Dudaklarıbüyülü, gözleri yalancı kız. Kalbin çok fazla kırılmayacak mı ? En çokgüvendiğin yarandan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 11 Birlikte Atan Kalpler
❦
Tik tak, tik tak.
Saat ilerliyor ben ise uyuyamıyordum. Yatağımın içinde sertçe dönüp yastığın soğuk tarafına geçsem dahi aklımdan çıkmayan pembe dudaklar vardı. Belimi kavrayan ve oraya kendi mührünü bırakan bir sıcaklık aklımı çeliyor, ne zaman koyunları saysam bana tokat atıyordu.
Çığlığımı yastığımla bastırmaya çalıştım.
Hayır tamam, dudaktan bir öpücük değildi ama yine de öpücüktü işte. Hatta daha ateşli ve anlamlı bir öpücüktü. İlk kez karşı cinsle bir etkileşime girmişken ve bu etkileşim Jung Jaehyun tarafından yapılmışken ayarlarımın bozulması normaldi. Normal olmayan şey Jung Jaehyun'un o günün sabahı habersizce seyahate çıkıp bana bir mesaj dahi atmamasıydı. Normal olmayan şey, geceleri öpücükle eridikten sonra sinirden kudurmamdı.
Beş gün olmuştu. Upuzun habersizce geçilen beş gün. Şirketteki tüm herkes toplantılara katılıp, onun odasında vakit geçirmeme bile alışmıştı ancak Bay Jung beni görmezden gelmeye hâlâ devam etmişti.
Bazen ona, 'Yüz vermeyeceksen ne öpüyorsun lan değişik.' diye mesaj atmamak için kendimi zor tutmuştum.
Sabah kalktım. Yani tabiri caizse sadece yataktan kalktım. Sonuçta, gece uyuyamadığım belliydi zaten. Yüzümü yıkayıp mor gözaltlarıma bakarken Yeeun'un yanına süzüldüm.
Sarı kısa saçları ile çok seksi uyuyan kankamı dürtünce melek gibi suratı şeytana döndü. En sonunda hırlayarak "Ulan ne var ?" diye bağırdı.
Gözbandını çıkarmamış olan kankamın pembe gözbandını çıkarıp yanaklarından öptüm. "İş saati geldi aşkım onun için uyandırdım."
"Hee." dedi Yeeun yeni fark ederek. Sonra suratıma gülümseyerek dönmek istedi ama sonucu çığlık atmakla bitti. "Gece gece hortlaklarla parti mi verdin kızım, bu surat ne ?"
Sahte gülümseme verdikten sonra koluna çaktım ve onu lavaboya sürükledim. Gözlerimle yüzünü yıkamasını emrettikten sonra ellerine makyaj malzemelerini tutuşturmuş bir sandalyeye kurularak ona bakmıştım.
"Bence de sana makyaj yapmamız iyi fikir." dedi ve söylene söylene yüzümü yapmaya başladı. "Bay Jung'tan hâlâ haber yok değil mi ?"
