Bütün öğrenciler dışarıda toplanmış;yarıda kalan turnuvanın bir parçası olarak beyzbol oynamaya karar vermişlerdi.Ara sıra Mai ve Nobara kavga etse de diğerleri bunu önemsemiyor;Yuji ise Todo'nun kardeş imalarından kaçmaya çalışıyordu.Tüm bu ufak krizlere rağmen herkesin keyfi bu sıcak ama bunaltmayan yaz sabahında yerindeydi.
Bir kişi hariç..
Gojo mavi renkli gömleğini uzun zamandır giymediğini farketmişken düğmelerini teker teker ilikliyor;komidinin üstündeki gözlüğüne ise arada bir bakış atıyordu.Yeni duştan çıktığı için ıslak saçları birbirinin arasına girmiş;ensesini nemlendirmişti.Gözlüğünü komidinin üstünden almış;burnundan ileri doğru ittirmişti.Aynada kendine ufak bir bakış attığında uzun zaman sonra dış görünüşünü bu kadar beğenmişti.
Kapıyı hızla kapatırken;kapalı olan karşı kapıya bir süre tereddütle baktı.İçeriden tek bir ses bile gelmiyordu.Üçüncü günün sonunda sesler kesilmiş;yerine ufak mırıldanmalar almıştı.Genç adam birkaç adımla kapının önüne gelmiş;eli ise kapıyı açmak için yeltenmişti.Uzun zaman sonra bu kadar tereddütte kaldığı bir durum olmamıştı.Nasıl bir karşılaşacağı ile artık kestiremediği için kaldırdığı elini geri indirdi.
"Gojo Sensei.."diye bir ses çağırdı onu.Yuji'nin hayat dolu sesi onu kendisine geri getirirken kapıdan birkaç adım geriye gitti ve bir süreliğine olanları düşünmemeye çalıştı.Ellerini cebine atmış;öğrencilerine doğru yürümeye başlamıştı.
"Evet herkes yerini alsın."dedi Gojo ellerini havada çırparken.Tüm öğrenciler yerlerini alırken Utahime ise karşısındaki adamın düşünceli halini farketmişti.Gojo,kendisine atılan merak dolu bakışları farketse de ellerini Megumi'nin omzuna koymuş;oyunu başlatmıştı.
Bir süreliğine verilen arada,Megumi çantasından suyunu çıkarmış;Gojo ise sırtını tellere dayamış;öğrencisini dikkatle izliyordu.Güçsüzlüğünün nedeninin zihniyle alakalı olduğunu,isterse herşeyi yapabilecek kapasitesi olmasına rağmen güvensizliğinin onu bitirdiğini görebiliyordu.Ne de olsa insan ne elde etmek isterse;önce kendine güvenmesi bu yolda atılan en önemli adımlardan biriydi.
"Ne düşünüyorsun böyle?"dedi Utahime sakince.Ancak Gojo sessizce başını sallamıştı.Bu alışkın olunmayan sessizliğinin herkes için garip kaçtığını biliyordu."Yok bir şey."dedi inandırması güç olsa da.Ancak Utahime;Gojo'nun ağzından bir sır öğrenmenin imkansız olduğunu bildiği için sessini çıkarmamış;yalnızca o da başını sallayarak onu onaylamıştı.
"Dediğin gib olsun."dedi sessizce.Birkaç adım atmış ancak aklına gelen başka bir soruyla kafasını geriye çevirmişti."Bu arada;geçen günki kadına ne oldu?"diye sordu merakla.
Gojo elinde tuttuğu su şişesini hafifçe sıkmış;önüne düşen gözlüklerini ise tekrar geriye ittirmişti.Aklına gelen görüntüyü hızla sildi."Ondan çok bir şey çıkacağını sanmıyorum."dedi umursamaz bir tavır takınarak."Ruhu lanetlenmiş;artık tamamen bir lanete dönüşmesine az kalmış.İyi bile dayandığı söylenebilirdi."
"Anlıyorum."dedi Utahime üzgün bir şekilde başını öne eğerken."Çok güzel bir kadındı,yüzünü hala hatırlayabiliyorum.Yazık olmuş."
Gojo sesini çıkarmazken elindeki su şişesini buruşturmuş;karşısında duran çöp şişenine atmıştı.Öğrencilerine ayağa kalkmasını söylemiş;oyuna devam etmeleri gerektiğini belirtmişti.Başını iki yana sallayarak düşüncelerini defetmeye çalıştı.Ne kadar başarılı olduğu bilinmezdi ancak bir süreliğine kimseye hiçbirşey belli edemezdi.Tek güvenebileceği kişinin Nanami olması tek şansıydı.
//
Sıcak yaz akşamı hiç olmadığı kadar bunaltıcıydı.Shoko sırtını duvara dayamış;dudaklarının ucundaki sigarayı yakmak ile yakmamak arasında ufak bir tereddütte kalmıştı.Gojo'nun mavi gözleri gözlüklerinin arkasından arkadaşına kaymıştı."Sigarayı bıraktığını sanıyordum."dedi merakla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born to Die//Gojo Satoru
FanfictionGojou Satoru x Oc -Rahatsız edici öğeler bulunabilir. (i don't have any character except my Oc)