"Morgana!" Yüksek Rahibe, aşina olduğu sesle etrafına bakındı. Avalon'daydı. Etrafta loş bir ışık vardı. Ve ablası Morgause'un sesini duyuyordu. "Abla!" Sarışın kadın ona gülümseyerek yaklaştı. "Kardeşim." Dedi özlemle. Morgana'nın yüzünden düşen bir kaç damla göz yaşı iç burkuyordu. "İşaretleri bul kardeşim." Dedi Morgause.
Morgana,nefes nefese başını kaldırdı. Klaus,ani hareketiyle gözlerini açmış ve oturur pozisyona geçmişti. "İyi misin?"
Morgana,nefes nefeseyken ona döndü. Dolmuş gözlerinden yaşlar firar etmek üzereydi. İçinde öyle bir acı yükseliyordu ki tarifi imkânsızdı.
Şu an halüsinasyon mu görüyordu? Yoksa gerçekten Klaus muydu?
"Sen gerçek misin?" Dedi. Klaus normalde olsa bu dediğine gülerdi ama Morgana'nın tedirgin sesi hoşuna gitmemişti.
"Evet canım. Gerçeğim." Eli,kadının yanağını okşamak için uzandı. Morgana titreyen vücudunu geri çekti. Sakinleşmesi gerekiyordu.
Yerde duran ipek geceliğini alarak üzerine giydi. Ayağa kalktı.
"Gidiyor musun?" Dedi Klaus şaşkın bir sesle.
Morgana,sesinin titrememesine özen göstererek hafifçe mırıldandı. "Duş alacağım." Ama sesi titremişti. Kalbi kuş misali çırpınıyordu.
Klaus,onu nazikçe kolundan tuttu. "Sonra alırız." Onu birazcık çekerken yatıştırıcı bir tınıyla konuştu. "Biraz sakinleş."
Morgana,rüyası yüzünden iyice afallamıştı. Hiç diretmeden,Klaus'un göğsüne uzandı.
Klaus ise onun siyah saçlarıyla hafifçe oynuyordu. Sanki zaman durmuştu onun için. Sadece onun yanında yatan kadınla ilgileniyordu. Gerisi umurunda değildi.
"Saat kaç?" Diye mırıldandı Morgana. Sesi hâlâ kötü çıkıyordu. Ama konuştukça ağlama hissi azalıyordu.
Gece yarısı olmamıştı henüz. New Orleans'ın asıl eğlence saatleriydi şu an.
"Boşver." Dedi Klaus. Parmakları,yavaşça Morgana'nın bileğini kavramıştı.
Bileğine küçük bir öpücük kondurup,narin parmakları kendininkilere kenetledi.
"Anlatmak ister misin?" Diye fısıldadı kulağına.
"Sanırım ablamı özledim." Dedi çatallaşmış bir sesle.
"Kabus gibi bir şeydi." Dedi ekleme yaparak. Küçük bir hıçkırık koptu dudaklarından.
"Neyin gerçek neyin rüya olduğunu artık bilmiyorum." Dedi itiraf ederek.
Başını kaldırıp,yatağa oturdu. "Halüsinasyon bile görüyorum." Gözlerinden bir kaç damla yaş kurtuldu.
"Ben gerçekten deliriyorum. Ablam,Mordred,Merlin hepsinin sesi kafamda yankılanıyor."
Yaşlar usulca akmaya devam ediyordu gözlerinden. Klaus dikleşip onu kendine çevirdi.
"Delirmiyorsun. Hatta içinde bulunduğumuz dünya için normal bile. Morgana,daha kötüsünü de yaşadın."
Morgana,kirpiklerini kırpıştırdı. Zaten beyaz olan teni şimdi ölü gibiydi.
Klaus,onu kendine yasladı. "Uyu biraz."
***
Morgana ve Katherine,bataklığa doğru yürüyordu. İkisininde pişman olduğu tek şey,topuklu ayakkabı giymekti.
Katherine,Morgana'nın bileğinden tutarak Eve'nin kulübesine gitmesine yardım ediyordu.
"Buraya neden geldik?" Diye yakındı Katherine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen (Sezon Finalinde)
FanfictionKlaus Mikaelson sadece kraliçesini geri istiyordu.