"O ayakkabılarla rahat mısın? Elbise sıkmıyor değil mi?" Klaus,Morgana'yı önünde defalarca çevirdi. Morgana onu durdurarak başını tuttu. "Gayet iyiyim!" Dedi sinirle. Omuzlarındaki aksesuarını düzeltip saçlarına son bir kez baktı. "Sen neden geliyorsun ki?" Dedi Klaus'a. Klaus'un cadıları sevmediği bir gerçekti. Morgana,kurtları temsilen katılacaktı. "Davina'ya bir hediyem var. Sen rahat olduğuna emin misin?"
Morgana,bebek için bol saten bir askılı giymişti. "Evet Nik. Rahatım." Dedi kelimeleri vurgulayarak. Klaus'un,kravatını düzeltti. "O kaltak cadılar için fazla yakışıklısın." Klaus,gülümseyerek onun dudaklarına eğildi. "Ve sen oradaki herkes için fazla parlaksın." Morgana,hafifçe öpüp geri çekildi. "İnsanların Kral ve Kraliçeyi tanıması gerek. Dost ya da düşman."
"Hadi gidelim. Elijah ve Katherine bekliyorlar." Morgana,onun koluna girip merdivenlerden dikkatle inmeye başladı. Elijah ve Katherine tartışıyor gibi görünüyordu. İkisinin çok sık tartıştığını fark ediyordu Morgana. Bebekleri onları yakınlaştırmak yerine uzaklaştırıyordu. "Niklaus sonunda! Kol,çoktan gitti!" Morgana,Elijah'ın sinirli sesiyle göz devirdi. Bir an önce gitmek istiyordu.
Geçit törenini kaçırmışlardı ama konuşulanlar duyulunca muhteşem olduğu anlaşılıyordu. Şimdi herkes salonda olmalıydı. Morgana içeri girdiğinde sendeledi. Başına bir sancı girdi. Gözlerini ovuşturup tekrar açtı. Bir orta çağ salonundaydı. Çok iyi bildiği bir salon. Camelot Sarayı. Koşan iki çocuk görüyordu. Biri on iki diğeri yedi yaşlarında. Biri saman sarısı oğlan,öteki kazan karası kız. Arthur ve Morgana. Sancı tekrar girip onu şimdiki zamana getirdiğinde Klaus,bir gariplik olduğunu anlamış bir şekilde bakıyordu.
"İyiyim." Katherine'le hediyeleri vermek için öne çıktılar. Genevieve önlerini kesip onları diğer kızlara yönlendirince Morgana,onu kenara itti. "Davina tebrikler tatlım. Bu sana ait." Davina,kutuyu gülümseyerek aldı. Ona verilen ilk hediyeydi. Morgana'nın baş sallamasıyla kutuyu açtı.
Hançere garipseyerek baktı. "Bir hançer. Kabul edilenlere verilir. İstediğin zaman eğitime başlayabiliriz." Davina'nın minyon yüzünde şaşkın bir ifade oluşurken bu teklifin anlamını bilen bütün cadılarda kıskançlık hat safadaydı.
"Teşekkür ederim ben...bu harika!" Davina,gözlerinde çocuksu bir parıltıyla dururken Morgana herkese hodri meydan bakışını gönderdi. "Bu da benden ve sürüden tatlım." Katherine,Davina ateşi temsil ettiği için güneş taşından yapılmış hilal şeklinde bir kolyeyi tılsımlamıştı. Fiziksel yaraları daha hızlı iyileştirmesi için.
İki güzel,kavalyelerinin yanına dönerken Cassie,gülümseyerek kuzeninin yanına gitti. "Bu harika." Davina başını sallayıp,yerine oturdu. Morgana Genevieve'nin yanına gülümseyerek yürüdü. "Kurban edilen kızın sen olmadığına eminim. Eskilerdensin." Gözleri aşağılayıcı bir şekilde kısıldı. "Doğanın hizmetkarı olarak,çocuğum hakkında olan düşüncelerini duymak isterim ve de yeğenimin."
"Sizinki çok güçlü bir melez olacak. Ve Elijah'nın çocuğunun ne olacağı meçhul. Çok fazla denge bozucular." Sonra gülümsedi. "Ama bir anlaşmamız var ve bu anlaşma herkes için daha iyi." Morgana inanmadığını belli eden bir bakış attı. "Camille'nin amcasını lanetlediğini biliyorum."
"O laneti bozamazsın. Ve Esther'in kitabına göz atamazsam bende yapamam." Kitap o kitap neden bu kadar önemli? Kendisinde çok daha işlevli kitaplar vardı. Sonra kendi içsel sorusuna yine kendi cevap verdi. Benim büyülerimi yapacak kadar güçlü değiller. "Eski Din'in son üyesiyim ve bir yüksek rahibeyim. Bunu iyi düşün,yaşam ve ölüm arasındaki çizgiyi biliyorum. Ve o çok sevdiğiniz atalarınızı ruhani hapishanelere atabilirim. Çürümelerini sağlayabilirim ve büyülerinin damla damla yok oluşunu. Ve sen bana laneti kıramayacağımı söylüyorsun."
![](https://img.wattpad.com/cover/260067344-288-k345595.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen (Sezon Finalinde)
FanfictionKlaus Mikaelson sadece kraliçesini geri istiyordu.