"Evleneceğiz ve Miray Kozabey olacaksın biliyorsun değil mi? Ve bazı zorluklar olacak." dediğinde yüzüne baktım.
"Neymiş o zorluklar?"
"Annem. Bazen üstüne çok gelebilir. Birde Kars'a gideceğiz biliyorsun. Bir süre orada kalacağız. Orada dedikodu yapan çok olacaktır elbette. Kozabeyler çok büyük bir aile bu yüzden de sıkıntılı kisiler de var. Tabiiki de sana kimsenin yaklaşmasına izin vermem ama eğer biri bir şey derse hemen bana söylemen gerekiyor ki sana gelebilecek bütün zararları engelleyeyim. Karsdaki akrabalarda patavatsızdır seni üzecek şeyler diyebilirler. Onların dediklerini de umursama, zaten onlar hep konuşur."
"Tamam hallederim ben sorun yok." dediğimde gülümsedi.
"İşte gerçek bir Kozabey."
Arabayı çalıştırdı ve yaklaşik 20 dakika sonra bir alısveris merkezinin önünde durdu. Yemek yeme bölümüne çıktık ve oturup Boranın verdiği siparişlerin gelmesini bekledik.
"Annen üzücü ne diyebilir ki?" dediğimde yüzüme baktı.
"Annem biraz değişiktir. Bir iyi bir kötü olabilir. Bir de çocuklarına çok değer verir. Üzülmelerini istemez. Eğer sana bir şey derse ben zaten uyarırım annemi. Kimse seni üzemez."
"Hayır lütfen kimseyi benim için, değmeyecek biri için karşına alma özellikle o kişi annense. Ben anlaşırım annenle beni istemediğim şeylere zorlamadığı sürece sabrederim."
"Kendini niye bu kadar çok değersiz görüyorsun Miray? Sen değerlisin." dediğinde gözlerim dolmuştu. Kahvaltı geldiğinde konuşmayı kesmiştik.
Boran açlıktan ölecek gibi yerken ben ise istemsizce yiyordum. Böyle çok çeşitli kahvaltıya ilk defa oturuyordum ancak canım hiç bir şey istemiyordu.
"Miray. Sen her zaman böyle az mı yemek yersin?"
"Genelde hiç yiyemem." dediğimde yutkundu.
"Neden?"
"Bodrum katında nası yiyeyim? Beni umursayan olmazdı genelde evde kimse bir şey yapıp önüme getirmedi. Kuru ekmek yedim yıllarca. Kardeşlerime geldiğinde para vardı bana gelince yoktu. O yüzden açlığımı pek hissetmiyorum." dediğimde benimle birlikte onunda gözleri dolmuştu.
Tereyağ balı ekmeğe sürüp ağzıma uzattı."Artık ben varım. Hadi bakalım aç ağzını."
"Olmaz Boran insanlar var."
Ekmeği ağzıma daha da dayadığında ağzımı açıp yedim.
Benim yaladığım parmağı tekrar ağzına götürüp yalamıştı. Şaşkınlıkla bakıyordum. İlk defa sanırım biri beni önemsiyordu. Bir kaç parça daha tıktı ağzıma.
"Boran içim almıyor."
"Lan saçmalama daha hiç bir şey yemedin."
"Açlığa alışmışım Boran içim almıyor." dediğimde kafasını öne eğdi.
"Tamam o zaman bak karnın acıktığı zaman da hemen bana söyleyeceksin ben hemen durarım bir yerde doyururum karnını."
dediğinde gülümsedim."Teşekkür ederim Boran." dediğimde sinirle bana baktı.
Dudaklarımı yaklaştırdığımda yanağını uzattı, yanağından öpüp geri çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Me'yûs▪︎
Fiksi RemajaTakım elbisesinin kravatını bağlamaya çalışan Boran ile göz göze geldim. Kapıyı kapayıp sırtımı kapıya yasladım. Yüzüme bile bakmıyordu. "Yardım edeyim mi?" "Yok ben anneme hallettiririm şimdi." dedi inatla gözlerimin içine bakmayarak. Yanına gitt...