3

4.3K 381 183
                                    

Draco bebek olalı beş gün geçmişti. Bebek olmak kolaydı doğrusu uyuyor, uyanıyor, annesini emiyor, öğlenleri ek gıdasını yiyor, babasını kızdırıp annesinin kucağından inmiyordu. Eh babasına pislik olarak gece kalkıp annesini çağırıyor daha sonra da annesini kendi odasına göndermiyordu. Babasının hevesle beklediği gece saatleri şimdi ona boş, soğuk yatak olarak dönmüştü.

Draco annesi ile uyuyor babası onlara katılmak istediğinde ağlayıp babasının üstüne süt ve öğlen yediklerini kusuyordu. Zavallı Lucius bu beş günde on iki defa yıkanmak zorunda kalmıştı.

Öğrendiği ilk kelime baba olduğu için Lucius kasım kasım kasılıyordu Draco geriye dönmeden önce. Şimdi ise tek gayesi Draco'ya tekrar baba dedirtebilmek. Günün belirli saatleri Lucius ve Draco'nun inatlaşma saatleri oluyor. 'Baba diyeceksin, demeyeceğim' saatleri.

Babası arada 'Lord' undan da bahsetmeye çalışıyordu ama Draco 'Lord' lafını duyduğu an bağıra bağıra ağlamaya başladığı için üçüncü günden sonra yasaklı kelime olmuştu 'Lord' kelimesi. Eh Narcissa'nın da işine geliyordu bu durum. Draco ağlayıp babasını susturduğunda onu kucağında zıplatıyor, burnuna öpücük kondurup kulağına fısıldıyordı, "Aferin minik ejderham".

Draco annesinin de yardımları ile yürümeye de başlamıştı. Tabi kendi başına fazla yürüyemiyor üç dört adım sonrası poposunun üstüne düşüyordu, emekleyerek yürümeye devam ediyordu. Babası belki ona doğru yürür diye kollarını açıyordu, Draco yürümeye başlayınca. Draco ise onu görünce olduğu yere popo üstü düşüyor, poposunu ona dönüp emekleyerek annesine dönüyordu.

Cumartesi gününe kadar böyle sürmüştü. Narcissa bugün safkan arkadaşları ile Florean Fortescue’nun Dondurma Salonu'na gidip vakit geçirecekler ardından Madam Malkin’in Her Duruma Göre Cübbeleri'ni ziyaret edip kendisine Draco'nun doğum günü için yeni bir cüppe takımı satın alacaktı.

Draco ve Lucius bugün başbaşaydılar. Narcissa Draco'yu emzirdi, altını değiştirip Lucius'a teslim etti.

"İyi geçinin aşklarım."

"İyi eğlen karıcım."

"Anyee."

Narcissa cisimlendikten sonra Lucius ve Draco birbiri ile bakıştı.

"Hey minik dostum. Baba ile eğlenmeye hazır mısın? Hazırsan baba de."

Draco içinden sırıtıp annesinden emdiği sütleri babasının suratına fışkırttı. Lucius duraksayıp eli ile yüzüne dokundu, inanamıyormuş gibi elindeki süte baktı.

"Evet, baba demiyorsun. Anladım. Biliyorsun üzerime kusma konusunda anlaşmamız lazım."

Minik Draco dört dişi görünür şekilde Lucius'a güldü.

"Üstüme kusmaya devam edeceksin değil mi?" Draco soru ile tekrar güldü. "Ben de öyle tahmin etmiştim."

***

Lucius duş almaya giderken Draco'yu da yanına aldı. Draco küçük bedenine bir şey olur korkusu ile Lucius onu yıkarken ona zorluk çıkartmadı. Duş almanın da etkisi ile mayışıp kendisini Lucius'un saçlarına gömdü.

"Ah demek babayla anlaşman için ılık bir duşa ihtiyacın varmış." Draco ellerini sarı uzun saçlara geçirip tüm gücü ile çekmeye başladı, bebek diyip geçmeyin saç çekme konusunda yetişkinler ile yarışır. Lucius zafer gülümsemesini yüzünden silip acı acı inlemeye başladı.

"Draco, Draco hadi aşkım bırak saçlarımı."

"Anyee"

"Anye değil babacım, ba ba, babayım ben."

"Anye mama"

"Çocuk üç kelime biliyor zaten, tüm gün bildiği iki kelimeyi kullanıyor babayı kullanmıyor ya! Tamam babacım mama, gel seni besleyelim."

Lucius Draco'yu bebek mama sandalyesine yerleştirip Narcissa'nın önceden hazırladığı mama kasesini yanına aldı.

"Aç bakalım ağzını Dragon, altın snitch geliyor."

Draco yüzünü buruşturup kafasını çevirdi. Neyim ben on bir yaşındaki Aziz Potter mı?

Lucius binbir zorluk ile Draco'ya mamasını yedirdi. Son kaşığı da Draco'ya verdikten sonra gururla gülümsedi.

"Akıllı bir çocuk olmak kolaymış değil mi Draco?"

Draco kaşlarını çatıp yutmadığı mamanın hepsini Lucius'un suratına püskürttü.

"Yapma bunu Draco! Salazar."

Draco tatlı bebek sesi ile kıkır kıkır gülüp babasına bir güzellik daha yaptı, bezine doldurdu. Lucius havayı kokladı.

"Bezini mi doldurdun oğlum?" suratında 'hayır, olamaz' der gibi bir ifade vardı. Draco babasına sırıttı. "Eğğk" "Evet bence de eğk balkabağım. Gel senin altını değiştirelim."

Lucius Draco'nun bezini açıp altını temizleyene kadar bekledi Draco. Babasının gardını indirdiğini fark ettiğinde ise ölümcül vuruşu vurdu, suratını hedefleyerek işemeye başladı. Eh on ikiden olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

"Merlin'in sakalı Draco! Neyin intikamı bu Salazar aşkına?" Şey geçmiş yaşamımın intikamı babacım.

***

Narcissa Malfoy köşküne döndüğünde sessizlik ile karşılaştı. Şüphe ile salona girdiğinde ise ipek gömleğinin düğmeleri kopmuş, kenarları domates lekeleri ile dolanmış bir Lucius ve Lucius'un göğsünde yatan, Lucius'un saçlarına elini geçirmiş bir Draco ile karşılaştı.

"Ah, aşklarım uyumuş. Dobby kamerayı getir bu anı ölümsüzleştirmeliyiz."

Dobby kamerayı getirdiğinde Narcissa, Lucius ve Draco'nun yanlarına gitti. Kamera onları çekerken sırası ile onlara bir öpücük kondurup kameraya el salladı.

Çok tatlış bir bölüm oldu hee kfaölcöa

lucius kıyamam kflaövöaöcl

büyücülerin hareketli fotoğraf olayına bayılıyorum sık sıkta hikayede yer veririm herhalde

Yarın ve haftasonu giremeyeceğim için şimdi yüklüyorum keyifli okumalarr

Draco Malfoy Geçmişe Dönüş/Drarry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin