"Eczanedeydim ve kadınların, kucağında bebek olan erkekleri sanki koca göğüslü kadınları dikizleyen erkekler gibi dikizlediğini fark ettim."Changbin az önce girdiği evin kapısını kapatırken salonda oturduğunu gördüğü Felix'e doğru kuruyordu cümlelerini. Hâlinden memnun değil gibiydi. Fakat Felix de keyfi pek yerinde gibi görünmüyordu. Sandalyelerden birinde oturmuş, önündeki masada duran şişeyi ve kadehini izliyordu ifadesizce.
"Bugün ne fark ettim biliyor musun? Bu evde hiç güzel bir duş alamayacağım."
Changbin Rosie'yi salondaki beşiğe bırakıp Felix'in yanına gittiğinde saçmaladıklarıyla sarhoş olduğunu anlamıştı. Başını bile havada tutacak gücü yok gibi duruyordu. Bozuntuya vermeden bu düşüncesini kesinleştirmek için ona doğru eğildiğinde kollarını birbirine bağlamıştı.
"Şarap nasıl?"
Felix baygın bakışlarla kadehini başına diklerden baş parmağıyla olumlu bir cevap vermişti karşısındakine. Ama dokunsa yere yığılacakmış gibi bir imaj çizdiğinin farkında olmadığı için Changbin'in sorgulayıcı bakışlarının esiri olmuştu.
"Biraz ister misin? Çünkü paylaşabilirim, iyi bir paylaşımcıyımdır." Felix kadehini sallarken gülmeye başlamıştı bu defa. "Ah, hayır. Buna ihtiyacın yok çünkü hiç endişelenmiyorsun. Bizi ayarladığında Seungmin de böyle söylemişti."
Sarhoş cümlelerle uğraşamayacağını düşünüp gitmeye hazırlanan Changbin son duyduklarıyla olduğu yerde kalıp dinlemeye devam etmişti.
"Şöyle dedi, 'Lix, üç yıllık erkek arkadaşından tekmeyi yedin, gidip biraz iyi vakit geçirmen gerek. Sonra, sen çıkageldin." Bu defa yapmacık bir şekilde güldüğünde salladığı kadehten büyük bir yudum daha almış ve az öncekine göre daha kısık bir ses tonuyla mırıldanmıştı. "Çekici zatıaliniz göründü ve restoranta bile gitmek istemedi. Üç yıl içindeki ilk randevum ama kapıya gelen tam bir pislik. Şimdiyse o dallamayla çocuk büyütüyorum. Tanrı'm, ironiye bak."
Changbin artık dayanamayarak Felix'i kolundan yakalamış ve ayağa kalkması için kendine doğru çekiştirmişti. "Hadi yatağa. Kalk, kalk."
Ne olduğunu anlamadan kendini koridora doğru ilerlerken bulan Felix, gülmeye devam ederken başını Changbin'in omzuna yaslayıp duruyordu.
"Puştun teki olduğunu biliyorsun, değil mi? Bunu yıllarca arkandan söyledikten sonra yüzüne söylemek iyi hissettiriyor."
"Kızgın bir sarhoş, ne güzel. Önümüzdeki on sekiz yıl eğlenceli olacak."
Changbin ona karşılık vermeden kendi hâlinde yakınırken Felix yayık cümleler kurmaya devam ediyor, aynı zamanda yaslandığı Changbin ile merdiven basamaklarını çıkıyordu.
"Herkes eğlenceli bir sarhoş olduğumu düşünür! Dur, kapıda biri var." Felix basamakları çıkmayı bırakıp olduğu yerden bağırmıştı. "Kim o?"
Changbin yüksek bağırışı yüzünden ona engel olmaya çalışsa da yapamayacağını anlamış ve onu orada bırakıp kapıya doğru ilerlemişti. Fakat kapının ardındaki tanıdık bir yüz değildi.
"Merhaba, adım Yoo Hailey. Sosyal Hizmetler'den görevlinizim."
Changbin içinden küfürler etse de anladığını belirten bir ifadeyle kadının uzattığı elini sıkmıştı. Bu sırada diğer eliyle arkasına gelip kapıdakinin kim olduğuna bakmaya çalışan Felix'i engellemeye çalışıyordu.
"Birkaç tane habersiz ziyaret yapacağımız size söylenmişti."
"Evet, bu kesinlikle habersiz oldu. Bana bir dakika verin."
![](https://img.wattpad.com/cover/260740638-288-k954288.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
somehow│changlix
Fanfiction"Chan ve Seungmin'in neden bizi seçtiğini artık anlıyorum. Sen, ben ve Ros, bir şekilde bir aile olduğumuz için. Onlar gibi. Gittiğim zaman yalnızca onu ya da seni değil, bizi özlüyorum. Ailemi özlüyorum." │ chanmin & uyarlama (çeviri değil) │02 Ma...