Koruyucu

220 26 35
                                    

"Vampirler,Görsel İkizler,Kurt Adamlar,Cadılar ve diğer her şey asla doğanın dengesini bozmadı. Hepsi doğanın sonuçlarıydı. Doğanın dengesini bozamazlardı çünkü bedenleri er ya da geç yok oluşa mahkumdu. Ve biz druidler bu doğal döngünün ilk ürünleriydik. Bir çoğumuza bedenlerimiz yok olduğunda,ruhlarımızla yaşama hakkı verildi. Bir şart vardı,kaderimizdeki görevi yerine getirmek. Görevimizin ne zaman başlayacağını bilemezdik. Ama ben sanırım ait olduğum kehaneti buldum.

 Ama ben sanırım ait olduğum kehaneti buldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jacquette Labonair

Druid-Kurt adam melezi
14.s

Morgana,Labonair ailesine ait soy ağacında gizlenen sayfayı okuduktan sonra afalladı. "Burada druid olduğunu bilmiyordum." Dedi Eve. "Toplum olarak yoktu ama tek tük her yerde oluruz." Dedi Morgana. "Bataklık cadısı burada yok. Kuzenini mecliste kurban etti,benimle bağı koptu ve dirilen kaltak cadılar festival verecek." Katherine,sıkıntılı bir şekilde yanlarına geldi ve Morgana'nın yanında uzanan Jackson'ın kafasını okşadı.

"Klaus buna nasıl izin verdi?" Dedi Morgana sinirli bir şekilde. "Elijah bir barış sundu. Bir masa kurdular,insanlar,vampirler ve cadılar. Bir kaç gün içinde toplantı yapacaklar." Morgana,sinirle ayağa kalktı. "Kurt adamlar ne olacak?" Katherine,onun sinirli sesine tek kaşını kaldırdı. "Beni hemen oraya götürüyorsun Katerina. Şimdi." Katherine,bebek yüzünden bunun güvenli olup olmadığını sorgulamak istese de Morgana'nın gözü dönmüştü. "Kendine dikkat etmen gerek." Dedi Eve. Bir elini Morgana'nın karnına koydu. "Onun için." Morgana,sakinleşmeye çalışarak derin bir nefes aldı.

"Cadılar nankör. Beni tehdit edebileceklerini sanıyorlar. Buna izin vermiyorum. Korumamda ilan ettiğim sürüyü yok saymalarına izin vermiyorum. Gün yeniden doğmadan her şeyi bitireceğim." Gözlerinde uzun zamandır olmayan bir hırs vardı. Pendragon kanına has bir hırs. "Laneti yapan cadıyı al ve getir. Bu akşam dolunay var." Katherine başını salladı. Sonra Morgana,yerden uzunca bir dal alarak önüne çıkan en geniş düzlüğe bir şeyler çizmeye başladı. Jackson ve ardında bir kaç kurt toplanmış izliyordu. Morgana sembolleri kazımayı bitirdiğinde,tam merkezde durdu ve bir elini yeryüzüne ötekini gökyüzüne çevirdi.

Rüzgârlar Morgana'ya karşı koyarcasına esti. "Ben son yüksek rahibeyim ve ben istemedikçe bana karşı koyamazsınız." Sanki atalar iletişimi engellemek istiyordu ama tüm çağların en güçlü kadın büyücüsüne meydan okumak kolay değildi ve Morgana bilmese de ablası,Nimueh ve Mordred gibi listenin en üzerindeki druidlerde güçlerini onunla birleştiriyordu. Sandığı gibi yalnız değildi. Rüzgârlar artık Morgana'nın avucundan çıkan bir akım gibiydi. Yerdeki yapraklar ve taşlar havaya kalkıyordu.

"Ben Morgana Pendragon,Avalon'un kutsanmış rahibesi olarak bu bölgeyi kalkanla mühürlüyorum! Benden ve Hilal Sürüsü'nden biri davet etmedikçe hiçbir bedeni,ruhani güç bu toprağa adım atamaz,atan olursa can çekişerek ölmesi lanetimdir!" Bataklığın hatrı sayılır bir kısmında bütün kuşlar ve hayvanlar kaçıştı. Rüzgârlar bütün ağaçların arasından dolaşarak büyüyü ver yere ulaştırdı. Gözlerinin altın parıltısı söndü ve derin bir nefes alarak yere çöktü.

Queen (Sezon Finalinde)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin