Küllerin üzerinde yanarken adını dahi hatırlamayacağım sevgilim. Senin gözlerinden başkahiçbirışığa dönmeyeceğim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 16 Yangınlar ve Kırmızı Dudaklar
❦
Ayaklarımı saran sarmaşıklar vardı. Bastığım yerler normal bir yer değil, bataklıktı. Yüzümü yakansa güneş değil de, asit yağmurlarıydı sanki.
Kafamı kaldırdım gökyüzüne. Derin bir nefes aldım ve sonra sakince geri verdim. Gözlerimi açmakta zorlanırken terden saçlarım yüzüme yapışmış, apış aram pişik olmuştu. "Tanrım." dedim fısıltıyla. "Mimar olmak isteyen aklıma kuş boku ile sıvıyaydın da unicornlu pasta yapmaya çalıştığım on santimlik boynuzu götüme sokaydın."
"Her şey nasıl gidiyor ?"
"Gitmiyor."
Lucas, bembeyaz dişlerini göstererek kahkaha atsa da, ben ileriye, daha da ileriye, bir amcanın araya kaçmış donunu çıkarmasını izlemiştim. "İntikam için yaptı, değil mi ?" demiştim yaralı bakışlarla. "Sırf kırmızı baksırını anlattım diye, beni şantiye şefi de yapmazsın ama ya."
Lucas, son toplantı da olanları hatırlayınca tekrardan krize girdi. Jaehyun beni kızdırıp, yine aynı patron edalarını taslayınca herkesin önünde tüm özelini dökmüştüm.
"Jaemin zaten yanımızda sen dışarı çıkabilirsin." demişti bana toplantıya katılmaya can atarken. "Ancak bir kahve iyi olur."
"Oradan bakılınca hizmetçiniz gibi mi görünüyorum ?" demiştim gözlerim seğirirken. Zorlukla gülümsemiştim.
Jaehyun eskisi gibi aynı ruhsuz bakışlarla bana bakmış ve "Hayır asistanım olarak gözüküyorsun." demişti.
Dilimi şaklatmıştım. Ondan sonra da, " Ah doğru, o zaman şans getirsin diye uğurlu kırmızı baksırınızı da getireyim mi ?" demiştim.
Evet, bunu demiştim. Ancak hak etmişti.
Tekrardan inatla omuzlarımı silkip kaşlarımı çatarken Lucas karnını tutuyordu. "Renee, her zaman en sevdiğim çalışanım olacaksın."
"Sizde benim en iyi patronum."
Birlikte yumruklarımızı tokuştururken donu kaçan amcanın bu sefer burnunda ki kanalizasyon çalışmasını izlemeye başladık.
