♤14.Bölüm♤

33 4 14
                                    

İyi Okumalar!❤️

Buzla dans...

*
"Hayatta bazı anlar vardır kontrol edemeyiz,birden gelişir.
Yapabileceğiniz tek şey olanlarda sürüklenmektir.
Benim içinde tam da  öyle bir haftaydı.
Yorgunluk,anksiyete, açlık,korkular,baskı...Bunlar sadece bazıları...Her zaman işimin bir parçası olacaklar biliyorum ve asla kaçmadım gerçeklerden.
Ama ben de bir insanım.Bu yolda feda ettiğim bir çok şey var.Birçoğunuz nereden geldiğimi biliyor.(Sizden birşeyler saklamak pek mümkün olmuyor)
Ve büyürken öğrendiğim şeylerden ilki hatalarımdan korkmamaktı.Takılıp düşünce asla ağlamadım,dizlerime asla yara bandı
yapıştırmadım.'Bırak kanasın ve acıyı özgür bırak.' dedim hep.Bu gün yine kendime 'Acıyı özgür bırak' diyorum.Mesleğimin bazı olumsuzluklarından dolayı hafif bir baygınlık geçirdim ama şuan İYİYİM.Lütfen hakkımda içi boş iddalardan vazgeçin ve herşeyden önce bir kadın olduğumu unutmayın.Kendi ülkemde ve dünyada olan tüm hayranlarıma sevgiler!

Kumsal Özkan."

Kumsal doğru okuduğundan emin olmak için cümleleri iki kez okudu.Elinin altındaki bilgisayarın sıcaklığı dizini yakmaya başlamıştı.Sonra hafif bir şaşkınlıkla başını kaldırdı;

"Biliyorum sadece yarım saate hazırladınız ve benim yerime yaptığınız için minnettarım ama Gerçekten Caleb'le yapabildiğinizin en iyisi bu mu?"

Eda gücenmişlikle dudağını büzdü.Kumsal'ın mükemmelik anlayışından nefret ediyordu.

"Tam olarak nesini beğenmedin? Şahane olmuş işte.
Gayet masumca."

"Beni savunmasız göstermiş.Fazla sıradan."

Eda ona farklı bir türmüş gibi baktı.

"Sen bunu hemen yayınlıyor ve biz gidiyor muyuz yoksa bazı sivri zekalıların senin hakkında kendi kendine konuşmasına izin vermeye devam mı edeceksin?"

"Vay canına sen o cümleyi nasıl kurdun?"

"İlk soruyu ben sordum."

Derin bir nefes alıp ekrana tekrar baktı.Bir hata olduğundan emindi ama neyi nasıl düzelteceğini bilmiyordu ve hemen spor salonuna gitmesi gerektiğinin farkındaydı.Vücudunu korumak için ara vermemeliydi.Her ne kadar Rüzgar'la karşılaşmaktan korksa da acele etmesi gerekiyordu.

"Pekala."dedi  sesinde az rastlanan bir yenilgiyle.
Ekranda özel fotoğrafçısıyla bir ay önce çektiği makyajsız ve masum pozlarından biri vardı.Elini tuşlarda gezdirdi."Paylaştım."

"Yaşasın!"dedi Eda ellerini çırparken."Hadi çıkalım artık."

Bir an tereddüt ettikten sonra ayağa kalıp kaslarını esnetti.Eda da çantasına uzanırken annesine bakmak için merdivenlere doğru eğildi ama sonra annesinin bir saat önce eski bir arkadaşıyla buluşmak için çıktığını hatırladı.Muhtemelen saçma yaşlı sohbetlerinden birini yapacaklardı.

Hızlı adımlarla Eda'yla asansöre oradan da arabalarına doğru ilerlediler.Gözleri bir an bile aynalardan ayrılamıyordu.Bu gün olası bir kamera her zamankinden fazla tüylerini ürpertiyordu.
Dalgın bir şekilde kendisine açılan kapıdan geçip dışarıya çıktı.Merdivenlerden inerken gözleri sürekli ayaklarındaydı.Belkide birbirine dolanmasını ve tekrar düşmesini bekliyordu.
Sonunda Eda'nın konuşmasıyla başını dikleştirdi.

"Akşam yemeğini kaçta yiyoruz?"

Bir an düşündü.

"Saat altı buçuk civarı eve geçerim hazırlanmak için.Muhtemelen kuaförüm ve make up artistim de orada olur.Sen mekanı belirle bana konum atarsın.
Zamanında geleceğim söz veriyorum."

☤BUZ KRALİÇESİ☤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin