0.8 "Acılarıyla Yalnız Kalanlar"

966 71 32
                                    

Parklardan her zaman nefret ettim.
Belki de bu yüzden küçücük bir sarılmaya hasret kaldım.

Bölüm 8
Acılarıyla Yalnız Kalanlar

"Neden bu kadar içtin ki ?" Uzaktan gelen bir ses gözlerimi hafifçe açmaya iterken, tanıdık bir koku genzimi doldurmuştu.

Aydınlanan dünyamla birlikte gözlerim sarı bir loş ışığa alışmış, yumuşak bir yatağın üzerinde bir yorgan ile uzandığımı fark etmiştim. Üşüdüğümün yeni yeni farkına varmışçasına yorganın içinde titredim ve iyice sıcaklığa sarındım.

"Kafamın içinde ayılar var." derken hala kendimde değildim. Ancak uyandığımı gören Jung Jaehyun, elindeki içkisini bırakıp yatağa otururken önce nereye odaklansam karar verememiştim.

Geniş bir odada gri nevresim takımlı bir yatağın üzerinde uzanıyor, siyaha boyalı duvarlara ve tüm Seul'ü ayaklar altına alan manzaranın ortasında kayboluyordum. Kendi evimde değildim. Bunu anlayabilmiştim. Ancak anlayamadığım şey Jung Jaehyun'un tam yanıma oturup, dikkatlice yüzümü incelemesiyle birlikte kendi evinde, kendi odasında bana yer vermiş olmasıydı.

"Her gün en şık kıyafetleri giyen fakir kızı, evine yardım için atan patron klişesini mi yaşıyorum şuan ?" derken yüzüm somurtuk ve ağzımın içi ise bok gibiydi. Jung Jaehyun'un beni dikkatlice izleyen suratı bir anda sırıtmaya dönerken haylazca kafasını sağa sola sallamış, bir şeyimin olmadığını görünce yataktan kalkmıştı.

"Bir kez olsun ne zaman ciddi bir konuşma yapacağız çok merak ediyorum Renee." derken komodinine koyduğu içkisini içmeye devam etmeye başlamıştı.

"Bizim aramızda ciddi bir konuşma hayatta olmaz Bay Jung. Hâlâ öğrenemediniz gitti." Gri yorgandan çıkmak istemezcezine yatakta yayıldım. Eş zamanlı olarakta etrafta gözlerimle telefonumu aramıştım.

Saat kaçtı ? Bana ne olmuştu ? Ne ara buraya gelmiştim ? soruları zihnimde parladığında bana imayla bakan patronuma hızlıca döndüm.

"Hassiktir. Neden buradayım ben ?" lafı ağzımdan çıkar çıkmaz gözlerim şokla açılmış, sonra da hızlıca elimi ağzıma götürerek kapatmıştım.

"İşte sonunda beklediğim tepki." Yorganı attığım gibi ayağa fırladım ve Bay Jung'ın karşısına dikildim. Ancak saniyesinde başım döndüğünde beni tutmak için hareketlenen kollarına tutunmuştum.

"Sakin ol ve otur. Hâlâ kendine gelmedin." Beni yavaşça yatağına geri oturturken beyaz gömleğinin açık olan düğmelerinden kaslı göğsü ile karşı karşıya kalmış, istemsizce yutkunmuştum.

Benden güzel beyaz bir teni vardı.

"Ben, hiçbir şey hatırlayamıyorum. Zihnim çok bulanık."

"Normal. Dört şişeye yakın ağır soju içtin."

Bay Jung'a ağzım açık halde bakakaldım. Onun suratının düz bir ifade almasını, sonra ise tepkilerime sırıtmasını izledim. "Beni neden kimse durdurmadı ?"

Onsra | JaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin