24. Bölüm

190 11 36
                                    


"Ben geldim"

***

Karşımda şu anda Berk vardı. Ben birden kapı açılınca hocanın gireceğini düşünmüştüm Ateş hocanın, her ne kadar istesem de onu görmeyi bir o kadar da korkuyordum olacaklardan , yapacaklarından. Neyse ki gelmemişti bir yanım buna sevinirken bir yanım ise keşke gelseydi diyordu, neden öyle dediğini anlamıyordum. Ben Ateş hocayı sevmiyordum o bana şiddet uygulamıştı dahası öldürmeye çalışmıştı nasıl affedebilirdim onu. Ama sanki o gün orada çok farklı gibiydi kendisi değil gibiydi. Kafamdaki saçma düşünceleri atıp Berk e döndüm o da bana bakıyordu.

"Ne oldu İzel ,her ne düşünüyorsan kaşların anca bu kadar çatılabilirdi yani." ona gülümsedim ve elimi omzun attım.

"Yok bir şey, sen nasılsın? bir süre görüşemedik." kafamı açmam lazım onu düşünmemem lazım. çok fazla düşünüyorum o beni öldürmek isterken neden onun için üzülüyor bir yanım, neden yanıyor ve acı çekiyor diğer yanım. Kafamı sallayıp kafamı konuşan Berk e çevirdim.

"Kız o kadar güzeldi ki anlatamam." demesi ile gülümsedim. Bir zamanlar onu başka kızlarla oynamasını görmeye dayanamazken şimdi bana sevdiği kızı anl- bir dakika ne sevdiği kız mı? Hemen Berk e döndüm.

"Sen aşık mı oldun? sevdiğin mi var? ne zaman oldun? nası-." Elini kaldırıp ağzıma kapatması ile susmak zorunda kaldım.

"Ya kızım daha deminden beri ne anlatıyorum ben , dinlemiyor musun beni?" elini ağzımdan çekip.

"Ne münasebet tabii ki dinliyordum, sadece sen sevdiğin kızı anlatınca tuhafıma gitti." Berk şaşırdı ve ağzını açtı. Ah salak kafam çocuk tuhafıma gitti deyince onu sevdiğimi sandı. Hızla lafa girdim.

"Yanlış anladın Berk ,yani sen sevdiğin kızı anlattın ya .Eskiden böyle şeylerin saçma olduğunu ve böyle bir şey düşünmediğini söylemiştin ondan tuhafıma gitti yani seni sevdiğim falan yok." Berk gülümsedi ve rahatlamış bir ifade takındı yüzüne.

"Ayyh valla çok korktum ,bir an beni seviyorsun sandım. Dedim ben ne yaparım şimdi kız kahrından ölür sonuçta sevdiğim kızı anlatıyorum sana" sonlara doğru alayla söyledi.

"Ya yalan değilse ya seni gerçekten seviyorsam ve tepkini ölçmek için öyle dediysem." dedim ve tek kaşımı kaldırdım. Suratında ki şaşırmış ve korkuyla bana bakıyordu. Daha fazla dayanamadım ve gülmeye başladım Berk e baktığımda anlamamış gözler ile bana bakıyordu ve sonradan anlamış olacak ki elini kalbine koyup rahat bir nefes aldı.

"Kızım sen salak mısın? kalbime iniyordu." alay ile gülüp.

"Aaa neden öyle söylüyorsunuz beyefendi, sizi sevmek suç mu?" dedim ve bir süre sonra kahkaha atmaya başladım.  Kafamı kaldırdığımda bizi şaşkın gözler ile dinleyen Ezel, Lavin ve Arel i gördüm. Herhalde daha hoca gelmemişti.

"Hoca yok mu?" Ezel hoca lafını duyunca yüzü asıldı ve sıkıntı ile nefes aldı. Ezel yanıma geldi ve kolumu tuttu.

"İzel... Ateş hoca ... nezarethaneden çıkmış ." Nasıl ama şikayetçiydim ve adam kaçırma en az 2 yıldan başlıyor 7 yıla kadar uzuyor. Sırama geçip otururken tedirgin olmaya başladım .Az önce üzülen bendim dimi ,şimdi ise çok korkuyordum tekrar ölüm korkusundan çok korkuyordum. Bunu bana yaşatan adamdan nefret ediyordum .bunu kadınlara yapan her adamdan tiksiniyor ve nefret ediyordum. Bu ülkede Adalet  olmadığını biliyordum ama başına gelince daha çok kötü oluyor insan, kendisi gidip adaleti sağlamak istiyordu bütün bunlara sebep olan adamları öldürüp leşlerini köpeklere vermek istiyordum ve içimdeki kızın adaleti sağlamak isteyen o adamlara hak ettiğini alamayan adamlara haddini bildirip fantezilerini üzerinde denemek istiyordu . Fareler deney hayvanı olmak yerine Tecavüzcüler ,Tacizciler deney olsunlar.  Ne suçu vardı diye düşündü Özgecanın ve Pınarın  küçücük kız ne yapmış olabilir. Daha kendi melek olan kız ne yapmış olabilir . Özür dileriz sizden Melekler sözde adalet olan bu ülkede adaleti sağlayamadık affetmeyin bizi Melekler. Gözlerim karardı ve başımı yere çarpıp gözlerimi karanlığa kapattım.


Gözlerimi açtığımda hastanedeydim ve sanırsam düşerken başımı çarptığım için kafam kanamış ve pansuman yapılmış, çünkü kafam çok ağrıyordu . Etrafıma baktığımda koltukta oturarak uyuyan bir lavin ve onun omzuna yatan bir Ezel gördüm. Sesimi az çıktığını ve boğazımın kuruduğu için su isteyecektim.

"Kızlar" uyanmadılar.

"Kızlar" tekrar uyanmayınca şaka yapmaktan zarar gelmez diyerekten şakama deva ettim. Yan tarafımda duran plastik bardağı yere attım.

"Ne oldu İzel, neren ağrıyor." şakamdan zevk alamadığım için abarttım .

"Ağhh canım çok acıyor ağhh" diye inleyerek konuştum. O sırada olduğum odanın tuvaletin kapısı açıldı ve içeriden Alihan çıktı ve hızla yanıma geldi.

"Ne oldu İzel, iyi misin? Neren ağrıyor. Çok canın yanıyor mu?" dedikten sonra gözleri doldu ve o an şaka yapmak istediğime pişman oldum. Nasıl diyecektim şaka yaptım diye kızmazlar mıydı bana, hem de çok. Ama söylemem lazım daha fazla üzemem onları oysaki sadece şaka yapmak istemiştim bu kadar endişeleneceklerini bilemezdim.

"Iı...şey... size azcık şaka yapmış olabilirim." dedim ve kafamı eğdim. Yere baktığım da Lavin ve Ezel odadan çıktılar. Bir süre hiç bir şey konuşmadık.

"Kafanı kaldır" dedi sert sesi ile . Kafamı iki yana sallayıp daha fazla eğdim kafamı.

"Kaldır dedim sana İzel" diyerek tısladı ve ben de kafamı kaldırmayınca nazikçe çenemi tutup başımı kaldırdı. Gözlerine baktığımda bakışları bir an yumuşadı ve sonra tekrardan sert bir hal aldı.

"Neden yaptın, neden şaka yapma gereği duydun İzel, ne kadar endişelendiğimizi görmedin mi?" Gözlerim doldu .

"Özür dilerim , bu kadar ciddiye alacağınızı ve endişeleneceğinizi düşünemedim" Çenemde ki elini kendine doğru çekerek alnıma bir öpücük kondurdu ve konuşmaya başladı.

"Nasıl endişelenmem , nasıl üzülmem. Senin canın yandığında benim kalbimde bir acı oluyor .Çok acıyor İzel ,çok acıyor. Bir daha yapma lütfen , canınla ilgili şaka yapma bunu kaldıramam." kafamı salladım ve ona sarıldım.

"Özür dilerim"


Eve geldiğimizde Alihan beni kucağın da odama çıkardı ve yatağıma yatırdı. Alnımdan öptü ve odadan çıktı. Bende daha fazla uyanık durmayarak gözlerimi karanlığa itip uyudum. Bir yerden kırılma sesi gelmesi ile uyandım ve etrafıma bakındım sanırım geceye kadar uyumuştum. Kafamı kırılan camıma çevirdiğimde. Taşa bağlı bir kağıt olduğunu gördüm. Kağıdı alıp açtığımda ise çoktan ağlayacak kıvama gelmiştim bile.


Nasılsınız arkadaşlar . Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi akşamlar ve bunu sabah okuyorsan iyi sabahlar dostum. Öpüyorum sizleri kendinize iyi bakın gençler hadi Allaha emanet. Bu arada yazım yanlışlarım illaki var ve ben fark etmemiş olabilirim söylerseniz sevinirim. Her türlü eleştiriye açığım tabii ki saygı çerçevesi içinde. İnstangrama beklerim.

Sizce İzel kağıtta ne gördü?

Sizce Alihan kızmakta haklımı?

Siz Berkin sevdiği kız hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?  

 İnstangram: wattpadhilalk

Acı SerzenişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin