HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015

15. BÖLÜM

ADELİNA'DAN

Uraz'ın bana dediğinin şaşkınlığını hala atamamıştım üzerimden. Bu da neydi şimdi? Rahatsız olmuştum. Bu sadece bir oyundu, gerçek olmayacaktı. Ben Ege'ye aşıktım ondan başkasının bana böyle şeyler söylemesini istemiyordum. Ondan başkasının beni sevmesini istemiyordum, ihanet ediyormuşum gibi geliyordu. Beni aldatan adama ihanet ettiğimi düşünecek kadar salaktım işte ben. Onu unutmam neden bu kadar zordu? Niye tüm benliğim onunla doluydu? O da beni düşünüyor muydu? Sevgilisi var mıydı? Belki de Selin'le birlikteydi. Düşünmemeliydim, düşünmeyecek ve hissetmeyecektim.

Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama Uraz'ın söyledikleriyle rahatladığımı hissettim.

"Hey bakma öyle şaşkın şaşkın. İnandırıcı olalım diye dedim."

Ah ne kadar da aptaldım. Neler düşünmüştüm böyle? Düşündüklerşmden utanmıştım.

"Neyse hadi yerlerimize geçelim, yeterince izlediler bizi." diyip yanağımı öpüp gitti.

Giderken göz kırpmayı da unutmamıştı.

Masaya geçtiğimizde yemekler de önümüze konmuştu. İsmini bile bilmediğim ama görüntüsü çok güzel olan bir sürü yemek vardı. Kebap tarzı bir şey yerken yanımıza bir kadın gelmiş,yanında da lavaş getirmişti.

"O öyle yenmez gelin ağam. Böyle lavaşın içine koyacaksın, acı sosu da süreceksin. İstersen eğer salata da koyup saracaksın. Çok güzel olur böyle yapınca." demiş hem de dediğini yapmıştı.

Yemeye başladığımda gerçekten de çok güzel gelmişti tadı. Bu hakikaten böyle yenmeliydi.

"Vay böyle çok güzel oldu teşekkür ederim." dediğimde kadın şaşırmıştı.

"O nasıl söz öyle gelin ağam. Siz her şeyin en iyisine layıksınız."

Bu tarz konuşmalardan sıkılmıştım, uzatmayacaktım.

"Gelin ne zaman gelecek?"

"Yemekten sonra halay çekilecek sonra da gelinle damat gelecek. Halaylar falan derken takı töreni olacak. Sonra da biter herhalde. Aşiret düğünlerinde farklı şeyler olabilir."

"Ne gibi mesela?"

"Aşiretin zenginliğine göre değişir. En büyük aşiret sizinki olduğu için herkes heyecanla bekliyor düğününüzü."

"Aaa halaya başladılar, izleyelim." diyerek kadınla konuşmamızı sonlandırdı Elif.

Kafamı çevirdiğimde takım elbiseli birkaç genç halaya başlamışlardı. Başlarda yavaş olan figürler birden hızlanmıştı. Araya aşiretin büyükleri de girmeye başladığında Uraz'a çevirdim bakışlarımı. Gülümseyerek izliyordu oynayanları, belki de kendi düğününü düşünüyordu. Tabi benimle olan sahte evliliğini değil de aşık oldğu kişiyle yapacağı düğünü. Kime aşık olacaktı acaba?

Başka bir halaya geçmişlerdi ve bu sefer Uraz'ı da kaldırmaya çalışıyorlardı. Uraz kalktığında tüm bakışlar ona çevrilmişti. Nasıl oynadığını ben de çok merak ediyordum, güzel oynuyor muydu acaba? Kızlar da öyle bir bakıyordu ki gözleriyle soyacaklardı resmen adamı. Bu kadar da olmazdı..

Uraz oynamaya başladığında gözlerimi ondan alamamıştım. O iri vücuduyla hareketleri ne kadar da uyumluydu. Bir insanın her şeyi nasıl mükemmel olabilirdi? Halay çekmesi o kadar çekici yapıyordu ki onu. Allah kesinlikle özenerek yaratmıştı Bugüne kadar çok can yakmıştı, bundan sonra da yakardı. Allah sahibine bağışlasındı.

Davulcu önünde durduğunda yüklü bir miktar sıkıştırmışlardı cebine. Sonra da bana göz kırpıp yerine geçmişti, şunu yapmasa olmuyordu sanki artist.