-Arkadaşlar size içinde bulunduğum durum,
moralim, ruh halim ne olursa olsun zamanında bölüm yetiştiriyorum ama siz sadece okuyorsunuz...Bu iğrenç hissetiriyor.Size oy ve yorum için asla yalvarmıyorum sadece saçma geliyor sadece okumanız yinede bolll öpücüklü okumalar buz kristalleri!!! ❄️💜🌠-~Buna karma derler,ama henüz ödeşmiş hissetmiyorum...
Kumsal nefesini düzenlemeye çalışarak arabasına doğru adeta koştu.
Gözleri Rüzgar'ı yenmenin verdiği mutlulukla parlarken bir yanı da hala ona kızgındı.
Kendi kendine ona tekrar gücenmişti.Onun kendisinde beğendiğini söylediği tek şeyin iyi dövüşmesi olduğuna inanamıyordu.Asla bir insana fazla anlam yüklememesi gerektiğini biliyordu ama içi yine de huzursuzdu.
Motoru çalıştırınca bir an nereye gideceğine karar veremedi.Eve süremezdi annesi spordan bu kadar erken ayrıldığını duyunca kesin bir şeylerden şüphelenirdi. Defile öncesi kuaföre gidip cilt bakımı mı yaptırsa diye düşündü.
Ama bu da gereksizdi.Evde zaten istemeyeceği kadar çok bakım ürünü vardı.
Tek seçeneği Eda'nın dans salonuna gitmesiydi.Belki onu çalışırken izler sonra da alışverişe çıkardı.
Arabayı oraya sürerken dikiz aynasından arkasında kalan spor salonuna baktı.
Oraya devam etmesi gerektiğini biliyordu.Eda ya da Rüzgar'a kaçarmış gibi gözükmek istemiyordu.Öte yandan sırf o yazar da orayı kullanıyor diye yeni bir spor salonu aramayı kendine yediremiyordu.Üstelik tam olarak Rüzgar'dan uzak durmak istiyor mu kestiremiyordu.Onu kollarıyla sarıp hareket becerisini kısıtlamasını hatırladı.İçinde ki ilgi budalası canavar şimdi gülüyordu.Acaba Rüzgar Kumsal'a bu kadar yaklaşmışken hiç bir şey hissetmemiş miydi? Diğer erkeklerin onun yerinde olmak için feda edeceği şeyleri düşününce ona yine kızdı.Bir şekilde Rüzgar'ın da kendisini beğeneceğini hissediyordu.O küstah adam eninde sonunda yalanlarını bir kenara bırakıp onun güzelliğinden büyülenecekti...Yarım saatten biraz fazla zaman geçince Eda'nın ışıltılı, turkuaz-pembe tonlarıyla döşenmiş, çevresinde ki yapılardan daha parlak ve sevimli dans salonunu gördü.Burayı yaklaşık iki sene önce açmıştı.Onun bu tutkusunu o zamanlar
anlamamıştı.Dans ona bir şey ifade etmiyordu.İnsanların değişik gürültüler eşliğinde bedenlerini daha öncekinden farklı ve saçma oynatması hep sinirini bozardı.Partileri sevse de dans etmeyi sevmiyordu.Arabayı durdurup inmeden önce küçük cepte hep bulundurduğu aynasından yüzüne ve dağılan saçlarına baktı.
Güzel gözüktüğünden tam emin olmamıştı ama kesinlikle çok kötü değildi.Paparaziler muhtemelen burada olduğunu tahmin edeceklerdi.İlgileri hoşuna gitse de morali bozukken çoğu magazinciler oldukça saygısızdı.
Arabadan inip tam bir kaç adım atmıştı ki patlayan flaşların tanıdık sesini duydu.Yutkundu ve duruşunu dikleştirdi.
Etrafında ki insanlar fotoğraflarını hala çekerken heyecanla "Günaydın!" diye bağırıyorlardı.Onları başıyla selamlayıp kameraları yarmaya çalıştı.Özellikle hasta olduğu zamanlarda flaşlar onu çok rahatsız ediyordu.Sonunda kapıdan girince müziğin sesini duydu.
Eda her zamanki gibi pop müziğin sesini sonuna kadar açmış olmalıydı.Merdivenlerden hızla çıkıp kapıda kendisini gören Tanja'ya selam verdi.Kız ona mutlulukla gülümsedi."Eda içeride mi?" diye sordu kapının önündeyken.
"Evet sizi uyarmalıyım öğrenciler arasında büyük bir dans atışması başladı."
Gözlerini devirip "Sıkıcı. " diye mırıldandı.
Kapıyı yarım açıp büyük salona doğru kafasını uzattı.
Öğrenciler üçerli iki grup halinde aynalı duvarların önünde dans ediyorlarlardı.Gözleriyle Eda'yı aradı.Ama o daha Eda'yı göremeden çocuklar onu görür görmez aniden durup çığlık çığlığa bağırmaya başladılar.
Sesleri müziği bile bastırıyordu. Kumsal çocuklar etrafını sararken nazik olmaya çalışsa da bu çok zordu.Eda onu izlerken kahkahayı basıp ortamı sakinleştirmek için uğraştı.
Hepsi de bencilce ona sarılmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☤BUZ KRALİÇESİ☤
Romance"Ateşin parmakları arasına hapsolan buzun hikâyesi. Eğer buz erirse ikisi de ölecek ve eğer erimezse sadece buz ölecek..." Kumsal Özkan yirmi beş yaşında dünyaca ünlü tek Türk mankendir. Onun tüm hayatı iki ülke arasında kıskançlık, hayranlık ve ilg...