Jimin dâha Jungkook gelmeden işten çıkmıştı. İlk kendi evine giderek dolabın üzerinden Mark'ı öldürdüğünü zinciri alarak, evden çıktı.
Evine bir süre baktı. Neden Jungkook ile gidiyordu son? Burada kalabilirdi değil mi? Ama Jimin artık bu evde kalmak istemiyordu. Jungkook'un yanında bir şekilde kendini güvende hissediyordu.
...
"RM amca ben geldim."
"Hoş geldin Jimin oğlum."
Jimin elindeki kutuyu köşeye koyarak kitapları düzeltmeye başladı. Aklında olan bir soruyu Rm amcaya sormak istiyordu.
"RM amca bu kitap evine kimse gelmiyor, sen neden hâlâ işletiyorsun?"
RM önce bir süre durdu. Bu kitap evine kimse kitap satın almaya gelmiyordu ve bunun farkındaydı.
"Ahh, Jimin oğlum bende bu soruyu bana ne zaman soracaksın diye düşünüyordum bu meslek benim dedemden kaldı ve devam ettirmek istiyorum."
"Peki sizden sonra kim alacak? Sonuçta kimseniz yok."
RM gülümseyerek başını Jimin'e çevirdi.
"Senin devam ettirmeni istiyorum. Senden başka kimsem yok ve eğer istersen bu dükkanı ben gidince sen işletmeye devam et."
Jimin'in gözleri dolmuştu. Bu dükkan Rm amca için çok önemli olduğu kesindi. Jimin ilk dükkâna ve Rm amcaya baktı.
"Emin olun bu dükkana çok iyi bakacağım."
RM Jimin'e sıkıca sarılarak, saçlarına küçük bir öpücük kondurdu.
İşte tam o sırada içeri Jungkook girmişti.
"Jimin"
Jungkook ellerini cebinden çıkartarak, Jimin'in yanına gitti.
"Merhaba siz kimsiniz?"
RM amca Jungkook'u süzerken, Jimin Rm amcanın bastonunu yavaşça Rm amcaya verdi.
"Ben Jimin'in çok eski-"
"Şey o benim ev arkadaşım."
Jungkook alt dudağını yalayarak, başını salladı.
"Ahh, peki Jimin oğlum. Yarın görüşürüz bu arada bu senin maaşın."
RM amca cebinden yüz woon vererek, arka odaya girdi.
"Jungkook bu kadar erken geleceğini sanmazdım."
Jungkook Jimin'in elindeki paraya kısa bir bakış atarak, başını salladı.
"Gidelim mi?"
"Gidelim."
Jimin yerden kutuyu alarak, Jungkook'un arkasından ilerledi.
"O kutu?"
"Evet o kutunun içinde, Mark'ı öldürdüğün zincir var."
Jungkook yavaşça Jimin'in elindeki kutuyu alarak, arabanın arka koltuğuna bırkatı.
"Demek ki benden gizli evine gittin."
Jimin yavaşça başını salladı.
...
Jungkook bir yerin önünde durduğunda, Jimin şaşkınlık ile etrafa baktı. Bu yeri hatırlıyordu.
"Jungkook sen?"
Jungkook yavaşça başını salladı. Jimin'in aklından geçenleri tahmin edebiliyordu.
"Gel yanıma Jimin."
Jimin'in gözleri dolarken, Jungkook'un elini tuttu ve merdivenlere doğru ilerledi.
"Lise zamanlarında bir okul gezisinde buraya gelmişlerdi."
"Senin ile ilk burada kalmıştık."
Jimin yavaşça başını salladı. Bundan yıllar öncesine gitti aklı.
...
"Hadi çocuklar ilk sağdan dönün!"
Jimin çok heyecanlıydı. Yanında Mark vardı ve yan yana, bir ormanın içinden geçiyorlardı. İşte tam o sırada hiç beklemediği bir anda Jungkook önlerine geçmişti.
"Jimin benim ile geliyorsun."
"Ama Jungkook öğretmen bizi grup haline soktu. Senin eşin eunwoo."
Jungkook sinir ile Jimin'in elini tuttu ve kendine doğru çekti. Jimin ise şaşkınlıkla Jungkooka bakıyordu.
"Ne yapıyorsun Jungkook?"
"Benim ile bu sürüveni bitireceksin. Mark ile değil!"
...
Jimin gülümseyerek Jungkook'a baktı.
"O zamanlar çok kıskançtın Jungkook. Mark ile takılmam seni çok kızdırıyordu."
Jungkook başını yana yatırarak, Jimin'in ellerini tuttu.
"Neden şimdi kıskanç değilmiyim?"
Jimin bu yakınlıktan rahatsız olarak, kendini geri çekti.
"Biliyorum.. senin kıskançlığını bir okul zamanlarında görmüştüm."
Jimin arkasına dönerek, derin bir nefes aldı. Aklına o gün ile ilgili bir sürü şey geliyordu.
"Jimin o okul gezisinde çadırda kaldığımız zaman-"
Jungkook dâha lafını bitirmeden, Jimin hızla Jungkook'a döndü.
"Çok iyi hatırlıyorum. Herkes ikişer ikişer, çadırda kaldığı zaman biz beraber kalmıştık."
Jungkook başını salladı ve sözlerine devam etti.
"Seni, ilk o çadırda öpmüştüm."
Jimin yavaşça başını salladı. O günü dün gibi hatırlıyordu.
"Hadi gel benim ile bu gece bir çadırda kalmaya ne dersin Jimin?"
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHAIN / JİKOOK
Mystery / Thriller(TAMAMLANDI) "Zincirler ile birlikte yakın!" ----------- /Kısa bir kurgudur. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.