İyi Okumalar!❤️
~Sakın kaybolma...
***
Kumsal gözlerini açtığında hissettiği ilk şey panikleten bir korkuydu.
Bir an neden korktuğunu anlamak için yatağında kıpırdamadan durdu.Gözleri şimdi uykuya doymuş olmasına rağmen yataktan ayrılmak istemiyordu.
Sessizce hala sıcak yatağında dururken biraz daha düşündü.
Onu korkutan şey bilinmezlikti.
Bu gün olacak herşeyden korktuğunu hissediyordu.Kim bilir bugün neler olacaktı.Rüzgar'ın davetini hatırlayınca sertçe yutkundu.Ayağına gitmek asla istemiyordu.Ama kendisinde o oradayken bir günü daha evde geçirecek gücü bulamıyordu.Belki alışverişe çıkmalıydı.Ya da after party ya da talk show için hazırlık yapmalıydı.Maillerini kontrol edip dergi çekimlerini takip etmeliydi.Ya da Carlo'yla sektördeki durumu gözden geçirmeliydi.Uzun zamandır kendisinden başka birinin haberlerini okumamıştı.Gündemden epey uzaktı.
Zihninde kendine bir sürü iş çıkarmasına rağmen hala yataktaydı.Aklı da sürekli Rüzgar'ın davetine gidip gitmemekte kararsızdı.Deli gibi istediği birşeyden uzak kalmak haksız bir şekilde zordu.Ne istediğini biliyordu.Önünde ki tek engel gururuydu.
Ve bu gurura her zamanki gibi uymaktan başka çaresi yoktu.Düşüncelerinin önünü kesmesine rağmen hala tümüyle karar vermediğini fark etti.Zihni ve gururu arasında kalmıştı.Ya gidip gerçekten dostça gözüken ama aslında birbirlerinden nefret eden -onun nefretinden tümüyle emin değildi.Sanki daha çok umursamıyordu.-İki sinsi insan gibi merakını giderip sohbet edecekti.Ki onun deyimiyle birbirlerini daha iyi tanıyıp ön yargıları yıkacaktı.Ya da kalıp kendisine o kadar değer bile biçmeyecekti.
Her iki düşünce de en az sevdiği markalar kadar çekiciydi.Bir an telefon çalınca irkilerek doğruldu.
Gözlerini kırpıştırıp hemen doğruldu.Ayakları uzun süre yatmaktan uyuşmuştu.Sabahlığına uzanıp göğsünün hemen altında bağladı.Üzerinde askılı ince ve dar bir gecelik vardı.Dün uyumadan önce bunu ne zaman giydiğini hatırlamıyordu.Soğuk zemini sonunda fark edince ürperdi.Belki de artık yer ısıtmalarını da çalıştırmalıydı.
Aynalı masasının önünden telefona uzanıp kimin aradığına baktı.Bu Eda'ydı.
Telefonu açıp aynanın önündeki koltuğa oturdu.
Eda'nın sesi kulağını doldururken aynadaki kendi yansımasına baktı.Saçları dünkü yağmur yüzünden solgun ve dağınıktı."Neler olduğuna inanamayacaksın!"
"Sana da günaydın."
"Yeni mi uyandın? Ah üzgünüm genelde erkencisin."
Sesi yeni uyandığı için pürüzlü çıkıyordu.Boğazını temizledi.
"Hayır sen devam et."
"Pekala.İki yeni gelişme var.Birincisi Alberto'nun senin için çıkardığı şarkı çok satanlar listesine oturmuş.Hani kulüpte de duyduğumuz şarkı.Şu an herkes o ve sen arasında doğacak olası aşkı konuşuyor.Ama merak etme kötü bir şeyler yok."
Şaşkınlıkla bağırdı."Ne?! Sen ciddi misin? Alt tarafı bri şarkıydı.Onu defalarca reddettiğimi ikimizde biliyoruz."
"Doğru ama demek ki ikna olmamış.Muhtemelen şimdiden bir sürü röportaj teklifi alıcaksın.JRL dışında bir yere konuşabilirsin.Orası senden pek hoşlanmıyor.Geçen sene son defileni beğenmeyen tek medyaydı."
"Bilmiyorum." Bir an durup seçenekleri düşündü.
İsminin aşk dedikodularına karıştığı ilk sefer değildi.Bazen birine öylesine attığı bir bakış bile olay oluyordu.Yinede hakkında ortaya atılan yalanlar şimdiye kadar kendisi için bir sorun oluşturmamıştı.
Hatta ilk ünlü olduğu yıllar da hakkında çıkan masum yalanlar gündeme oturması için çok yardımcı olmuştu.Belki bunu da görmezden gelmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☤BUZ KRALİÇESİ☤
Romance"Ateşin parmakları arasına hapsolan buzun hikâyesi. Eğer buz erirse ikisi de ölecek ve eğer erimezse sadece buz ölecek..." Kumsal Özkan yirmi beş yaşında dünyaca ünlü tek Türk mankendir. Onun tüm hayatı iki ülke arasında kıskançlık, hayranlık ve ilg...