27. "Broken hearts and brutal player"

1.2K 150 228
                                    

| Britney Spears - Criminal |



Merhabalar.

Nasılsınız?

Merakta bıraktığım için üzgünüm. Bu birkaç gün benim açımdan fazlasıyla koşuşturmaca dolu geçti, nasıl derler kafamı kaşıyacak vaktim yoktu. Fakat işte buradayım, beklediğiniz için teşekkür ediyor ve sizi seviyorum♡

İyi okumalar dilerim.


----





"Daha iyisin, değil mi?" diye mırıldandı.

Yüzündeki ifade hala endişeden sıyrılamamış, bakışlarının ardına sığınmış nefret kırıntıları temizlenmemişti. Belki de benden daha kötü haldeydi, yine de dakikalar boyunca benimle ilgilenmekten kendine dönüp bakmamıştı.

Yerde oturmuştuk. Daha doğrusu hiç kalkamamıştım. Taemin gittikten sonra yere yığılmama sebep olan baş dönmesi daha yeni geçmişti ve bu süre boyunca Taehyung herkesi gönderse de yanımda kalmış, benimle ilgilenmişti. Sinirli, öfkeli ve mahcup hissediyordum. Benim hatam olmadığını bilsem bile doğum günü mahvolduğu için, hem de onu mahveden abisi olduğu için kötü hissediyordum. Taehyung şu an tamamen bana odaklanmıştı, fakat onun da iyi olmadığını görüyordum. Benimle birlikte yere çökmüş, bağdaş kurmuş, elleriyle ellerimi sarmıştı. Sık sık dudaklarını ısırıyor, bedenine ara sıra ürpertiler uğruyor ve gözlerinden tüm endişesini belli ediyordu.

Onu iyi hissettirmek istiyordum. Bugün için hepimizin amacı onu iyi hissettirmekti. Fakat tüm planlarımız yerlebir olmuştu, bu saatten sonra güne nasıl devam edebileceğimizi, nasıl olanları görmezden gelebileceğimizi bilmiyordum. Odama yabancı birisi girdiğinde bunları yapmak daha kolaydı, sonuçta insanların imkansız saydığı bir dünyada yaşıyor ve tehditler alıyordum. Üstelik geçmişle sorunları olduğu bilinen bir gruptaydım ve bunların hepsi o yabancıyı normalleştirmeme yardım ediyordular. Fakat bu kez odama sızan ve hatta sızmakla da kalmayıp en yakınım olan Kang'ın kılığında beliren kişi, karşımdaki adamın abisi, belki de en büyük düşmanıydı ve aldığım tehditleri gerçekleştireceği söylenilen baş kişiydi. Bu nedenle de, hiçbir şey yokmuş gibi devam etmek öncekinden daha zordu.

Taehyung'un sorusuna bir cevap vermediğimi ve öylece yüzüne baktığımı görünce, derin bir iç çekmiş, öne atılarak kollarımı boynuna dolamıştım. Ne olduğunu anlamadığı için bedeni bana doğru eğilirken denge kuramadı, elleri iki yanımdan yere tutundu.

"İyiyim," diye mırıldandım. "Sen iyi olduğun sürece iyi olacağım." diye tamamladığımda, yüzümü saçlarına gömdüm, dudaklarım benden önce saçlarını okşadı. Kollarım arasındaki bedeni gevşerken yere tutunduğu ellerinden birisi bana dolandı, parmakları sırtımı okşadı.

Ne zaman onu böyle benimsemiştim, ne zaman acı çektiğinin düşüncesi bile benim canımı yakmaya yetmişti, bilmiyordum. Tek bildiğim Taehyung benden güçlü bir adam da olsa, bazenleri onu korumak isteyen yanımın ağır bastığı ve küçük bir çocukmuşcasına onu sarmak istediğimdi. Sanki parmağına kıymık batsa, benim tenim kanayacaktı.

Sırtıma doladığı kolu, rahatsız olan pozisyonumuza rağmen benim gerginliğimi almayı başarırken, dudaklarını omzuma bastırmış, ortama bir kıkırtı salmıştı.

"Gerçekten, aklımı başımdan alıyorsun. Ve bunu böyle bir zamanda dahi yapabiliyorsun." Dedi her duyduğumda kulaklarımı şenlendiren sesiyle. Parmaklarım saçlarının arasına daldı, tutamlarını okşarken yüzümün yakınındakileri yeniden öptüm. Verecek bir cevabım yoktu, ne söylenir bilmiyordum. Cümleleri Taehyung gibi ustalıkla kullanabilen birisi değildim, haliyle onun karşısında sadece konuşmayı beceremeyen bir çocuk gibi kalıyordum. Yine de hareketlerimden hislerimi anladığını ve ona karşı saf bir sevgi beslediğimden haberdar olduğunu anlamak zor değildi. Taehyung bunları görmüyor olsaydı, benimle bir gerginlik yaşayacağına emindim, yine de o görüyor ve beni anlıyordu.

The X || taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin