Eva masanın kenarına bıraktığı raporları tek tek bilgisayara geçirirken saate bir bakış attı.Saat gece yarısını çoktan geçmiş;sabaha doğru geliyordu.Oturduğu sandalyede biraz gerilirken karşısındaki boş sandalye ile göz göze geldi.
O sandalye bir zamanlar genç adama aitti.Birbirleri ile olan ortaklıkları çok eskiye dayanmasa da iyi anlaşırlardı.Eva onunla birlikte takım olmaktan hoşlanıyordu,bu amansız kayıp kalbinde büyük bir hüzüne sebep olmuştu.
"Artık çalışmayı bırakıp eve git Dedektif."dedi amiri ona doğru.Elini genç kadının omzuna babacan bir tavırla koymuş,onu oturduğu sandalyeden kaldırmak için zorluyordu.Eva hafifçe başını sallamış ama bakışlarını hala diğer masadan alamamıştı.
Ancak en sonunda ceketini üstüne giyip kendini binadan dışarı atabilmişti.Soğuk hava suratına doğru çarparken;arkadan topladığı saçları hafifçe hareket etmiş,tokasından sarkan saçları önüne düşmüştü.
Arabasına bindiğinde çantasını yan koltuğa atmış,elleri soğuk direksiyonu bulmuştu.Boğazından kaçan hıçkırık ile birlikte yüzünü direksiyona gömmüştü.Hissettiği sinirle elleri titriyor,direksiyonu sıkıca tutuyordu.İçinde bastıramadığı bu duyguyu nasıl yeneceğini bilmiyordu.
Ortağının ölüm sebebinin kendisinden kaynaklandığını bilmek,çevresindekileri büyük bir karanlığa çektiğini bilmek ona yalnız büyük bir hüzün veriyordu.Yalnızlığına lanetlenmiş olmanın bilincine sonunda varabilmişti.
Kimsenin yakınında durmayarak hem kendini cezalandırmış hem de yanında duranların hayatını bağışlamıştı.Gözyaşlarını elinin tersi ile silerken arabasını çalıştırmış,evine doğru yol almıştı.Yol boyunca radyodan sakin bir şarkı çalmış;pencereden sızan serin hava saçlarını okşamıştı.
Evine girdiğinde ise karanlık oda onu karşıladı.Ayakkabılarını kapının girişinden çıkartıp bir kenara fırlatmış;kendini kanepenin üstüne atıvermişti.O kadar yorgun hissediyordu ki yatağına gidecek gücü dahi yoktu.
Telefonun titreşmesi ile birlikte telefonunu cebinden çıkarmış;gelen mesaja bakmıştı.Başkasının gülebileceği ya da hoşuna gidebilecek bir mesaj iken genç kadın telefonunu odanın bir köşesine doğru fırlatmıştı.
Uzandığı kanepede yan dönerken dizlerini kendine doğru çekmiş,cenin pozisyonuna geçmişti.Ayaklarının ucuna uzanan battaniyeyi üstüne çekerken küçükken hem bu şekilde uyuduğunu hatırladı.Kendini güvende ve bir anlık da olsa huzurlu hissetmişti.
Gözleri yavaşça kapanırken kendini uykuya doğru teslim etti.Uykusu bile güvenli bir sığınak olmasa dahi;kendini uyumaya mecbur hissediyordu.Gözlerini kapattığı anda beliren görüntü ile gözleri tekrar açılırken sessizce bir küfür etmişti.Yüzünü kanepe doğru dönmüş;içinden neden böyle olduğu ile ilgili sayıklıyordu.Ne kadar süre olduğunu belli olmayan bir süre sonunda en sonunda uykusuna yenik düşmüştü.
//
"Bayan Franz!"diye neşe ile bağırdı Gojo Satoru genç kadının elinde duran tatlı paketini görürken.Eva ise oldukça neşeli adamın aksine yorgun bakışlarını ona doğru kaldırmıştı.Aralarındaki bu uçurum oldukça farkediliyordi.
"Bay Satoru."dedi aynı şekilde selam verirken.Paketi karşısında duran adamdan oldukça uzağa koymuş;eline dökülen kahvesi için ise çantasından peçetesini çıkartıyordu.Kendi dikkatsizliğini dert yanarken;bandın arkasındaki mavi gözler dikkatle önünde duran genç kadını izliyordu.
"Sabahın dördünde bana bunun için mesaj atmanız pek doğru olmadı açıkçası."dedi paketi açarken.Gojo ise hafifçe gülümsedi;aralanan paketin arasından bir adet tatlı çaldı.Eva onun bu davranışına yalnızca ufak bir iç çekti.Bu ciddiyetisizliği ve çocuksu tavırları ona diğer kişiyi hatırlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born to Die//Gojo Satoru
FanfictionGojou Satoru x Oc -Rahatsız edici öğeler bulunabilir. (i don't have any character except my Oc)