Babam bana vurmak için elini kaldırdı ve sert bi tokat indirdiğinde sendeleyerek yere düştüm.
"Beni bu çocuğa mı şikayet ediyorsun şıllık?"
Boran şaşkınlıkla bize bakıyordu. Babam bir kez daha vurmak için elini kaldırdığı sırada Boran sertçe babamın kolunu tuttu ve itledi.
"NABIYORSUN LAN SEN KIZA?"
"SEN KARIŞMA DAMAT HAK EDİYOR BU OROSPU."
Boran babamın boynuna yapıştı ve boğmak üzere boğazını sıktı.
"Hak edip hak etmediğine sen mi karar veriyorsun?"
"BORAN! KIZIMLA ARAMIZDAKİ OLAYA KARIŞMA."
"LAN SEN BENİM KADINIMA NASIL EL KALDIRIRSIN LAN?" diye bağırdı Boran.
Ağlamaya başladığımda Boran daha da sinirlenmişti.
"BİTTİ BURAYA KADAR." dedi Boran babamın bogazından ellerini cekerken. Ne demek istediğini anlamıyordum.
Biten neydi?Babam nefesini toplayıp, kendine geldiginde bana doğru yaklaştı.
"YÜRÜ EVE GİDİYORUZ. BAK GÖRDÜN MÜ DAHA İLK OLAYDA BİTİRDİ BU EVLİLİĞİ? BEN BİLE SANA KATLANAMIYORKEN ELİN OĞLU NASIL KATLANSIN LAN?"
"NE DİYOSUN SEN? BENİM KADINIMI KİMSE BİR YERE GÖTÜRMÜYOR. SİKTİR GİT BU EVDEN BİR DAHA DA SAKIN KARŞIMA ÇIKMA. BİR DAHA ASLA MİRAYI GÖRMEYECEKSİN ANLADIN MI!" diyen Boran'ın karşısında babam bir anda donakaldı.
"Ne diyosun lan sen? Benim kızım o?"
"Kızın mı? İnsan kızına böyle mi davranır? Pardon insan dedim. Sen tam bir dağ ayısısın." dediğinde şaşkınlıkla ağzım açıldı. Hâlâ yerdeydim. Boran yanıma geldi ve başımı ellerinin arasına aldı.
"İyi misin güzelim?" dediğinde 'evet' anlamında gözlerimi sıktım.
O sırada babam bize doğru geldi."BU EVLİLİK OLMAYACAK. BİTTİ." dediğinde korkuyla Borana baktım.
Boran belimden tutup ayağa kaldırdı."Git burdan yeter artık!" diye bağırdığımda babam düz bir şekilde yüzüme baktı.
"Senin gibi evlat olmaz olsun. Ölde kurtulayım artık senden be! Allah belanı versin senin." dediğinde bütün vücudum titremişti. Ben bunları demesini gerektiren hiç bir şey yapmamıştım.
Gözlerim yanmaya başlamıştı, öylece donakalmıştım dediği şeylere karşı.
"Ulan asıl senin Allah belanı versin. Bu kıza yaşattığın her şeyi ödeteceğim sana göreceksin! Benim karıma vurmanın cezasını çekeceksin." dediğinde babam gülerek Borana doğru yaklaştı.
"Sen niye karım karım diyip duruyorsun ya? Miray senin karın değil daha. Siz daha nikahlanmadınız. Asla da nikahlanamayacaksınız."
"Yarın nikahımız var unuttun mu?" dedi Boran aynı babam gibi gülüp babamın üzerine doğru yürürken.
"Bu saatten sonra Miray Kozabeye bir yanlışını görürsem canını alırım Hasan Bey!" diye bağırmıştı Boran.
Miray Kozabey. Miray Kozabey. Miray Kozabey. Kafamın içinde MİRAY KOZABEY kelimeleri yankılanıyordu. Başım dönmeye başlamıştı. Gözümün önüne bir anda siyah bir perde indi ve kulaklarım çınlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Me'yûs▪︎
JugendliteraturTakım elbisesinin kravatını bağlamaya çalışan Boran ile göz göze geldim. Kapıyı kapayıp sırtımı kapıya yasladım. Yüzüme bile bakmıyordu. "Yardım edeyim mi?" "Yok ben anneme hallettiririm şimdi." dedi inatla gözlerimin içine bakmayarak. Yanına gitt...