Jimin üzerini değişerek, yavaşça ayağa kalktı. Son bir kaç haftadır yaşadığı her şey çok garipdi.
Jungkook'u yıllar sonra bir daha görmüştü. Evet ama, bu kadar kötü bir insan olmasını anlayamıyordu. Lise zamanlarında çok iyi anlaşıyorlardı öyle ki.
Jimin bunları düşüne düşüne, ne ara dükkanın önüne geldi anlayamadı. RM amcayı çok özlemişti.
"Jimin oğlum?"
RM bastonunu alarak, Jimin'e doğru yaklaştı ve sıkıca sarıldı Jimin'e.
"Neden bunca gündür yoktun oğlum?"
Jimin mahcup bir eda ile gülümsedi ve köşedeki eski ahşap bir sandalye'ye oturdu.
"RM amca özür dilerim ama ben gelemedim özel nedenlerden dolayı."
RM amca gülümseyerek, kendi yerine geçti. Jimin'i oğlu gibi gördüğü için endişelenmişti. Zaten Rm amcanın ailesini bundan yıllar önce kaza sonucu eşini ve çocuklarını kaybetmişti. Jimin ise Rm amcaya kendi oğlunu anımsatıyordu oğlu gibi saf ve temiz bir çocuktu.
"Ahh oğlum döndüğüne sevindim. Özel neden dediğin için sana çok soru sormayacağım."
Jimin kırmızı renkli saçlarını karıştırarak, başını önüne eğdi.
"RM amca ben işime geri dönmek istiyorum."
RM ilk ne diyeceğini bilemez bir halde başını yere eğdi ve bir süre sonra tekrar Jimin'e çevirdi bakışlarını.
"Ben sen gelmeyince başka birisini işe aldım oğlum. Ama laf aramızda kalsın o kişi ile çok iyi anlaşmadık sen gibi. Bu yüzden bir şekilde onu işten atıp seni geri alacağım. Biliyorsun ikinize birden maaş veremem çok param yok."
Jimin gülümseyerek, Rm amcaya sarıldı. Kendinden yaşça büyük olmasına rağmen en sevdiği kişiydi bu hayatta. Tek ailesiydi.
"Çok teşekür ederim Rm amca."
...
"Jungkook bey aldığım habere göre Jimin bey işine geri dönmüş." Ayakta gazete gibi her şeyi anlatıyor anında buda. Yazar sende özele girme!
Jungkook sarhoş gözler ile başını salladı. Tahmin ediyordu Jimin'in işine geri döneceğini.
"Çık odadan!"
Dedi sert sesi ile. Şuan tek istediği, tek gitmek istediği, tek kokusunu ciğerlerinde hissetmek istediği, Jimindi.
Jungkook sarhoş değildi şuan. Jungkook'un kendisi 16 yaşından beri sarhoş ve bağımlıydı. Bu bağımlılığı sadece Jimin'e olan hasretiydi.
...
Jungkook okul sırasında oturmuş, yan sırada olan Jimin'i izliyordu. Kırmızı saçları, tombul yanakları ile çok sevimli ve tatlı görünüyordu. Öyle ki öpesi gelmişti o tombul yanakları.
Jungkook bunları düşünürken zil çalmıştı ve herkes bir hız ile sınıfı terk ederken, Jimin narin adımlar ile sınıftan çıktı.
Jungkook arkasından ilerliyordu. Jimin dâha okula yeni gelmişti ve geleli neredeyse 2 gün olmuştu. Her şeyden habersizdi.
"Hey Jimin okul çıkışı bir yerlere gidelim mi?"
Jungkook olduğu yerde önündeki Mark ve Jimin'i izliyordu. Jimin'in evet dememesi lazımdı.
"Olmaz. Akşam yapacağım işler var."
Jungkook rahat bir nefes alarak, köşedeki duvara yaslandı. Mark denen çocuğa başlı başına gıcık oluyordu.
Jimin bir süre sonra kantine adım atarken, Jungkook arkasından ilerledi. Yediği yemeği bile bilmek istiyordu.
Jimin tost alıp bir masaya geçince, Jungkook'da hemen Jimin'in yanına geçti.
"İsmin nedir?"
Jungkook önündeki bedeni bir süre süzdü. Her hâli ile çok tatlıydı.
Jimin bu kişi ile aynı sınıfta olduğunu biliyordu ama ismini bilmiyordu.
"İsmim Jimin"
Jimin tostundan bir ısırık alarak başını salladı. Bu önündeki adam biraz ürkütücü duruyordu. Yüz hatları ve oldukça sert duruşu vardı.
"Bende Jungkook."
...
Jungkook kafasını geriye yatırarak, gülümsedi. Jimin ile ilk karşılıklı konuştuğu gündü o gün ve o güne, dönmek için her şeyini vereceği gündü o gün.
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHAIN / JİKOOK
Misteri / Thriller(TAMAMLANDI) "Zincirler ile birlikte yakın!" ----------- /Kısa bir kurgudur. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.