"Dostum, bunu yapmaya devam edersen patlayacak. Kusma döneminde."Chan bahçedeki sandalyeleri yerleştirirken Rosie'yi havaya zıplatıp duran Changbin'e söyleniyordu bir yandan.
"Hayır, bunu seviyor. Değil mi Ros? Uğruna tıraş olacağım tek kızsın, bunu biliyorsun değil mi?"
Changbin yanağı yanağına yaslanmış küçük kızla güle oynaya ilgilenmeye devam ederken Chan tekrar dahil olmuştu konuşmaya.
"Konusu açılmışken, Lia neden gelmedi? Ciddileştiğinizi sanıyordum."
"Hayır, birkaç hafta önce bitirdik. Yürümüyordu."
"Ne oldu?"
"Bilmiyorum. İkimizi bir yastıkta kocarken hayal edemedim."
"Ah, benim hatam. Ondan hoşlandığını düşünmüştüm."
"Bunu düşünen sendin dostum. Ben sadece taş gibi olduğunu düşündüm. Sadece."
Son kelimesini vurgulayan Changbin Rosie'yi kucağında farklı farklı pozisyonlarda tutmaya çalışıyordu. Chan ise sadece göz devirerek işine devam etmişti.
"Channie, kaleyi kuran çocuklara bahşiş vermeyi unutma."
Evin balkonundan eşine seslenen Seungmin'i onaylayan Chan arkasındaki iki adama bakmıştı. Çift kale şeklinde şişme bir oyuncak almışlardı parti için. Kızlarının oynayamayacağını bile bile böyle bir şeye gerek var mıydı, tartışılabilirdi. Yine de oturdukları mahalle ile içli dışlı oluşlarını ve kalabalık ailelerden geldiklerini düşününce Seungmin'in oldukça düşünceli bir ev sahibi olduğu ortaya çıkıyordu.
Chan büyük oyuncağın yanında resmen yalpalayan iki adama attığı bakıştan sonra Changbin'e geri dönmüştü önünü.
"Bir saat geç kaldılar ve bütün işi bana yaptırdılar. Ama neden olmasın, hadi onlara bahşiş verelim."
Chan'ın imalı cümlesiyle gülerek yerinden kalkan Changbin Rosie'yi göğsüne yatırmıştı.
"Çocuklar içindeyken yetişkinlerin içine girmesine izin vermeyin."
Görevlilerden biri ağzını yaya yaya Chan'a açıklama yaptığında Changbin arkadan gülmeye başlamıştı bile.
"Ot mu içiyorsunuz?"
"Hayır? Bu yasa dışı."
"Siz uçmuşsunuz. Ah.. Elinde ne var? Bakayım bir. Polisi aramamı istemezsin diye düşünüyorum."
"Hayır.. lütfen aramayın. Babam bir papazdır."
Önündeki genç çocuk ceketinin cebindeki küçük paketi çıkarıp Chan'a uzatırken güneş onu rahatsız ettiği için saçma sapan mırıldanıp duruyordu.
Chan elindeki paketle Changbin'e döndüğünde kızını tutan arkadaşının ona bakarak güldüğünü görmüştü. Ciddi bir şekilde önündeki gençlere geri döndüğünde ise elindeki paketi sallayarak konuşuyordu.
"Pek âlâ, bunu alıyorum. Bir dahakine başınız derde girer. Şimdi toz olun buradan."
"Yürüyün gidin buradan, defolun." Changbin arkadaşını desteklercesine sesini yükselttiğinde gülmemek için kendini sıkmaya devam ediyordu.
"Ona para ödemiştim, bu kabul edilemez.." Genç çocuk söylenerek bahçeden çıkmaya hazırlanırken Changbin'in bağırışıyla adımlarını hızlandırmıştı bile.
"Resmen kafaları uçmuş bir şekilde çıkıp gelebiliyorlar. Torbacıyı kim ne etsin?"
Changbin Rosie'nin sırtını ovarken yakın arkadaşına karşı sırıtmaya devam ediyordu. "Şu anda dürüst değilsin, ha?"
![](https://img.wattpad.com/cover/260740638-288-k954288.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
somehow│changlix
Fanfic"Chan ve Seungmin'in neden bizi seçtiğini artık anlıyorum. Sen, ben ve Ros, bir şekilde bir aile olduğumuz için. Onlar gibi. Gittiğim zaman yalnızca onu ya da seni değil, bizi özlüyorum. Ailemi özlüyorum." │ chanmin & uyarlama (çeviri değil) │02 Ma...