Herkes artık bir korku oyununun içinde olduğunun farkındaydı fakat bunun için çok geçti...
130321
korku #1 / 300521
UYARI: OKURKEN RAHATSIZ EDİCİ KELİMELERE VE OLAYLARA RASTLAYABİLİRSİNİZ !
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
it's just a game...
Önümde oturan Lisa saatine baktıktan sonra kulaklarını ve gözlerini kapadı. Okapattığı an zil çalmıştı. Ses bittiğinde ise ellerini kulaklarından çekip gözlerini açtı.
Bu gizemi çözebilirdim sanırım...
O sırada Rosé ve Jisoo yanıma gelmişlerdi. Lisa arkasını dönerken Namjoon Jiminlerin yanına gitti.
"Size ne görev verildi? Benden eve bugün geç gitmemi istedi." Dedi Lisa heyecanla.
Ardından Rosé "Bana bir portre sergisine gitmemi söyledi." Diyerek devam etti. Anlamayarak onlara bakarken Jisoo endişeli sesiyle "Benden görev süresi boyunca ders çalışmamamı istedi." Dedi.
Lisa buna gülüp "Kızım bunda ne var? Keşke bana gelseydi bu..." Demişti. Jisoo ise tırnağıyla eline işkence ediyordu stresten.
Ben ise üçüne hayretle bakakalmıştım. Herkese ilk gelen görev aynı değil miydi? Neden birden hepsi görevlerini söylemişti ki?
"Jisoo için zor... Ailesi fazla baskıcı ve Jisoo'nun ders çalışmadığını görürlerse cezalandırılabilir." Dedi Rosé.
Jisoo'nun korkusu ailesi miydi? Bu yüzden mi sınav konusu geçtiğinde eli titremeye başlamıştı? Ailesi yüzünden?
"Senin görevin ne Jennie?"
Bana gelen soruyla aklımdaki düşünceleri bırakıp onlara döndüm. Bir süre sustum. Nasıl cevap vereceğini düşündükten sonra dudaklarımı kıvırıp yanıt verdim.
"Görevim görevimi kimseye söylememek."
Sanki söylemişim gibi duruyordu fakat bana gönderilen ikinci görevi söylememiştim ve ihlal etmemiş olmuştum.
Gözlerim yanımda konuşan Jungkook'a kayınca bunu fırsat bilerek kalemliğimden kırmızı tükenmez kalemimi aldım. Jungkook'un ayaklarına doğru gelecek şekilde attım yere.
Kızlar ne yaptığımı sorgularken Jungkook'a seslendim. O sırada Taehyung da bakmıştı bu tarafa. Jungkook bana döndü.
Kalemimi gösterdim parmağımla. "Bana o kalemi verebilir misin?" Diyerek rica ettim. Kafa salladı. Eğilip kalemi almak için elini uzatıyordu ki durdu.
Daha sonra ise hızla doğruldu. "S*keyim..." diyerek mırıldandığında gülümsedim.
"Kendin al." Dedi bana sinirle. Kaşlarımı kaldırdım. "Alt tarafı bir kalem? Uzansam alırdım zaten." Dediğimde öfkeli gözlerini gözlerime dikti.
Ayağının ucuyla benim olduğum tarafa doğru ittirdi ve önüne döndü. Sanırım onların korkularını bulmak çok da zor olmasa gerek...
Geri kızlara baktığımda Lisa saatini kontrol etti. Yeniden kulaklarını kapadı. O sırada zil çalmıştı. Herkes yerine geçti.
