32. BÖLÜM

104K 2.9K 216
                                    

MULTİ URAZ :))









ADELİNA'DAN




Yeni güne kocamın, Uraz'ımın öpücükleriyle merhaba derken benden daha mutlusu yoktu sanırım. Olsa da umrumda değildi. Uraz benim yanımdaydı, iyiydi, mutluydu ya gerisi hiç önemli değildi. Biz birbirimize aşıktık ya, mutsuz olsak da birlikte olduğumuz sürece sorun yoktu benim için. Uraz yanımda olsundu da ben mutsuz olmaya da razıydım.

"Güzeller güzelim uyan artık ya."

Uyandığım halde hala uyuyor numarası yaptığımı söylememiştim değil mi? Hadi ama kızlar, sizin de kocanız Uraz gibi biri olsa ve sizi böyle öpse siz de gözünüzü açmazdınız eminim. Şansınıza küsün, onu ben kaptım bebekler..

"Eğer biraz daha uyursan İstanbul'a gidemeyeceğiz Adelina."

Anında gözlerimi açıp, yataktan fırladım.

"Ne? İstanbul'a mı gidiyoruz? Ne zaman gidiyoruz? Benim niye haberim yok Uraz?"

"Sakin ol meleğim. Önce bir nefes al istersen. Şimdi sırayla cevaplıyorum. Evet İstanbul'a gidiyoruz. Bugün gidiyoruz. Düğün telaşında söylemeye fırsat bulamadım."

İstemsiz bir şekilde moralim bozulmuştu. Mardin'e, konağa, Zehra anneye, Raber babaya alışmıştım ve dönmek istemiyordum.

"Biraz daha kalsak olmaz mı Uraz?"

"Maalesef olmaz güzelim. Bir aydır buradayız ve işleri fazla ihmal ettik. Balayına da gidemiyoruz ama sözüm olsun sana. En kısa zamanda telafi edeceğiz bunu."

Uraz söyleyene kadar balayı aklıma bile gelmemişti? Her şey o kadar aceleye gelmişti ki, düşünmeye zaman bulamamıştım. Tanrı aşkına hangi gelin balayını unuturdu?

"Balayı mı? Tamamen unutmuştum ben aşkım."

"Kaç kere büzme şu dudaklarını diyeceğim sana? Ah Adelina!"

Dudaklarımı büzdüğümün farkında bile değildim. Hem ne yalan söyleyeyim, Uraz'ın benden bu kadar çok etkilenmesi gururumu fazlasıyla okşuyordu.

"Imm farkında değildim ki kocişkom."

Ben kıkırdarken, Uraz fazla sert bakışlarını bana dikti.

"Kocişkom ne kızım? Adam akıllı bir şey bulamadın mı?"

"Ama çok odunsun Uraz."

Uraz'ın yanındayken nefret ettiğim ruh haline bürünsem de, bunu yapmaktan alıkoyamıyordum kendimi. İstemsiz oluyordu. Yoksa tabi ki ben de mızmız kız çocukları gibi ağzımı yaya yaya konuşmak istemezdim.

"Güzelim bunu daha sonra uzun uzun konuşacağız ama şimdi karnımızı doyurup yola çıkma vakti."

Her ne kadar gitmek istemesem de Uraz'ın işlerini bayağı aksattığının farkındaydım. Bu nedenle sesimi çıkarmadan gidecek ve kocamın yanında olacaktım.

"Gidelim bakalım."

...

Yemeğimizi yedikten sonra annemlerle vedalaşmak tahminimden çok daha uzun sürmüştü. Annem bana evlilikle ilgili ayak üstü nasihatler verirken, Raber babamın Uraz'ı köşeye sıkıştırıp bir şeyler söylediğini göz ucuyla da olsa görmüştüm. Sanırsam şu an o da benimle aynı durumdaydı.

HAYATA DÖNDÜREN AŞK (Tamamlandı) #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin