Sabahın en erken saatlerinde Jimin telaş ile ayağa kalktı. Aldığı habere göre bir an önce işe gitmesi gerekiyordu.
"Jungkook çabuk kalk!"
"Ne oldu Jimin?"
Jimin hızla üzerini değişir değişmez, aşağı indi. Jungkook arkasından merak ile koşuyordu.
"Ne oldu Jimin?!"
Jimin ağlamaya başlarken, göz yaşlarını tek tek sildi. Aldığı habere göre bu gece Rm amca.
...
"Ölemez! Jungkook Rm amca."
"Sakin ol küçüğüm."
Aradan saatler geçmişti. Jimin zar zor içtiği bir bardak suyu kenarına koyarak, Rm amca ile son kere vedalaştı. Artık onu görememek içinde bir yerleri yaralıyordu.
"Gidelim artık Jimin."
Jungkook Jimin'i yavaşça ayağa kaldırarak arabaya doğru yönlendirdi.
"Jungkook bekle!"
Jungkook Jimin'in kolunu bırakırken, Jimin yavaşça arkasına baktı. Bu dükkan artık Jimin'in sorumluluğundaydı, çünkü Rm amca Jimin'e vermişti.
"Jimin?"
"Jungkook beni bekle."
Jimin dükkana doğru ilerleyerek kapıyı kapattı ve kepenkleri indirerek, derin bir nefes verdi.
"Jimin sen merak etme ben
bu dükkanı en yakın sürede kapattırırım."Jimin başını olumsuz anlamda sallayarak, bakışlarını avucunun içindeki anahtara çevirdi.
"Hayır Jungkook bu dükkan bana ait."
...
Jimin elindeki kitabı ile terasta oturuyorken, bir anda odanın kapısının açıldığını hissetti.
Yavaşça elindeki kitabı önündeki masaya bırakarak, ayağa kalktı.
"Jungkook"
Jimin bu görüntüye alışık olduğu için pek tepki veremiyorudu.
Jungkook'un elindeki kalın bir zincir ve üstü ful kandı.
"Kimi dövdün yine Jungkook?"
Jungkook gülümseyerek, başını yavaşça yere sabitledi. Aklı bundan saatler öncesine gitmişti.
...
"Bu olmaz, bu hiç olmaz... Evet bu."
"Jungkook ne olur bırak o zinciri."
"Kes sesini."
Jungkook küçük bir kahkaha atarak, veya gömleğini siyah pantolonunun içine soktu. Uzun siyah saçlarını geriye yatırarak, elindeki en kötü ama en iyi işlev uygulayan zinciri aldı.
"Gel ve şu adamı soyundur."
Yandaki koruma hiç ikiletmeden adamın üzerini ve pantolonunu çıkartarak iç çamaşırına kadar soyundurdu.
"Şimdi dediklerimi yapacaksın."
Önündeki adam başını sallarken, Jungkook sadece gülümsedi.
"Sana vurduğum her anda benim için yalvaracaksın!"
Önündeki adam göz yaşları içinde başını salladı. Canı acıyordu şimdiden.
"Ehh, güzel o zaman."
Jungkook en ince zincirini adamın penisine bağlayarak, sıkıca sıktı.
"Yapma!"
"Kes sesini önümde çocuk gibi ağlama!"
Arkadaki koruma gözlerini kısarak birazdan olacak vahşeti izlemeye hazırlanıyordu.
"Jungkook abi ne olur yapma bana."
Jungkook yalvarış seslerine yıllardır alışık olduğu için tepki vermedi. Şuan tek isteği gebermesiydi.
"Ölmeden önce sana küçük bir hikâye anlatmak istiyorum.."
Dedi, elindeki zinciri sallarken;
"T-tamam..."
Jungkook zincirin ucunu eline bağlayarak, sallamalarını hızlandırdı.
"Bundan yıllar önce küçük bir kral yaşarmış. Bu kral ormanların kralı değil, şehrin kralıymış, bu kral öyle güçlüymüş ki hayatında hiç aşık olmazmış. Kendini öyle sanarmış. Ama gün gelmiş hiç beklemediği bir anda küçük bir güle aşık olmuş. O gül öyle güzelmiş ki, en ufak bir hareketi Kralın canını yakıyormuş. Kral o gülü sevmek istemiş ve güle yaklaşmış... Ne olmuş sonrasında tahmin edebiliyor musun?"
Önündeki adam göz yaşları içinde başını salladı. Şuan tek düşündüğü şey buradan kurtulmaktı..
"Tahmin edemiyorum. Bırak beni ne olursun."
Jungkook zinciri daha sıkı kavrayarak, adamın göğüsüne çarptı soğuk zinciri.
"Ağhh!"
"O güle dokunmak isterken eline dikeni batmış kralın. Ve kral önündeki dikkenlerin hepsini tek tek, koparması lazım.. öyle değil mi?"
Jungkook zinciri adamın yüzüne çarparak son sözlerini tamamladı.
"Ama sen benim Gülümü benden almak ile tehdit ettin."
...
Önündeki adam artık cesete dönüşürken, Jungkook ise kendine gelmişti.
"Jungkook nereye daldın?"
Jungkook Jimin'in saçını geriye yatırarak, alnına küçük bir öpücük kondurdu.
"Beni bekle gülüm. Kralın ve gülün hikâyesini anlatacağım sana."
Jungkook lavaboya ilerlerken, Jimin arkasından bakıyordu.
-Kral mı? Gül mü?
Jimin anlamıyordu ama birazdan öğreneceğini biliyordu.
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHAIN / JİKOOK
Mystery / Thriller(TAMAMLANDI) "Zincirler ile birlikte yakın!" ----------- /Kısa bir kurgudur. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.