Pizza yemek için gittiğimiz yer çok kalabalıktı. Orada yemek istemediğim için han nehrine yakın yeşillik bir yere gelmiştik. Seonghwa'ya geçmişimi anlatmaya karar verdiğim içindi bu yalnız kalmamız için çabam. Yunho ve Mingi'nin dışında başkasıyla paylaşmamıştım bu konuyu ve nereden başlamalıydım bilmiyordum. Aile yemeği faciasından sonra sırası mıydı emin de değildim.
Aslında bu konuyu konuşmak istememin bir nedeni de Seonghwa'nın ailesi yüzünden üzülmesiydi. Sanki geçmişimi anlatırsam bak daha kötüsü var bu kadar üzülme diyebilirim gibiydi. Bütün kişisel farklılıklarımıza rağmen ikimizin de aileden yana benzediğini de söylemek istiyordum. Çünkü Seonghwa'nın kendini suçladığı ortadaydı. "Seni oraya götürmemeliydim." Diyip durmuştu yol boyu.
Öpüşmemizi bölen güvenliğin de etkisi vardı bence çünkü cama tıklayıp "Ayıp ayıp." Dediğinde anı mahvetmişti. Yaşlı bir amca olduğu için de kızarıp bozarmıştım. Ama Seonghwa adamla kavga edip bize karıştığı için onu şikayet etmekle tehdit etti. Tabi sadece gözünü korkutmak içindi.
Söylenirken pot kırıp başka insanlarla öpüşürken de adamın gelip aynısını yaptığını da söylemişti. O andan itibaren yaşlı adam amcam olmuştu. Wooyoung'un dedikodularının yarısının doğru olduğunu biliyordum ama kurcalayıp canımı sıkmayacaktım.
"Sen iyi misin? Şimdiye pizzanı bitirip benimkini yemeye başlaman gerekiyordu. Ailemin söylediklerini mi kafaya takıyorsun?" Dediğinde gözlerimi devirdim. Ona ailesini umursamadığımı bin defa söylemem gerekiyordu sanırım. "Ailen umrumda değil. Sen üzüldüğün için üzülüyorum. Somurtmayı bırakırsan ikimiz için de iyi olur."
"Peki o zaman. Başka şeylerden konuşalım. Mesela benimle bir eve taşınmak ister misin?" Dediğinde gözlerimi kaçırdım. Eve çıkmak için çok yeni değil miydik? "Olabilir ama bence bunun için daha erken. Çift kişilik yatak alırım böylece rahatca yanımda yatarsın." Başını kaşıyıp "Tabi o da olur." Dedi. Ortamızda duran pizzalardan alıp yemeye devam etti. Tam bağdaş kuramadığı için biraz tuhaf oturuyordu ve gözüme sevimli geliyordu. Bu anı bozmak istemiyordum.
Seonghwa "Yurt dışına çıkmak ister misin? Mesela en beğendiğin şehirde yaşamak?" Diye başka bir konu açtığında omuz silktim. "Güzel olurdu. Bir yaz dördümüz Avrupa turu yapmıştık, güzeldi. Ama yaşamak daha farklı olur tabi." "Muhtemelen özlem çekersin ve yabancı bir ülkede olmanın verdiği yalnızlık da olur." Dediğinde onu başımı sallayarak onayladım.
"Hongjoong mezun olduktan sonra yurtdışına çıkma planlarım vardı. Hatta bunun için para biriktirdim. Babamın yanında çalışarak tabi ama hak ederek aldığım para sonuçta. Her neyse bunu sana söylemeyecektim çünkü sen varken gitmek istemiyordum . Ama babama bağlı kalarak yaşayamam. Onun şirketi için hayatımdan vazgeçmek istemiyorum. Gitmem gerekiyor." Seonghwa bu kadar güzel bakmasa ayrılık konuşması yaptığını düşünürdüm. "Benimle gelir misin?" Dediğinde evet dememek için zor tuttum kendimi.
Aynı eve çıkmak için erken olduğunu düşünmüştüm ama bu farklıydı. Aynıydı tamam ama yeni bir başlangıç yapmak istiyordu ve yanında da beni. Onunla birlikte her yere gidecek kadar seviyorum onu. Gözlerini kaçırıp "İstemezsen anlarım. Sonuçta birbirimizi ne zamandır tanıyoruz ki zaten." Dedi. "Nereye gideceğiz?" Dediğimde yüzündeki şaşkın ifadeyle gülüşümü tutamadım. "Amerika ya da İngiltere daha iyi olur. Ama senin istediğin bir ülke varsa..." lafını keserek "Hayır, yok." Dedim. Seonghwa ortamızda duran pizzaları kenara itip bana yaklaştı. Dudağıma ufak bir öpücük kondurdu sonra da sıkıca sarıldı. "Seni çok seviyorum." Dediğinde "Ben de seni." Diyebilmiştim.
Kendini benimle birlikte arkaya doğru bıraktığında çimlerde yatmaya başladık. Yani ben daha çok Seonghwa'nın üstündeydim. "Zaten bazı üniversitelere başvuru yaptım. Şimdi daha fazlasına yaparım. Yurtdışı sanatçılar için daha iyi hem." Dediğinde gülümsedim ve başımı salladım. "Şarkıları buradan uzaktayken de yapabilirim. Hem orada da ek iş yaparım yine." Dedim. "Ben de çalışırım, tabi başlarda belki zor olacak ama..." "Hallederiz." Dedik ikimiz de aynı anda. Gecenin geri kalanında da hayallerimizden bahsetmeye devam ettik. Ona geçmişimi anlatmaya getirdiğim bu yerde gelecek planlarımız dışında bir şeyden konuşmamıştık. Ve Seonghwa benim ile ailesini açık açık konuşana kadar bu konuyu açmamaya karar verdim.