23. BÖLÜM

120K 2.8K 129
                                    

ADELİNA'DAN




"Bunu nasıl yaparsın lan orosbu çocuğu?"

Odadaki herkes şaşırmış durumdaydı. Böyle bir şeyi benden kimsenin beklemediği çok açıktı. Açıkçası ben de şaşkındım ama umrumda bile değildi. Şuan umrumda olan tek şey Melih'in yaptığı şerefsizlikti. Tanrı aşkına bunu nasıl yapardı? Melih ya, bizim Melih. Hani Uraz'ın kardeşim dediği adam, bana 'Ben senin abinim.' diyen adam. Adam mı? Melih'e adam demek şuan insanlığa hakaretti. İğrenç bir tecavüzcüden başkası değildi o.

"Yanlış anladın de." diye kükreyen Uraz korkuyla yerimden sıçramama neden oldu.

"Uraz.." diye titreyen sesiyle araya girdi Melih.

"Yapmadım de." diye korkunç bir sakinlikle susturdu onu sevdiğim adam, adam gibi adam.

"Uraz.." dedi ve yine sustu Melih.

Ee ama bu kadar yeterdi artık konuşması lazımdı. Yaptığı pisliği açıklamak zorundaydı. Hoş açıklanacak bir tarafı var mıydı ki bu durumun?

"Uraz, Uraz, Uraz... Ne Uraz Melih? Adını mı ezberliyorsun? Hemen açıklama yap yoksa gerçekten seni geberteceğim." diye araya girdim.

Bu duruma kayıtsız kalamazdım. Elif'ti o. Benim bu dünyada Uraz'dan sahip sonra sahip oldum yegane insandı. Tecavüze uğrayan Elif değil başkası olsa da susmazdım. Hiç kimse, hiçbir kadın, hiçbir canlı böyle bir hakareti hak etmiyordu. Sadece seks için yaşayan kadınlar bile hak etmezken böyle bir şeyi Elif'e nasıl yapılırdı? O zaten savunmasızdı. O zaten hayat tarafından sırtından bıçaklanmıştı. O zaten bu iğrençliği yaşamıştı. Hem de iki defa. Şimdi üçüncüsü de olmuştu, Melih tarafından. Elif'in kalbindeki kişi tarafından..

"Yaptım."

Melih'in başını eğerek yaptığı itiraf ortamda derin bir sessizliğe neden olmuştu. Tamam zaten biliyorduk, Elif söylemişti ama sanki biz yine de gerçeğe inanmayı reddetmiştik. Sanki 'yapmadım' dese Melih'e inanmayı seçecek gibiydik. Bunun nedeni Elif'in yalan söylediğini düşünmemiz değildi, bunun nedeni bu şerefsizliği Melih'e konduramamızdı. Bunun nedeni Elif'in acısını reddedişimizdi.

"Yaptın?" diye bir daha tekrarladı Uraz, gerçeği reddedercesine.

Melih bir anda kafasını kaldırdı yerden. Gözlerinin içi kıpkırmızıydı ve elleri titremeye başlamıştı.

"Yaptım. Evet yaptım. Sen inanmasan da ben bunu yaptım. Sen milyon kere de sorsan cevabım evet olacak, çünkü yaptım."

Kızgındı. Ama kızgınlığı Uraz'dan çok kendineymiş gibiydi. Kendine bile itiraf etmekte zorlandığı bir şeyi yaptığı için kızgındı.  Uraz hala olayın gerçekliğine inanamadığı için kızgındı. Dostunun ona bu pisliği yakıştıramamasına kızgındı.

"İyi bok yedin şerefsiz." diyerek Uraz'ın Melih'e geçirdiği yumruğa hazırlıklıydım.

Onu tanıdığım bu kısa süre içinde dahi böyle bir şeyi kaldıramayacağına emin olmuştum. Gerçi kimse kaldıramazdı, kaldırmamalıydı.

Melih'in yakasına yapışan Uraz'a Elif korkulu gözlerle bakıyordu. Bunu fark ettiğimde araya girme ihtiyacı hissettim.

"Uraz, onu korkutuyorsun." dedim Elif'in kanepeye büzülmüş halini göstererek.

Melih'i sertçe bir köşeye fırlatıp Elif'e yöneldi.  Kanepeye yaklaştıkça daha da sindi Elif oturduğu yere. Bacaklarını kendine çekmiş, kollarıyla etrafını sarmıştı. Saçlarının ıslak olmasından banyo yaptığı anlaşılıyordu. Üzerinde Melih'in kıyafetleriyle olduğundan daha küçük, daha korunmaya muhtaç görünüyordu.

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin