İşte burasıydı tüm yaşanan iyi ve kötü anıların biriktiği bina.
Jimin sadece gülümsedi binaya doğru. Burası lise okuluydu.
Jimin bir iç çektiği an elinin tutulması ile bakışlarını Jungkook'a çevirdi.
"Hadi gel benim ile."
Jungkook, Jimin'i okula doğru çekerek büyük demir kapıyı açtı. Şuan hafta sonu olduğu için okulda kimse yoktu ama hâlâ eğitime açık bir okuldu.
"İlk nereye gidelim Jimin'im?"
Jimin okul binasına derin derin baktı. Şuan tek düşündüğü şey;
...
"Jungkook bırak artık peşimi diyorum sana!"
"Jimin dinle beni sadece okul çıkışı benim ile arka bahçeye gel."
Jimin yanaklarını şişerek başını yana yatırdı. Jungkook artık hayatının herbir köşesini kurcalamaya başlamıştı.
"Bu akşam Mark ile işim var Jungkook Senin ile yarın konuşuruz."
*İşte o gün o lavaboda yaşanmıştı o cinayet... Jungkook hiç bir zaman kendini Jimin'e karşı güçlü hissetmemişti.*
...
Jimin Jungkook'un elini tutarak boş koridorda ilerlemeye başladı. Köşede bulunan, gri kapıyı aralayarak, Jungkook'u içeri soktu.
"Bu sınıfı hatırlıyorsun değil mi?"
Jungkook kendinden emin bir şekilde sırıttı ve kafasını sınıfa çevirdi.
"Sen şu sırada oturuyordun. o piçin yanında."
Jimin'de arkasından parmağını bir sıraya tutarak gülümsedi.
"Sende şu sırada tek oturuyordun Jungkook tek ve sınıfın en arka sırasında."
Jungkook Jimin'in parmağını tutarak küçük bir öpücük kondurdu.
"Hadi gidelim artık Jimin."
Jimin başını olumsuz anlamda salladı.
"Gel benim ile Jungkook."
Jimin Jungkook'u bir yere doğru çekiştirirken, Jungkook nereye götürdüğünü çok iyi biliyordu.
"Hayır Jimin'im, oraya gitmek yok."
Jimin lavabonun kapısını açtığı an önünde görmüş olduğu beden ile göz yaşlarına boğuldu.
Mark yerde kanları içinde, tıpkı yıllar öncesine olduğu gibi yatıyordu.
"J-Jungkook Mark?"
Jungkook gözlerini devirerek Jimin'i kendisine çevirdi. Öyle bir şey yoktu.
"Jimin ağlama güzelim."
"J-Jungkook ama mark yerde yatıyor."
Jimin zar zor başını yere çevirdiğinde yerde Mark yoktu.. bu bir halüsinasyon muydu?
"Az önce burada Mark vardı Jungkook?"
Jungkook Jimin'i kucağına alarak lavabodan çıktı.
"Jungkook?"
Jungkook bir şey demeden Jimin'i arka koltuğa yatırarak kapıyı kapattı. Jimin'de göz yaşları içinde eski okuluna bakıyordu.
..."Biliyor musun Robert ben bu gün eski bir gerçeğim ile yüzleştim."
"Biliyorum Jimin, biliyorum hâyal'im.. sen bu gün sadece gerçeğin ile değil, sen bu gün eski yaşamış olduğun ânı kendi içinde canlandırdın. Peki söyle bana Jimin Bunu neden kendine yaptın? Eskiden yaşamış olduğun kötü acılarını bir daha neden kendi içinde canlandırdın? En basitinden, kendini üzerek eline ne geçirdim?"
Jimin Robert'in dedikleri üzerine sadece gülümsedi. şuan arabanın camından Robert ile konuşuyordu, konuştuğunu hayal ediyordu.
"Çok haklısın Robert, eskiden yaşamış olduğum o an, şuan ki hayatımı etkiliyor. Ben Jimin'im, kendimi bir dâha eskiden şahit olduğum küçük bir an için harcamayacağım ama bir şey biliyorum Robert."
"Ne biliyorsun Jimin?"
Jimin derin bir nefes alarak gözünden akan bir damla yaşı sildi. İşte tam o sırada bir kuş uçtu güm batımına doğru.
"Bildiğim şeyşu ki Robert; eskiler ve keşkeler beni daha güçlü bir insan yaptı. Ben iyiki güçlü bir insanım ve ben iyiki eskileri yaşamışım."
...
"Jimin hadi uyan güzelim."
Jimin gözlerini açtığında karşısında Jungkook'u görmesi ile gülümsedi.
"İyiki buradasın Jungkook."
Jungkook Jimin'i kucağına alarak alnına küçük bir öpücük kondurdu.
"İyiki benimsin Jimin."
Jimin kıkırdağı sırada sırtı yumuşak bir yatağa değdi.
"Jungkook iyiki keşkelerim var."
Jungkook sırıtarak Jimin'i kucağına aldı.
"Hmm, o nereden çıktı şimdi bebeğim?"
Jimin kollarını Jungkook'un boynuna dolayarak, gülümsedi.
"Boşver Jungkook o da Robert ve benim aramda kalsın."
...
Desteğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Son veda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHAIN / JİKOOK
Mistério / Suspense(TAMAMLANDI) "Zincirler ile birlikte yakın!" ----------- /Kısa bir kurgudur. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.