7. Bölüm

781 81 7
                                    

Hafta sonu boyunca Seonghwa ile yine görüşememiştik. Sadece beni bara götürüp getirmişti ve barda da beni izlemişti. Onun da çok çalıştığını fark etmiştim. Babasının yanında çok çalışmadığını söylese de günün sonunda yorgunluğu yüzüne vuruyordu. Önceden sarhoş olduğunu düşünmüştüm ama yorgunluktan öldüğü için o halde oluyormuş. Birbirimize karakter olarak çok benzemesek de ikimiz de çok çalışmak konusunda benziyorduk.

Pazartesi günleri her zaman biraz yorgun başlasam da Wooyoung'un önerisiyle kahvaltı yapmak için sözleşmiştik. Erken uyanmaktan nefret etsem de Yunho'yu ve Mingi'yi ikna ettiği için ben de kabul etmiştim. Başta güzel bir mekanda zahmetsiz kahvaltı yaptığım için mutluydum ama sonra hepsi konuşmaya başladı. Her zamanki gibi ortam biraz gürültülüydü. tartışmanın nedeni olan bilgisayar oyunundan sonra Seonghwa ile olan ilişkimden konu açtılar.

Yunho sadece beni desteklediğini söylemekle yetiniyordu. Mingi ise; değiştiğimi, bu kadar kısa sürede Seonghwa'ya sıcak davrandığım için şaşırdığından bahsetti. Bu yorumlar o kadar kötü değildi ama San beklemediğim bir itirafta bulundu. "Seonghwa hyung ile çok farklısınız." Diyerek konuya girdi. Farklı olduğumuzu biliyordum.

"Yanlış anlama hyung. Gerçekten o seni seviyor ama sen kendini geri çekiyorsun. Yani o böyle dedi." Dediğinde tek kaşımı havaya kaldırdım. "Sana mı anlattı rahatsız olduğunu. Biliyorum seni seviyoruma teşekkürler demem biraz odunluktu. Ama yapabileceğim bir şey yok ona da başlarda böyle olduğumu söyledim." Dedim. "Teşekkürler mi dedin?" Diyip gülmeye devam eden Wooyoung'a karşın ifadesizce bakmaya devam ettim.

"San'a anlatması normal rahatsız olduğunu sana da hissettirmiş zaten kızma. En azından ilgi göstermen için gidip gay olduğu halde kızlarla flört etmiyor hyung." Diyip Mingi'ye laf çarpmıştı. Mingi "Çıkmıyorduk o zamanlar ve beni arkadaş olarak görüyordun. Her ilişkiler hakkında konuşulduğunda beni kötülemeyi bırak." Dedi. "Kötülemek mi? Yaptığın şeyleri söyledim sadece." Dediğinde gözlerimi devirdim.

Kavga edecek noktaya gelmelerine artık dur demem gerekiyor gibiydi. "Yunho 4 yıl oldu neredeyse ve hala devam ediyorsun. Onu göremeyecek kadar kördün ve o da senin her seferinde onu reddedişini unutmaya çalışan bir aptal." Dedim. Mingi "Neden aptal ben oluyorum? O zamanlar sevgilim yoktu ve birileriyle flört etmemin neresi yanlış?" Dediğinde cevap verecekken San araya girdi. "Bence sorun o insanları kullanman. Kıskandırmak için böyle bir şey yapmamalıydın. O insanların kalbini kıran bir aptalsın çünkü kötü niyetle yapmamışsın." Dedi Mingi bu lafı ben söylesem muhtemelen bahaneler sıralardı. Kızlara bir şeyler ısmarlayıp arkadaş olduğunu söylerdi ama omuz silkti. "Haklısın aptalcaydı." San'ın sevimlice bakmayı kesmesi gerekiyordu. Wooyoung ilk defa kalbi bu kadar temiz biriyle çıkıyordu.

San "Bu arada Hongjoong hyung konuştuğum şey aramızda kalsın olur mu? Seonghwa hyung size söylediğimi bilse beni öldürür zaten." Dedi. Gülmeye başladım o kadar da sevimli değildi. "Belki ona kalmadan biri öldürür seni." Dediğimde Wooyoung ciddileşip San'a sarılarak "Hyung çocuğu korkutma, sana iyilik yapıyor. Bu kadar odun olmaya devam edersen Seonghwa hyung seni yanlış anlayacak. Birbirinizden uzaklaşmanıza engel olmaya çalışıyoruz." Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Bunu bana onun söylemesi gerekir ki zaten bunu konuşmuştuk da. Yani burada ara bulduğunuz falan yok onun sırrını bana anlatıyorsun. Ama bundan sonra onun sana anlattıkları sende kalsın." Dedim. San başını salladı "Bir daha bu konuda konuşmayacağım söz." Dediğinde gülümsedim tatlıydı işte. "Seni Wooyoung'dan daha çok sevdim." Dedim. Wooyoung kollarını bağladı. "Ben de Seonghwa hyungu daha çok seviyorum." Dedi.

"Teşekkürler Woo. Beni daha çok sevdiğini biliyordum." Diyen sesle arkama döndüm. "Gelmeyeceğim demiştin." Dediğimde gülümsedi. "İşim erken bitti." Diyip San'ın yanındaki sandalyeyi seslice sürükleyip yanıma oturdu. Karşılıklı oturmaya alıştığım için tuhaf gelmişti. "Garsonu çağırayım mı?" Dediğimde başını iki yana salladı. "Yedim öyle geldim. Üniversitedeki kahvaltı daha ucuz sizin gibi zengin değilim ben." Dediğinde gözlerimi devirdim. Ona yemekhaneden yediğini düşünmemiştim dediğim için onu zenginliği yüzünden dışlamışım gibi davranıyordu. "Peki halkın çocuğu bir daha zengin oluşunu yüzüne vurmam." Dedim.

First Love✔|Seongjoong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin