"Beni öldürmeye çalışıyor gibisiniz."dedi Eva elleri dizlerine gidip derin nefes alırken.Karşısındaki lanetli yaratığa tüm kurşunlarını yağdırmış ancak ölmesini bir türlü sağlayamamıştı.Alnından akan terleri görmezden gelerek cebinden başka kurşunlar çıkarmıştı.Silahını tekrar doldururken ona doğru yaklaşan lanete tekrar bir kurşun sıkmış ancak geç kalmıştı.Üstünde hissettiği el bir anda onu yere yapıştırmıştı.
Nefes alması zorlaşırken birden ne yaptığını farketti.Paniklemesinin hiçbir anlamı dahi yoktu.Zaten ölmüş birinin neden tekrar ölmekten korktuğunu anlayamamıştı.
Kapanmış gözlerini bir kez daha aralarken üstünde tepinen lanetli yaratına kısa bir bakış attı.Sıkıntıyla nefesini vermiş ve başını yana çevirerek onu gülümseyerek izleyen adama bakmıştı.
Gojo ise yavaş adımlarla genç kadının yerde uzanan bedenine doğru yaklaştı.Eva'nın bu inanılmaz sakinliği başlangıçta onu dehşete düşürse de çabucak kendine gelmiş dizlerinin üzerine çökerek genç kadının gözlerinin içine bakmıştı.Tek elini kaldırdığında ise lanetli yaratık küçük toz parçalarına bölünmüştü.Ufacık bir hareketini böyle bir sonuçla bitmesi Eva için oldukça ilginçti.
Kendisi yaklaşık üç saattir az önce toz tanelerine dönüşen yaratıkla uğraşmaya çalışsa da,dizlerinin üstüne çökmüş onu sakince izleyen adamın tek bir hamlesi bu şiddete neden açmıştı.Onun ne kadar güçlü olduğunu bu sayede,artık yeterinde anlamıştı.Gojo,herkesten güçlü olduğunu belirtirken yalan söylemiyordu.Gerçekten güçlüydü hem de kimsenin tahmin edemeyeceği kadar sınırsızdı.
Eva gözlerini ona bakan adamdan yavaşça çekti.Derin bir nefes vermiş,sanki kendisi ile konuşuyormuşçasına sormuştu."Bu güce sahip olmak nasıl hissettiriyor?"dedi sakince.
Gojo kolay bir hamle ile dizlerinin üstünden kolayca kalmış,yerde boylu boyunca uzanan kadının kalkması için elini nazikçe uzatmıştı.Ancak Eva,kendisine uzatılan eli görmezden gelerek kendi kendine kalkmayı başarabilmişti.Bu hareketi,Gojo'yu gülümsetse de,genç adam herhangi bir yorumda bulunmaktam vazgeçti.Havada kalan ellerini cebine atmış,biraz daha uzağa giderek sırtını bir ağaca dayamıştı.
"Bilmem."dedi omuzlarını silkerek.Umursamıyor gibi gözükse de gözleri genç kadının üstünde dikkatlice geziniyordu.
Eva ise bu saçma cevaba karşılık gözlerini kısmıştı."Bilmem de ne demek?"dedi gülerken."Yetişkin biri gibi cevap vermek varken neden küçük bir çocuk gibi cevap veriyorsunuz ki?"diye söylendi sessizce.
Gojo,onun bu provake edici cümlesine karşılık vermek istemişti ancak genç kadının ne kadar sakin olduğunu farkedince bu kararından vazgeçmişti.
Birkaç adımla genç kadınn yanına gelmiş,elini onun omzuna koymuştu.Eva,bu ani harekete karşılık bakışlarını hızlıca genç adama doğru çevirmişti."Neler oluyor Bay Satoru?"diye fısıldayı verdi dudaklarının arasından.
Gojo ise gözlerini kapatam bandanının arkasından,güzel kadının yüzünü sessizce inceliyordu.Kendi kendine birşeyler fısıldamış;ancak bu genç kadının kulaklarına erişmemişti.
"Fısıldamak yerine konuşmanızı tercih ederdim."dedi Eva,bakışlarını kaçırarak.Omzunda duran kolu sakince kendinden uzaklaştırmış;diğer yöne doğru hareket etmeye başlamıştı.Silahını beline koymuş;hızlı adımlarla buraya geldikleri binanın içine girmişti.
"Bana yardımcı olmuyorsunuz."dedi kendi kendi.Ancak bunu sesli bir biçimde bilerek söylemiş;arkasından gelen adamın duymasını istemişti.Gojo ise zaten bunu bildiği için elleri cebinde,hala daha rahat bir tavır sergilemişti.
"Biliyorum."dedi daha da sakin tavırlarla genç kadının sinirlerini bozmayı planlarken.
Eva ise ona ufak bir bakış attı.Gojo'nun tahmin ettiğinin aksine sinirlenmemiş,sadece sessiz bakışları genç adamım üstünde dolanmıştı.
"Ne üzücü."dedi genç kadın alayla."Oysaki bana yardım edeceğinizle ilgili atıflarda bulunuyordunuz."diye iç çekti.Kenara fırlattığı çantasını almış;bir taraftan sigarasını bulmaya çalışıyordu.
Gojo bir adım ileri gitse de genç kadın elini havaya kaldırmış;ona,yaklaşmaması için işaret vermişti."Sadece uzak durun Bay Satoru."dedi sigarasını yakarken.
İstediği tek şey,bu gibiymiş gibi dudaklarından dökülürken,Gojo ise onun bu çağrısına saygı duymayı ihmal edememişti.
"Gözüktüğünden daha kötü bir halde gibisin."diye söze başladı genç adam.Ancak,Eva'nın sessiz ama güçlü bakışları,cümlesinin devamını getirmekte,onu ikilemde bırakmıştı.
"Ne söylemek istiyorsanız,cümleye devam edebilirsiniz Bay Satoru."dedi Eva sakince.Duyacaklarından memnun kalmayacağını bilse de,sadece merakından dolayı onu dinlemek istemişti.
Gojo ise durduğu yerde rahatsızca hareketlenmiş olsa da genç kadına bir bakış atmanın,ona zarar vermeyeceğini düşündü.Uzun parmakları,gözlerini bağlayan kumaşın kenarına takılmış;hafifçe aşağıya doğru çekmişti.
Aralanan mavi gözler ile Eva'nın kahverengilikleri ufak ve kısa bir buluşma yaşadı.Genç kadın,buz gibi mavi gözleri aniden görmesiyle birlike vücudu bir soğukluk yayılması bir olmuştu.
"Bu gözlerin göremediği bir şeyin olmadığını mı söylemek istiyorsunuz?"diye sordu Eva.Hissettiği ani korkuyu içinde hissetmeye devam etse de,sesinin titremesine engel olabildi.
"Hayır."diye karşılık verdi Gojo ise.Bakışlarını ondan inatla kaçıran kadına karşılık,o ise çok daha sabırsızdı.Eva'nın bakışlarını üstünde hissetmek,onun bakışlarını kaçırmasıma izin vermek istemiyordu.
"Ne kadar acı içinde olduğunu farketmek için bir kumaş parçasını çıkarmama gerek yok Bayan Franz."dedi gülerek."Sesiniz dahi,ne kadar üzgün olduğunuzu hissettirebiliyor."
Eva kafasını diğer tarafa çevirmiş ancak üzerine dönük olan meraklı bakışın dikkatini çektiğini biliyordu.Başını hafifçe geriye çevirmiş;genç adamın ona olan sessiz bakışlarını üzerinde hissediyordu.
"Üzgünlüğümü başkalarına hissettirmeye sevmem."dedi genç kadın başını bu sefer genç adama çevirerek.Ancak az önceki gözlerin tekrar örtüldüğünü farketti.
Gojo,gözlerini büyük bir hızla saklarken her zamanki sinir bozucu gülümsemesini bu sefer düşüncelerini maskelemek için sarfetmişti.
//
Genç kadının bedenine arkadan sarılan tek bir kol,onu göğsüne doğru çekmişti.Eva,güçlü tutuşun altında,ciğerleri eziliyor gibi hissetmeye başlamıştı.Nefesi yavaşçe kesiliyor,kıpırdamaya çalışsa da kazanmaya mümkünatı olmayan bir çatışmanın içine girmişti.
"Yalnızlığının lanetinden kaçabileceğini mi sandın?"dedi Sukuna kibir dolu gülümseme ile.
Eva'nın saçları gözlerinin önüne düşmüş;bakışları kararmıştı.Parmaklarını,onu tutan kola sıkıca dolamıştı."Bilmiyorum."dedi kısık bir sesle.
Sukuna ise daha da keyifle gülümsedi."Neyi biliyorsun ki?"dedi aşağılayarak."Daha doğrusu.."diye sözüne devam etti kollarını genç kadına daha sıkı dolarken."Bir şey bildiğini mi sanıyorsun,seni zavallı."
"Öyle bir savumam bile yok."diye itiraf etti genç kadın."Kendini savunamam,bilgim olduğunu iddiaa edemem."
Ancak bu umursamaz ses tonu,kibirli adamı daha çok sinirlendirmişti.Beklediği korku dolu cümleler iken kabullenişi bu kadar benimsemiş kadın sinirini bozmuştu.
"Ne oldu?"diye gülümsedi Eva,birden ondan beklenmeyen bir tavırla."Dizlerimin üstüne çöküp ağlamamı mı tercih ederdin?Yalnızca gerçeği kabullenmek ne zamandır bu kadar sinir bozucu oldu senin için?"
"Seni burada öldürebilirim biliyorsun değil mi?"diye sordu Sukuna.Tek eli genç kadının boğazına sarılmış;tırnaklarını ise yumuşacık tene batırmaktan çekinmiyordu.
Gojo oturduğu sandalyede rahatsızca hareket etmiş;elindeki telefonunu bir kenara bırakmıştı.Yatakta kendi kendine sayıklayarak uyuyan kadını sessizce izliyor,söylediklerinin anlamlarını kendince bulmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born to Die//Gojo Satoru
FanfictionGojou Satoru x Oc -Rahatsız edici öğeler bulunabilir. (i don't have any character except my Oc)