DEMİR ASLAN
Derini odaya kilitleyip salona geçtim. Arda'nın gitmesini söylememe rağmen koltukta oturmuş telefonda konuşuyordu. Sinirli bir şekilde nefes verip Ardanın karşısına geldim. Gelmem ile telefonda konuştuğu kişiyle vedalaştı.
" Tamam kızıl yarın görüşürüz. Seni seviyorum."
" Hayır önce sen kapat" bana gülümseyip telefonu kapattı. Koltuğa yayılarak eğlenir bir şekilde konuştu.
" Demir, Derin Alaca ile birlikte aynı evde kalıyorsun."
" Yani? "
" Sen düşmanların ile aynı evde kalırmıydın."
" Derin düşmanım değil."
" Neyin?"
" Sanane. Ben sana git dedim hâla niye burdasın?"
" Aman sende, seni ziyarete geliyorum yaptığın muameleye bak." koltuğa oturup evdeki hizmetçiye seslendim.
" Melek bir kadeh içki getir"
" Ben seni misafir olarak görmüyorum. Yürü git Aylin uğraşsın seninle."
" Bende ondan kaçıyorum. Birde babamı bu işlere karıştırmışsın o yüzden kavga ediyorlar. Bende Demir abim varken onların kavgalarını dinleyemem." Meleğin getirdiği içkiden bir yudum alıp, dışarıyı seyrettim.
" Aylin üzülmesin bir daha koca bulur kendine."Arda'nın yüzü bir anda asıldı.
" Demir benim başka bir babaya ihtiyacım yok. "
" Senin için olmayabilir. Ama Serkan Aslan ölürse annen yalnız kalamaz."
" Boşver onları. Ne yapacaksın Derine."
" Bir daha bana bu soruyu sorma. Çünkü hiç kimseyi ilgilendirmez ne yapacağım."
" Abi işine karışmak gibi olmasın ama kız doktor. İşi var, bir düzeni var. Ona Murat yüzünden zarar verme. Ne hâle gelmiş zaten." içkimin son yudumunu içtim ve Ardaya umursamaz bir şekilde baktım.
" Hadi yollar seni bekler. Çağrı, Arda Beyi yolcu et." yerinden kalkıp gitmeden önce konuştu.
" Abi masum olanlara zarar vermezsin biliyorum." deyip gitti.
Masum olanlara zarar vermezdim. O zaman Derine yaptıklarım. Nemli olan üstümü çıkarmak için ayağa kalktım. Derin yüzünden yağmurda kalmıştım. Odama çıkıp rahat bir şeyler giyindim. Yatağa geçtim ve bugün olanları düşündüm.
Derin'in kaçması beni şaşırtmamıştı. Bana bile yumruk atacak kadar cesurdu, kaçmasını beklemiştim. Daha fazla durmayıp uykuya daldım.
***
Sehpada duran saatimi de bileğime takıp odadan çıktım. Bugün Murat yurt dışından gelmişti ve soluğu burada alacaktı, eminim. Terk ettiği kızı için bu kadar çabalaması beni mutlu ediyordu. Derine zarar vermem onu da üzerdi.
Hazır olan yemek masasına oturacağım sırada Meleğin karşıma gelip hararetli bir şekilde konuşması ile durdum.
" Demir Bey, hanımefendi gittiğim zaman yerde ateşli bir şekilde yatıyordu. Ne yapalım. "
" Ne? Niye daha önce söylemedin? " Derinin yanına giderken sorumu cevapladı.
" Daha yeni gördüm. Bir de yere kusmuş. " içeriye girip yerde baygın yatan Derinin yanına koştum ve elimi alnına koyup ateşine baktım. Dün yağmurda ıslanmıştı o yüzden hasta olmuştu. Meleğe dönüp konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANHIRAŞ GÖZLER
Romance" Neden çağırdın beni buraya. " onu ilk gördüğüm yere gelmemi istemişti. Tedirginliğimi bir yana bırakıp soğuk bir sesle konuştum. " Gelmeni beklemiyordum ama geldin." birbirimizden çok uzakta duruyorduk. Bu benim için iyi birşeydi sadece benim için...
