry Draco'nun elini tuttu, ona beklenti ile bakan Draco'ya yaklaştı. "Sen benim ilk arkadaşımsın Draco."
Dudaklarını Draco'nun dudaklarına bastırdı. "Hogwarts'ta görüşürüz."
Draco gözlerini büyüterek Harry'e baktı. Benim minik bedenimdeki ilk öpücüğüm!
Lucius şaşkınlıkla ağzını açıp kapatıyordu, Dumbledor beklenmedik olay ile kaşlarını kaldırmıştı, Lucius'u gözlemliyordu.
"Tamam bu kadar, kesinlikle Durmstang'a gönderiyorum seni. Önce şeytani ikizler şimdi de bu bul- muggle doğan çocuk mu? Hogwarts'ta çocuğum için daha tehlikeli neler olacak? Üç başlı köpek mi?" O sırada hiçbiri bilmese de Lucius çok doğru bir yere parmak basmıştı.
Lucius donmuş haldeki Draco'yu kucağına alıp cisimlendi.
Harry mutluca sırıttı. Abigail değil Harry öpmüştü onun Draco' sunu. Hem de en yakınların öpeceği şekilde . Harry Draco'nun kardeşinin ikinci adının Abigail olduğunu anlayamamıştı.
Kıskanç Harry cösöövşsvş bu arada Harry sadece sevgililerin vs dudaktan öpüştüğünü bilmiyor Petunia ve Vernon hep dudaktan öpüşüyolar diye dudağından öpüyor. En yakınlar dudaktan öpüşür diye düşünüp dudaktan öpüyor.
Lucius Harry'nin Harry Potter olduğunu anlamadı, onu tesadüfi sihir gösteren bir muggle çocuğu sandı, Draco Hogwarts'ta görüşürüz dediği için.
Şimdi hogwartsa kadar drarry görmeyeceğiz maalesef ama birkaç bölüme hogwarts zamanı gelcek merak etmeyin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy Geçmişe Dönüş/Drarry
FanficSavaş sonrası Draco Malfoy bir kaybedendir. Yolun sonuna geldiğinde ise gözlerini son bir defa kapattığını zanneder. Gözlerini geri açtığında ise minik elli ağzında emzik olan bir bebeğe dönüşmüştü!