"Doktor Aşk ne zaman geliyor?""Birazdan. Şöyle demeyi kes."
Felix üzerindeki armalı gömleği düzelterek merdivenleri inmeye başladığında Changbin de hemen arkasından, kucağında Rosie ile geliyordu.
"Sana çıkma teklifi ettiğine inanamıyorum. Doktor ve hasta mahremiyetine ne oldu?"
"O bir çocuk doktoru, yani bir çocukla çıkması sorun olurdu."
Felix'e göre mantık seviyesi oldukça yüksek olan cümle Changbin'in yüzünü şaşkınlıkla buruştururken indiği basamaklarda ciddi bir ifadeyle yeni bir soru daha sordu.
"Yani seks yaparsanız sana pamuk şeker almayacak mı?"
Felix hâlâ merdiven basamaklarındayken omuzunun üzerinden 'ciddi misin' ve 'kapa çeneni' karışımı bir bakış attığında basitçe omuz silkti Changbin. Bu gece için ona izin vermiş olması sorun değildi, bunu yapabilirdi ama uğraşmadan asla.
Birkaç basamak sonra biten merdivenin sonunda dış kapıyı açan Felix karşısında şık bir takım giyen Hyunjin ile karşılaştığında az önceki ifadesini sıcak bir tebessümle değiştirmişti. Onun bir doktor olduğu göz önünde bulundurulduğunda kendinden daha pahalı giyinebileceği gayet normal karşılanabilecek bir gerçekti, bu yüzden bunu önemsemedi. Fakat Hyunjin'in bakışları onun vücudunda gezerken bunun ilk selamlaşmalarına kadar taşacağını tahmin bile etmemişti.
"Hey, merhaba."
"Merhaba. Vay canına, sen çok.." Cümlesi Felix'in başını mahçup bir şekilde önüne eğmesi ve Changbin'in göz devirmesiyle yarım kalırken ellerini sallayıp durdurdu kendini Hyunjin. "En iyisi bir şey söylemeyeyim. Birkaç kozumu sonraya saklamak istiyorum."
Kapı eşiğindeki ikiliyi kucağında Rosie ile izleyen Changbin'in varlığını fark eden Hyunjin bu defa ona döndü. "Merhaba, Changbin."
"Selam. Nasılsın doktor?"
"Bu gece bize izin verdiğin için teşekkürler."
Basit bir el sıkışmanın ardından kendisine teşekkür edilen Changbin pek de samimi olmayan bir tebessümle Felix adına Hyunjin'e birtakım potlar kırmaktan geri tutamadı kendini.
"Dolabındaki bütün kıyafetleri denedi. Bu buluşmayı mahvetmeseniz iyi olur."
Felix'in çatık kaşlarıyla sert ifadesi onu bulunca konuyu değiştirmek için anında harekete geçti. "Tamam, Changbin. Biz gidelim."
Felix Hyunjin'in kolundan tutup kapının eşiği yerine dışarıya çıkarırken Changbin bu defa pis bir sırıtışla tekrar araya girdi.
"Uzun zamandan beri kimseyle-"
"Tanrı'm, Changbin, kes şunu!"
Hızla kapıyı kapatan Felix başını eğmiş bir şekilde sırıtan Hyunjin'e karşı kızarmaya başladığını hissetmişti. Nasıl toparlayacağını asla bilmiyordu ama yine de yürümeye devam etti. Çok uzun sürmeyen bu yürüyüşte tahmin ettiğinden daha hızlı geçiştirildi bu konu. Loş lambalarının altından geçtikleri her yeni sokak Felix'in merakını biraz daha arttırsa bile Hyunjin hiç pot kırmıyordu. Ta ki, ikili devasa çöp konteynerlerinden yükselen ağır bir kokunun hâkim olduğu sokağa girene kadar. Bu az önceki sokaklara göre biraz daha şaşırtıcı bir etkiye sahip olduğundan Felix merakına iyice yenik düşmüştü. Buradan bir konser kulisine gireceklerini bile düşünmüştü ama eğer öyle olsaydı Hyunjin daha rahat giyinebilirdi. Bu derin düşüncelerin ardından da Hyunjin'in onu şehrin en ünlü restoranlarından birinin mutfağına soktuğunu anladı Felix. Etrafta çalışan ünlü aşçıların hemen karşısında özenle hazırlanmış, iki kişilik bir masa vardı. Durumu ağzı açık bir şekilde karşılayan Felix'in mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Hyunjin'in, kendisi gıda alanında bir işletmeci olduğundan bu tarz şeylerin dikkatini çekebileceğini düşünmesi çok büyük bir incelikti Felix'e göre. Bu yüzden diğer her şeyi unutup geceye odaklanmaya karar verdi. Aynı zamanda masaya yerleşip etrafı izlemeye ve Hyunjin'e odaklanmaya da tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
somehow│changlix
Fanfiction"Chan ve Seungmin'in neden bizi seçtiğini artık anlıyorum. Sen, ben ve Ros, bir şekilde bir aile olduğumuz için. Onlar gibi. Gittiğim zaman yalnızca onu ya da seni değil, bizi özlüyorum. Ailemi özlüyorum." │ chanmin & uyarlama (çeviri değil) │02 Ma...