Kokun var beni bana hatırlatan.
Bir de gözlerin neden var olduğumu anlatan!Bölüm Şarkısı: Aslı Güngör = Söylenmemiş Sözler
80 vote 🌟
100 Yorum 🗒
Olmadan bölüm atmayacağım saygılar sunarım 💐
Yoldur, yürünür. Mesafedir, aşılır. Sorundur, çözülür. Yaradır, sarılır. İnsan bir şekilde çaba gösterdiği her şeyi çözebilir. İki tane istisna dışında;ölmek ve sevilmemek. İnsan istediği kadar çabalasın sadece bu iki meseleyi çözemez.
Ölüm sadece dört harften oluşan bir kelime kimisi için ancak o dört harf kimlerimizi almıştır bizden. Kimleri koymuşuzdur o kara toprağın altına. Kaç tane sevdiğimiz can yatıyordur toprağın bağrında. Ah insanoğlu hep bir şeyleri ertelemek sonraya bırakma derdinde. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayıp en sevdiklerimiz hiç gitmeyecek gibi erteliyoruz zamanı.
Sadece iki kelime oysaki neden esirgiyoruz bunu. Ellerimizden kayıp gidene kadar neden dökemiyoruz duygularımızı. Zaman zalimdir beklemez akıp gider, bazen sadece arkasından bakmak kalır. Oysa ki sadece iki kelime ne çok sevindirirdi kim bilir duyanı.
"Söyleyemedim Saliha onu sevdiğimi bile söyleyemedim ki daha."
Saliha yere dizlerinin üstüne düşen kıza bakıp iç çekti. Nasıl olurdu böyle bir şey daha bir saat dahi olmamıştı ki gideli nasıl ölürdü?
"Canım çok acıyor Saliha burası çok acıyor..."
Konuşurken sürekli kalbine vuruyordu.
"Elida sakin ol ne olursun bir anlayalım önce yapma böyle lütfen."
Hemen aşağıdan gelen feryat ile birlikte bu kez de oraya baktı genç kız. Sare Hanım ellerini dizine vuruyor sürekli bağırıyordu.
"Kim kıydı yavruma Hazer'im yavrum."
Cansu gözyaşları içinde annesinin omzundan tutuyor bir şey söylemesini bekliyordu ancak Senem tepkisizce öylece karşısında konuşan Çetin'e bakıyordu. Gözlerini dahi kırpmadan öylece duruyordu. Sanki aklı inkar ediyordu duyduklarını kabullenemiyor öylece bakıyordu. Bu çok kısa bir an sürerken önce Saliha bağırdı aşağıya doğru.
"Elida uyan Elida kendine gel yardım edin bayıldı."
Kapıdaki adamlar yukarıya doğru koşarken bu kez de Cansu yere kapaklanan annesini tutmaya çalıştı. Hazer Kozcu'nun haberi önce eşini ardından annesini yere yıkarken iki araba ard arda hastanenin acilinden giriş yaptı.
Diğer yanda ise büyük çiftlik avlusunda toplanan aşiret büyükleri Hazer Kozcu'nun gelmesini beklerken Tekin çalan telefonu ile oturduğu yerden kalkıp biraz uzaklaşarak telefonunu açtı.
"İşlem tamam o arabadan sağ çıkamaz ağam."
Tekin gülerek başını sallayıp oturanların yanına döndü. Ne Rıdvan ne de Hazer geçen bir saate rağmen gelmemişti. Hamit ağa oturanlara dönüp konuştu.
"Ağalar Hazer ağa gelmeyecek galiba. Bir saat oldu bekliyoruz."
Hamit ağanın oğlu Tekin babasının sözlerini desteklemek adına lafa girdi.
"Eee bu işler öyle Berdel kalktı diye nutuklar atarak yapılmaz ağalar. Fazla bel bağladınız Siyabend oğlu Hazer'e."
Oturanlar arasında konuşmalar başlamış sesler yükselmişti. Her kafadan bir ses çıkıyor gerçekten de neden gelmediğini merak ediyorlardı. Üstelik yarın yapılacak olan toplantı neden bugüne alınmıştı? Tekin ise zamanında Siyabend ile olan sürtüşmesi sebebiyle Hazer'in ağalığını da tanımıyordu. Hazer Berdel kalktı dediği günden beri bir izin bekliyordu babasından ve istediği izin gelmişti. Dört adamını göndermişti üstüne Hazer ölecek ve ağalığı başlamadan bitecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİDA
RomanceBir insan en sevdiği için kendinden feragat edebilir mi? Sırf onların canı kurtulsun diye tüm hayatından vazgeçebilir mi? İki sevdalı yürek yanmasın diye kendini feda eden iki kişi.