01: randevumsu

1.9K 108 69
                                    


"Tamam, bu kadar yeter sanırım."

Felix sabır dilenircesine soluyarak oturduğu yerden kalkmış ve kendisinin de anlamlandıramadığı bir hışımla evinin dış kapısını açmıştı. Karşısında kendinden birkaç santim kısa olan bedeni görmeyi beklemiyordu. Bu yüzden az önceki ifadesini yapmacık bir tebessümle değiştirmek zorunda kalmıştı.

"Hey."

Kapıyı çalmak üzere kaldırdığı elini geri indirip arka cebine geçiren Changbin karşısındaki güzel çocuk sayesinde genişçe gülümsemişti. Bakımlı olduğu her hâlinden belli olan sarı saçları alnına dökülmüş ve kusursuz bir şekli olan suratıyla bir bütün oluşturmuştu. Yüzündeki çiller onu epey sevimli kılsa da sert kıvrımlara sahip dudakları oldukça çekici görünmesini sağlıyordu. Süzmeye devam ettiği bedenin iyi giyimli olduğunu da fark etmişti, en azından kendine nazaran. Kendi üzerinde basit bir tişört ve deri ceketi varken Felix ünlü bir markaya ait olduğu belli olan şık bir gömlek ve onu tam anlamışla saran kumaş bir pantolon tercih etmişti. Tam anlamıyla mükemmel görünüyordu ve Changbin karşısında bu şekilde bulunduğu için çekinmiş sayılırdı. Ellerinden birini ensesine atarken kapısında olduğu bedeni süzmeye devam etmemesi gerektiğini fark etti.

"Merhaba." Karşısındaki ondan önce davranırken ellerini hemen oldukları yerden çekmişti Changbin. "Felix."

Uzattığı elini bekletmemek için hızla tuttuğunda o da kendini tanıtmıştı gülümseyerek. "Changbin."

"Sonunda tanıştığımıza sevindim Changbin."

Felix'in yüzündeki ifadede hafif bir ima yakaladığında yüzünü buruşturmuştu Changbin. "Geç mi kaldım?"

"Bir saat kadarcık." Changbin'in kaşları kalkarken Felix gülümseyerek cümlelerini toparlamaya devam etti. "Ama ben de ancak hazırlandım ve Seungmin gecikebileceğini söylemişti."

Felix olabildiğince sorun yokmuş gibi konuşmaya özen gösterse de bir saatten fazladır hazırlanmış bir şekilde onun gelmesini bekliyordu. Kaldı ki, kısa zamanda hazırlanmış olmasına rağmen itiraf edebilirdi ki karşısındakinden kat kat iyi görünüyordu. Sıradan bir tişört ve deri ceket için bu kadar bekletilmiş olamazdı ya?

"Chan da fırça atabileceğini söyledi."

"Öyle mi? Pek âlâ." Changbin'in düşüncesizce kurduğu cümle üzerine az önceki açıklamasının bir anlamı kalmadığını anlamıştı Felix. Chan'a bunun hesabını sonra sorabilirdi, şimdi sadece gülümseyerek bozuntuya vermemeye çalışıyordu.

"Çok bilmiş." Fısıltı gibi çıkan sesiyle mırıldanırken, ensesindeki sarı saçları karıştırmasının ardından başını hemen kaldırıp karşısındakinin onu duymaması için konuyu değiştirmişti Felix. "Gidelim mi?"

"Evet, evet gidelim."

"Evet, gidelim ve bir şeyler yiyelim. Bir saattir falan süper açım."

Felix kendine engel olamayıp imalarına devam ederken dışına çıktığı dairesinin kapısını kilitliyordu. Changbin duysa da cevap vermemişti çünkü ne derse Felix'i kızdıracağı apaçık bir gerçekti.

"Seul'e yeni taşınmışsın." Konu değişikliğinin işe yaramasını dilerken aradan yanındaki güzel çocuğa kaçamak bakışlar atıyor, binanın bahçesinin çıkışına doğru yürümeye devam ediyordu Changbin.

"Evet."

Felix'in kestirip attığı soru ile başını öne eğerken başka bir şeyler düşünmeye çalışmıştı. Fakat bu defa onu şaşırtacak şekilde Felix atılmıştı konuşmaya.

somehow│changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin