Üç çocuk yan yana koltuğa oturdu. Draco hevesle önündeki kurabiyelere yönelip bir ısırık almaya çalıştı. Dişlerindeki sızı ile inlememek için zor durdu, bu Hagrid bir şeyler pişirmese daha iyi. Biyolojik silah olarak kullanılabilir.
Harry, Snape'in dersini anlattı Hagrid'e. Hagrid de, Ron gibi, hiç kafasını takmamasını, Snape'in zaten öğrencilerini hiç sevmediğini söyledi.
"Ama benden nefret ediyor sanki."
"Saçma!" dedi Hagrid. "Niye etsin?"
Aynı anda Hagrid ve Draco gözlerini kaçırdı Harry'den. O yağlı yaşlı adam Harry'den kesinlikle nefret ediyordu. Harry de zaten Hagrid'in sözlerine inanmamış gibiydi. Bir an sonra Harry'nin gözleri haber başlığına takıldı.
"Eh? Benim doğum günümde soygun yapılmış, belki de biz bankadayken olmuştur."
Draco düşünceli bir şekilde çenesini avuşturdu, Dumbledor'un 'özellikle' gitmeyin dediği bir yer, Harry'nin doğum gününde bir hırsızlık ve hırsızlığın olduğu yerde Harry ve yaşlı Dumby'nin bekçisi. Hagrid'in kulübesinde kalan zamanda Draco sohbete fazla katılmadı, düşünmeye devam etti.
Birinci sınıf Gryffindor'lar sadece İksir dersine giriyorlardı Slytherin'lerle, Ron'un Draco'yu fazla takmasına gerek olmamıştı, Kuleye dönerlerken Draco'nun Hagrid'in kulübesinde doğru düzgün konuşmamasını iğneleyici bir şekilde dile getirmiş, köşesine çekilmişti.
Ama bu Draco'yu takmama değişmek üzereydi. Daha doğrusu, Gryffindor Salonu'na bir yazı asılmadan önce. Yazıyı okuyunca homurdanmaya başladı. Perşembe günü uçma dersleri başlıyordu - Gryffindor'larla Slytherin'ler birlikte çalışacaklardı.
Harry'nin ise farklı endişeleri vardı, süpürgeye binememek ve Draco'ya rezil olmak gibi.
"Oh kesinlikle süpürgeden düşüp rezil olacağım, hem de Draco'nun önünde."
Ron, Harry'e göz devirdi. "Çay sohbetlerinde hala dedikodusu dönüyor, Malfoy beş yaşlarındayken süpürgeyi sürerken bir helikopter ile denk gelmiş ve gizliliği ihlal etmiş, reşit olmadığı için tesadüfi sihir diyerek olaydan yırtmış ama babamın dediğine göre babası bakanlığa bir servet yatırmış. "
Harry gülümsememek için kendini tuttu, şey Draco ile ilk karşılaşmaları böyle oldu demek ki. Daha sonra şokla gözlerini açtı "Draco 5 yaşından beri süpürge mi kullanıyor yani? Ahh kesinlikle rezil olacağım."
Daha sonra süpürge kullananlar anılarını anlatmaya başladı da Harry endişelerini bir öteye attı.
~~~
Draco tanıdık sahne ile gözlerini kıstı. Longbottom'un hatıra topu tekrar ortaya çıkıyor. " Ah, nasıl bir şey olduğunu gerçekten merak etmiştim. "
Pansy anlamayarak Draco'ya baktı. "Neden bahsediyorsun yine?" Draco kaşları ile Gryffindor masasını işaret etti. "Longbottom'un elindekini , her neyse aç değilim ben, sahaya gidiyorum."
"Draco hala uçma yasağın var." Draco yanaklarını şişirdi. "Bu denemeyeceğim demek değil."
Draco Pansy'i arkasında bırakıp sahaya ilerledi, öğlene kadar da süpürgeye binmek için izin istemeye devam etti. Eh Lucius Malfoy'un Hogwarts'ta ki etkisi kesinlikle vardı. Lucius özel olarak öğretmenlerle konuştuğu için Draco ne olursa olsun uçma izni alamadı.
Uçma dersi zamanı sırası ile öğrenciler sahaya girdi, her giren Draco'nun asık suratı ile karşılaşıyordu. Harry anlamayarak Draco'ya baktı, el salladı, sarışın çocuk kafa sallayıp önüne dönünce Harry istemeden endişelendi.
Eh çok geçmeden Draco'nun yüzünün ifadesi anlaşıldı. Draco'nun uçamayacağını öğrenen Ron Draco'ya yandan yandan güldü.
Sonraki an bütün çocuklar süpürgelerini yukarı çağırdı, Ron'un burnuna çarpan süpürge sapı ile Draco'nun asık suratı bir an düzeldi, Ron'a yandan yandan gülümsemeyi iade etti.
Ne olduğunu anlayamadan Neville havalandı, çakıldı, Madam Hooch çocuğu alıp hastahane kanadına yol aldı.
Draco yüzünü buruşturdu "Ugh buna alışamıyorum." Yanlarına gittiği Vince ve Greg'e fısıldadı "Sizce durumu nasıldır?"
Draco'nun anne tavuk hallerine alışan Greg ve Vince istemsizce güldü.
"Kapa çeneni Malfoy!" Parvati Patil birden bire bağırdı.
Draco haksızlığa uğramış hissederek kıza baktı. Bu sefer çocukla dalga geçmemişti bile!
Draco hatırlatıcıyı görür, eline alır "Hey bunu gelince ona veririz." gülümser ama Dean gülümsemesini kötücül bulmuş gibi kaşlarını çatar. "Ver onu Malfoy"
Merlin aşkına artık zorba bile değilim sırf Slytherinim diye böyle davranmak... ah bakalım şimdi zorba olan kim. son duyumlara göre ötekileştirmek de zorbalıktı. kanlı Gryffindorlar tabii ki zorba olduklarını kabul etmez.
"Niye sana vereyim sahibine vereceğim."
"Ver şunu" diye bağırır Dean Thomas, Draco da inat eder ve vermez Dean elinden çeker ikisinin de elinden fırlar Parvati' nin eline gider Draco almak için ilerler Parvati de o almasın diye uzağa fırlatıverir hatırlatıcıyı.
Draco çıkan karmaşaya inanamaz " O benim bile değil başkalarının eşyasını niye fırlatıyorsun?" diye bağırır.
Bu sırada Harry havaya fırlayan topa bakar, "Hatırlatıcı kaybolursa Draco'nun başı derde girecek gibi."
Hermione ne yapacağını anlayarak Harry'i durdurmaya çalıştı.
"Madam Hooch kımıldamayın dedi- hepimizin başını derde sokacaksın."
Bir sonraki an Harry topun peşine düştü diğer an ise topu tuttu, McGonagall tarafından sahadan çıkarıldı. Harry sahadan çıkmadan önce topu Draco'ya attı.
"Neville' ye vermeyi unutma."
Draco istemsizce kızaran yanaklarını tutup soğuttu. "Aptal sanki demese yapmayacaktım."
"Gülümsüyorsun Draco." Draco züppece burnunu çekti, "Kim gülümsüyormuş."
Hello yine ben, artık iyi haberlerim var, düzenim oturdu artık her pazartesi ve cuma günleri bölüm yükleyeceğim.
Kitapta en sinir olduğum kısmı gün yüzüne vurdum, Slytherinler ne yaparsa yapsın kötülük için yapmıştır mottosu...
Başka binadan biri 'kötülük' yapsa şaşırıyolar, Slytherin binası yapınca aah Slytherin onlar zaten... Ooğkeyy
Harry'nin son dakka Draco'ya yürümesi müko değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy Geçmişe Dönüş/Drarry
FanfictionSavaş sonrası Draco Malfoy bir kaybedendir. Yolun sonuna geldiğinde ise gözlerini son bir defa kapattığını zanneder. Gözlerini geri açtığında ise minik elli ağzında emzik olan bir bebeğe dönüşmüştü!