2. Yüzüğün nerede?

445 17 3
                                    

"Kızım seni istemeye gelecekler. Sakın hayır deme baban seni öldürür. Para karşılığında seni bir adama vermiş. Evde sürekli babandan dayak yemektense git kocanın evine belki rahat edersin."

"Hayır anne ne saçmalıyosunuz siz? Ben okuyacağım. Ne evlenmesi?"

"Kızım baban öyle istiyor elimden bir şey gelmiyor."

Annem beni giymem için yatağın üzerindeki uzun elbiseyle baş başa bırakmıştı.

Gözlerim yanıyordu. İntihar etmek istiyordum artık bıkmıştım.

Elimden hiç bir şey gelmiyordu.
Mecburen elbiseyi giydim ancak boynumdaki morluklar çok belli oluyordu. Tenime uygun fondöten sürdüm ve aşağı indim.

Aşağı indiğim sırada zil çaldı ve içeri misafirler girdi.

Gözlerim dolmuştu başımı yere eğdim.

Herkes içeri geçmişti ancak buradaki çoğu kişi yaşlı ve evliydi.

"Damat Bey nerede?" dedi babam.

"İşten geldiği için biraz geç kaldı 10 dakikaya burada olmuş olur."

Damadın annesi beni süzüyordu. Gözlerimin doluluğunu görmemesi için başımı yere eğdim.

Annem mutfağa çağırdığında mutfağa yol almıştım.

"Kızım şeker yok evde sen Sevil Teyzenden git al hemen hızlıca."

Bıkmış şekilde evden çıktım. Evden çıkar çıkmaz Tolgayla karşılaşmıştım.

"Tolga? Senin ne işin var burda?"

Üstüme dogru adim attığında geri kacmış ve sırtımı duvarla buluşturmuştum. Belimden sertce tutmuştu.

"Elbise çok yakışmış."

"Bırak beni."

Ellerimi tutup havada birleştirerek duvara sertçe dayadı.

"Bağırırım bak bırak beni pislik."

Bir eliyle ellerimi tutuyordu. Diğer eli ise vücudumda geziyordu. Depiniyordum ancak bir işe yaramıyordu.

Dudaklarını boynuma bastırmıştı.

Elleri elbisemin eteğine gittiğinde bir anda yere yığıldı.

Karşımda gördüğüm kişi geçen sabah gördüğüm kişiyle aynıydı.

"Senin ne işin var burda?"

"Aa Miray insan müstakbel eşine senin ne işin var burda der mi hiç?"

"Ne? Sen ne alaka?"

"Senin ne işin var sokakta? Kaçıyo muydun yoksa?"

"İsmini bile bilmiyorum. Sana hesap vermeyeceğim."

Arkamı dönüp gideceğim sırada 'müstakbel eşim' olduğunu iddia eden kişi Tolganın suratına bir yumruk daha geçirdi ve kulağına bir kaç şey fısıldadığında Tolgadan eser yoktu.

'Müstakbel eşime' dönüp lafa girdim.

"Yine de teşekkür ederim. Beni kurtardın sonuçta."

"Rica ederim karıcım."

"Bana karıcım deme senin karın olmayacağım."

"Görüşürüz karıcım."

Me'yûs▪︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin