0.1 "Nefret Postu Giyen Özlemler"

1.6K 95 90
                                    

Bazıadamlarına kravat yakışırdı, bazılarına ise kol düğmesi.
Bay Jung'a ise şerefsizlik yakışıyordu

𝄞

Bölüm 1
Nefret Postu Giyen Özlemler

Kafamdan aşağıya dökülen kaynar sular vardı. Ayak tabanlarıma batan çiviler, boynumda kaşındırıcı tozla harmanlanmış bir halat ile yaklaşık olarak ne zaman öleceğimi hesap etmeye çalışıyordum.

Belki de bunlar utancın ve sinirin verdiği reaksiyonlar olabilirdi. Ayağımdaki çiviler ise topuklu ayakkabının verdiği manevi acı olurken, idam halatım ise yakın arkadaşımın aksesuar olarak taktığı bir kolye olabilirdi. Fakat yinede bu beni sakinleştirmiyordu.

Hatta aksine, tam olarak beni daha da çıldırtıyordu. Her ne kadar karşımda öküzün trene baktığı gibi bana bakan Jung Jaehyun kadar olmasa da.

Şerefsiz herif. Bir tepki verse ölür müydü ?

Aylardır bu proje için kıçımı yırtmıştım. Gecelerim gündüze karışmış, güneşi veya ayı dost bilmiştim. Çevredeki, hatta yurt dışındaki mimari projeleri takip etmiş, bin bir türlü insanla konuşmaya çalışmıştım. Yemek yemeyi bile unutarak iki ayda tam tamına altı kilo vermiştim. Ve bunu sırf, Bay Jung Jaehyun'un yönettiği şirketin değer kazanması için yapmıştım.

Tamam, kabul. Belki biraz da, bu şerefsizin gözünde nefretimin azıcık da olsa azaltmak istediğim için yapmış olabilirdim. Ancak yine de istisnalar kaideyi bozmazdı.

Jung Jaehyun, şirketi babasının aptal ailesinin elinden aldığında 25 yaşındaydı. Üniversite dahil, mezun olduğunda bile Jung Jaehyun adı tüm rakip şirketlerde duyuluyordu. O, geleceğin mimarlık tahtına oturacak yetenekli bir gençti. Ancak babasını amansız bir ölüm yüzünden kaybettiğinde her şeyi geride bırakmış başarılar kazanmıştı bu şirketi almak için. Ama tam beş yıldır hep olduğu gibi şirket değer kazanamıyordu.

Bunun nedeni ne yazık ki Bay Jung değildi. Ne yazık ki diyorum çünkü bu şerefsizi patronum olarak kabul edemiyordum. O da beni çalışanı olarak kabul etmediği gibi.

Genel davranışım ve karakterimin dışına çıkarak bugün bir sunum yapmıştım. Benim gibi utangaç ve konuşma becerisi sıfırı çeken biri için bu mükemmel bir performanstı. Ancak bu durumu asla hayal etmemiştim.

Sunumumu bitireli bir dakika oluyordu ve ben hala yanaklarımı zorla gülümsemek için sıkıyor, istemsizce nefes veremiyordum. Büyük toplantı masasının başında oturan Bay Jung hâlâ bir bana, bir de projeksiyondan yansıyan projeme bakıyordu. Masanın diğer yanlarında oturan, mimar arkadaşlarım da konuşmasını bekliyor, en azından benim gibi bir tepki bekliyorlardı.

Yediye yakın proje sunulacaktı bugün. Yarın ise aynı sayıya yakın, dışarıdan işi kabul etmiş bağımsız mimarlar gelecekti. Benden önce sadece Chaeyoung ve Jeongin sunum yapmıştı. Sırada daha dört kişi varken bu adam hâlâ neden bekliyordu ?

Nadiren giydiğim siyah topuklu ayakkabılarımda, can çekişen parmaklarıma mesaj göndermeye çalıştım. Biraz daha dayanın, dedim. Sadece bir kaç dakika daha. Olmadı ben buradan Bay Jung'a uçacağım zaten.

Onsra | JaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin