Queen (Sezon Finalinde)

Planlar

Klaus,kollarında uyuyan kadına baktı.

Hiç kâbus görmemişti. Bir kere bile huzursuzlanmamıştı. Gerçekten sadece kâbuslarını mı dindirebilecekti?

Ona sadece bu sebeple mi dokunabilecekti?

Üşümemesi için onu yavaşça yatak örtülerinin altına yatırdı. Ayakkabılarını dikkatlice çıkardı. Rahat etsin istiyordu.

Morgana'nın ona karşı olan tavrını tanımlaması gerekirse,iyi biri olduğuna inandırmaya çalışmıyordu onu. Yada yaptığı şeyleri kötü olarak tanımlamıyordu.

Çünkü onu anlıyordu. Gerçekten yaşadıklarının çoğunu o da yaşamıştı. Bu yüzden onu anlıyordu.

İlk defa biri onu gerçekten anlıyordu.

Kapının açılmasıyla sert bakışlarını o tarafa çevirdi. Marcel'i görünce yumuşamıştı bakışları.

"Onun için bir kaç eşya getirdim." Elinde ki paketi bıraktı. "İyi olmanıza sevindim."

Klaus hafifçe tebessüm etti. "O bir doğa üstü mü?" Druid olduğunu söyleyemezdi,cadı demek pak güvenli değildi,Morgana kesinlikle bir kurda benzemiyordu.

"Medyum. Şu garip görüleri olan cadı sanılan kişilerden. Sürekli fal bakar,kahinlik yaparlar,bazıları görüler yüzünden delirir." Aşırı yalan değildi.

Morgana'nın geleceğe dair görüleri medyumluk sayılırdı.

"Medyumlar genelde pejmürdedir. Morgana pek öyle değil." Klaus,Morgana'nın siyah saçlarına yavaş yavaş dokundu.

"O eşsiz." Marcel,sırıtıp odadan çıktı.

Klaus üzerindeki paltoyu çıkardı. Ayakkabılarını ve tişörtünü de çıkarıp yanına uzandı Morgana'nın.

Başını geceyi andıran saçlarının içine gömdü. Sanki tenine ipek değiyordu.
~
Morgana başını hafifçe kaldırdı. Bu sefer deliksiz uyumuştu. Halisülasyon da görmüyordu.

"Günaydın." Klaus karşısında ki koltuğa oturmuş gülümseyerek bakıyordu ona.

"Orada mı uyudun?" Dedi esneyerek.

Bu kıyafetle rahat hareket edemiyordu. Cidden ne diye böyle bir etek almıştı ki?

"Biraz önce kalktım yanından." Gözlerini hafifçe yere kaçırdı. Bacaklarını sarkıtıp ayakkabılarına uzandı.

"Marcel sana kıyafet getirdi. Duş da alabilirsin." Klaus dolaptan çıkardığı havluyu kadının eline verdi.

"Peki." Diye mırıldandı Morgana. Dün gece söylediklerinden sonra garip hissediyordu. Bu kadar kontrolsüz konuşmamıştı hiç.

Havluyu alıp yavaşça kalktı. Hâlâ uyku sersemliği vardı üzerinde.

"Morgana." İngiliz aksanıyla telaffuz edilen ismiyle Klaus'a döndü. Beklentiyle baktı.

"Gelin gibi olmuşsun."

Hafifçe kıkırdadı. "Fermuarımı açar mısın?" Saçlarını omuzuna alıp,büstiyerin fermuarını işaret etti. Gerçekten uzanamıyordu aslında. Uzandığında kolu kopacak gibi acıyordu.

Klaus'un soğuk parmakları fermuarı açıp tenine doğru inince histerik olarak titredi. "Teşekkürler." Diye mırıldandı.

Banyonun kapısını kilitleyip aynaya baktı. İlk önce sıcak suyu açtı. Küvet dolmaya başlarken yüzündeki makyajı bol suyla temizledi.