DERİN ALACA
Omzumda hissettiğim keskin ağrı ile gözlerimi açtım. Başımı sağa sola çevirip etrafa baktım. Dağ evindeydim. En son hatırladığım Demirin ağzıma birşey bastırıp bayılmam ile kalmıştı. Sargılı olan omzuma dokunup yavaşça doğrulmaya çalıştım. Başımda olan şalımı hafif düzelttim.
Ayağa kalkmaya çalışacakken kapıdan gelen kilit sesi ile geri yerime yattım. Demir kapıyı açmış elinde yemek bulunan bir tabakla içeri girdi. Yanıma gelip dizimin üstüne yemek tabağını koyup konuştu.
" Günaydın" aslında böyle birşey bekliyordum. Onunla bu aralar iyi anlaşır ve onu dinliyormuşum gibi yapmalıydım.
" Günaydın, teşekkürler yemek için." böyle bir cevap beklemediği yüz ifadesinden belliydi.
" Önemli değil. Seni vuran da benim iyileştirmek isteyende." bu adam gerçekten psikopattı. Gülümseyerek cevap verdim.
" Bunu yapmak zorundasın. Çünkü omzum çabuk iyileşmeyecek gibi."
" Doktor olmak böyle durumlarda yararlı desene."
" Belki." yatağın benden uzak bir kenarına oturup kollarını göğsünde birleştirdi.
" Sen kafana darbe de almadın ama bu kadar sakin olman beni şaşırttı." çatalı elime alıp önümdeki yemeği yemeye başladım.
" Öyle mi? Sakin değilim bence. Normal halim böyle. Ama sen yabancı ve psikopat bir mafya olduğun için farklı davranıyorum." sesli bir şekilde kahkaha atıp söylediklerimi tekrar etti.
" Psikopat bir mafya." kafamı olumlu anlamda salladım.
" Bence sen öyle düşünüyorsun psikopat değilim." yemek tabağını kenara alıp konuştum.
" Öylesin. Beni vurup tedavi ettirmen ve hasta olduğumda bakma gibi şeyler. Sence bunlar bir mafyanın düşmanına yapmak isteyeceği birşey değil." alt dudağını ısırıp cevap verdi.
" Biz düşman mıyız?" sorduğu soru ile ona ifadesiz bir şekilde baktım. O benim yerime cevap verdi.
" Ben sana karşı beslemek isteyeceğim bir duygu ama olmuyor. Senin masum olduğunu düşünmekten başım ağrıdı Derin."
" Benim masum olduğumu biliyorsun ama bütün intikamı beni kullanarak alacaksın çok saçma. "
" Babana olan nefretim kendi hislerimi ezip geçiyor. Beni anlayamazsın."
" Anlarım. Hele ki dün daha fazla anladım. Onu karşıma çıkarman yıllar sonraki nefretimi tazeledi."
" Unutmak mümkün değil böyle güçlü olan bir duyguyu. En az aşk kadar etkili." gözlerimi ondan alıp camdan dışarı çevirdim.
" Bilmem, olabilir." toaprlanıp tuvalete gitmek için ayağa kalktım. O benden önce davranıp konuştu.
" Nereye?"
" Tuvalete"
" Böyle kalkma istediğin zaman. Dikişlerin açılabilir, hatta seni ben götürürüm." kucağına alacağı sırada sesimi biraz yükselterek konuştum.
" Sakın Demir! Bana dokunma diyorum! Sen psikopat olduğun kadar anlama zorunda var sanırım!" saçını düzelterek cevap verdi.
" Ben sana benimle konuşurken kelimelerini seçmen gerektiğini söyledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANHIRAŞ GÖZLER
Romance" Neden çağırdın beni buraya. " onu ilk gördüğüm yere gelmemi istemişti. Tedirginliğimi bir yana bırakıp soğuk bir sesle konuştum. " Gelmeni beklemiyordum ama geldin." birbirimizden çok uzakta duruyorduk. Bu benim için iyi birşeydi sadece benim için...