CHAIN-18

547 70 14
                                    

Hava epey bir soğuktu, sanki hiç yaz gelmeyecekmiş gibi.

Jimin odanın bir köşesinde otururken, lavabonun kapısı açılmış, içeriye Jungkook girmişti.

"Jungkook?"

"Söyle Jimin."

Jungkook saçlarını bir havlu ile kurularken, bir yandan ise Jimin'e bakıyordu.

"Lavaboya girmeden önce bana gül dedin. Bunun anlamı nedir? Bana ne anlatacaksın?"

Jungkook havluyu köşeye bırakarak, ayağa kalktı.

"Hadi gel benim ile Jimin."

"Nereye Jungkook?"

Jungkook Jimin'in elini tutarak, odadan çıkarttı.

"Jungkook nereye dedim sana?"

"Sadece sus miniğim bizzat kendin göreceksin."

...

Tüm yol boyunca Jimin camdan bakmış, Jungkook ise, bir kaç saniyelik telefon ile konuşmuştu.

Aradan dakikalar geçmişti. Jungkook oldukça büyük bir depo tarzı bir yerin önünde park etmişti arabayı.

"Buraya neden getirdin beni Jungkook?"

"Görmek istemiştin değil mi Jimin'im?"

Jimin yavaşça başını salladığında, Jungkook Jimin'in elini kavrayarak, deponun siyah demir kapısına doğru ilerletti.

Jimin içeri girdiği an burnuna dolan yoğun kan kokusu ile yüzünü buruşturdu.

"Jungkook burası çok kötü kokuyor."

Jungkook hiç cevap dahi vermeden Jimin'i sol tarafta bulunan odaya çekti. Bu oda loş ışıklı ve yerde kanlar olan bir odaydı.

Jimin şok içerisinde Jungkook'a baktığında çoktan gözlerinden yaşlar firar etmişti.

"Bu adam neden parçalanmış?"

Jimin'in bakışları korku ile odanın her bir köşesini tararken, yerde yatan yüzü kandan gözükmeyen adama kaydı panik ile Jungkook'a sarılarak, yüzünü göğüsüne gömdü.

"Ağlamak yok Jimin. Gereğinden fazla haketmişti."

Jungkook sinir ile yerdeki adama tekme atarak, Jimin'in belini yavaşça okşadı.

"A-anlat."

Jungkook Jimin'i odadan çıkartarak, bir sandalye'ye oturttu.

"Sadece haketmişti Jimin'im. Bende daha yeni öğrendim gerçeği."

Jimin ellerini Jungkook'un yanağına yaslayarak, alnını alnına yasladı.

"Jungkook ben artık çok korkuyorum."

Jungkook derin bir nefes vererek, Jimin'i ayağa kaldırdı.

"Sana anlatacaklarımı dinlemelisin Jimin. Benim yanımda kalacaksa korkmak kelimesini unut."

Jimin ıslanan kirpikleri ile Jungkooka bakıyordu.

"Neden öldürdün onu Jungkook?"

Jungkook en başa döndü. Bundan iki gün öncesine.

...

"Jungkook bey az önce birisi geldi ve Jimin bey ile görüşmek istediğini dile getirdi."

Jungkook siyah gömleğini pantolanunun içine sokarak, sadece gülümsedi adama.

"Benim ile konuşacak! Nerede o?"

Çalışan Jungkook'u bir odaya doğru götürerek, odadan çıktı. Jungkook Önündeki bu sıska adama bakıyordu. En garibi ise, bu adam Jimin'e benziyordu.

"Sen kimsin?"

Dedi Jungkook soğuk kanlı bir ses tonu ile.

"Jimin nerede Jungkook?"

Jungkook bu önünedeki adamı bir süre süzdü. Duruşu ve emin ses tonu ile dikkatini çekmişti.

"Sana kim olduğunu sordum küçük adam! Kimsin sen?"

"Ben, Park Soobin. Jimin'in kuzeniyim."

Şimdi çekmişti, Jungkook'un dikkatini.

"Neden geldin buraya Soobin?"

Jungkook'un sesi düz ve tekin çıkıyordu. Bir şeyden kuşkulanıyor gibiydi.

"Bakın bay Jeon. Ben buraya Jimin'i İtalya'ya götürmek için geldim. Bunun nedeni benim babam büyük bir iş adamı ve Jimin ile beni şirketin sahibi yapacak. Şimdi Jimin'i alabilir miyim?"

Jungkook sırıtarak elini ağzına götürdü. Ne diyordu bu? Jimin'i kimse alamazdı !

"Jimin'i almak mı ? Kimden benden mi !"

Jungkook ayağa kalkarak, kapıya doğru ilerledi. Uğraşamazdı bu herif ile.

"Bekle Jungkook! Jimin'i lütfen buraya getirin zaten Jimin'i sevdiğini biliyorum. Jimin ile konuşmak istiyorum."

Jungkook bu ısrarcı adama sinir ile baktı. Cebinden zincirini çıkarmamak için kendini çok zor tutuyordu.

"Defol git buradan ! Bir daha Jimin ile ilgili bir cümle daha kurma yoksa-"

Soobin tek kaşını kaldırarak, Jungkook'un sözünü kesti.

"YOKSA NE? Jimin benim kuzenim Jungkook. Babam Jimin'i yanına çağırıyor. Gerekirse sizde gelin bizim ile."

Jungkook sinir ile sıkıntılı bir nefes aldı ilk üç saniye kendini sakinkeştirmeye çalışsada olmuyordu.

"Ben sakin olamıyorum ama." *Tıslayarak söyler.

Soobin boş gözler ile Jungkook'a bakıyorken bir anda, Jungkook cebinden çıkarttığı zinciri adamın yüzüne çarptı.

"Bu adamı alın ve depoya götürün! Canımı çok sıktı."

...

Jimin şok ile Jungkook'a bakıyordu. Oldukça sinirli duruyordu.

"Neden Soobin ile konuşmama engel oldun? Neden onu öldürdün Jungkook."

Jungkook gözlerini devirerek, Jimin'i kucağına aldı ve arabaya doğru götürdü.

"Bunun için sakın bana bağırma küçüğüm. Benim sinirimi bozmasaydı o herifte."

Jimin fazla duygu değişiminden bayılırken, Jungkook ise evin yolunu tuttu.

...

Bölüm sonu.

CHAIN / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin