1.8 "Camlar Kırıldı"

586 57 17
                                    

Kanatların olmadan uçmaya çalışırsan düşmekten korkamazsın.

Kanatların olmadan uçmaya çalışırsan düşmekten korkamazsın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 18
Camlar Kırıldı

Bazen bazı seçimler yapardınız.

Bu bazı seçimlerin hayat döngünüzü baştan sonra etkileyeceğini anlayamaz, ön göremezdiniz. Bu yüzden önünüze bambaşka bir gelecek geldiğinde kader derdiniz. Bu benim kaderimdi.

Ama bazen de seçim yaptığınız anda hayatınızı tamamen değişeceğini anlardınız. Kader demeye diliniz varamaz, olduğunuz yerde gunlerinizi ve aylarınızı sayardınız. Seçimlerinizin karanlığı veya beyazlığı önünüze gelene kadar asla ama asla şimdiyi yaşayamazdınız.

Jaehyun ile birlikte olmayı seçmem işte tam anlamıyla buydu.

Gökyüzü maviydi. Aynı gökyüzü gibi mavi boyalı duvarlarım ise binbir çeşit biriktirdiğim kitaplarla göz kırpıyordu bana. Sanki, gerçek hayat ve kitaplarda ki hayat, tamamen farklı değil mi, demek istiyordu. Sen paramparça olurken insanlar yıkılmadığı için, dünya dönmeyi durdurmadığı için sinirlisin değil mi ?

İçimdeki zehirli havayı dışarı vererek üzerime yorganımı çektim.

"Jaemin geldi." dedi Yeeun kapımı tıklatarak. "Jeongin'de gelmiş, pasta almış sana."

Hepsi korkuyordu. Çünkü ilk kez böyle görüyorlardı beni. Gerçek anlamda, gerçek yüzümle. Onlardan sakladığım çok şey olmuştu. Hayatımı, ailemi, hatta Jaehyun'u... Ama yine de bırakıp gitmiyorlardı benden. Bıkmadan, usanmadan her gün kapıyı çalıyorlardı başka bahanelerle.

Çıkmama nedenimi belki de şımarık olduğumdan veya ayrılık acısından sanıyorlardı. Ancak benim yanlarıma gitmeme sebebim, onların karşısına çıkacak yüzümün olmamasıydı.

Kapım sonuna kadar açılırken daha da gömdüm kendimi. Nefes almamayı hedeflerken Yeeun tuttu elimden.

"Kendini bu kadar yıpratma." dedi Yeeun. "Buradan çıkmamanın sebebini bilmiyoruz mu, sanıyorsun ?"

Burnumu çektim. Ağzıma sümük tadı gelse de, saçlarım enseme yapışsa da "Çıkamam." dedim titrek sesimle.

"Neredeymiş, Tanrının boş vaktinde yarattığı, mükemmellik abidesi, çılgın rujlar mankeni, harikalığın tescillenmiş sembolü Shin Renee ?" Jungwoo odayı dramatik bir şekilde açarken kalakalmıştım. Sayıp dökerken kapıyla bütünleşmiş, her iltifatında pozlar vermeye başlamıştı. "Ne demek yatak ya ? Neden yatak ? Kız kalksana şu pis yerden. Sen en mükemmel insan Kim Jungwoo'nun kankasısın, kendine gel."

Onsra | JaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin