Blood and floor

937 79 16
                                    

"Gözlerini aç."

Genç kadın gözlerini aralarken gözlerine giren keskin ışıkla tekrar görüşünü kapatmayı tercih etti.Ancak Lanetlerin Kralı onu bu halde görmek istemiyordu.Memnuniyetsizliği dile getirmek için genç kadının ruhunu tekrar rahatsız etmişti.

"Seninle konuşuyorum kadın."dedi tehditkar sesiyle."Gözlerini aç ve bana bak."

Ancak Eva o anda bunun bir yanılsama belki de eski bir anı olduğunun farkına varmıştı.Gojo'nun da dediği gibi,rüya sandığı her şey aslında yaşadığı anılardı.Belki de günler önce olan bir anı şu anda hatırlıyordu.

"Seni ölümün kıyısından çekip çıkardığım o saçma günü hatırlıyor musun?Seni bir güzel lanetlemiştim.Acı çeken bedenine bir de ruhun eklenmişti."

Eva'nın kahverengi gözleri,Sukuna'nın kırmızılarıyla birleşti.Bileğinde dolaşan parmakları hissediyordu."Tam buralarından kanlar akıyordu.Ölmek için bana yalvarıyordun."

Sukuna dizlerinin üstünde eğilip yerde yatan kadına doğru yaklaştı."Lanetimi destekleyebilmem için eşit bir takasa ihtiyacım vardı.Hiçbir lanet tekniği ile kazanılamayacak bir şeye."

Eva,yüzüne düşen su damlaları ile yağmur yağdığını sansa da başını çevirdiğinde aynanın altında kalan musluğun patlamış olduğunu görmüştü."Ne ironi değil mi?"diye sordu genç kadına."Yolun sonunu hep tuvaletlerde buluyorsun?"

Genç kadın,bedeninin altındaki ıslaklığın kendi vücudundan çıkan kanlar olduğunu uzun bir süre sonra farkedebilmişti.Üzerindeki gömleği kanına bulanmıştı ve üzerinde siyah bir de kumaş vardı.Büyük bir zorlukla elini karnının üstüne götürmüş,kumaşı avcunun içine almıştı.Yüzü kirli fayansa dönüktü.

"Ne olacak şimdi bana?"diye sordu içtenlikle.Sesinde herhangi bir sitem ya da hüzün yoktu.Sadece merakla sormuştu.

"Yaptığımız takası ne çabuk unuttun."dedi gülerek."İstersen bu saçma yolda yürümeye devam et,ya da iğrenç bir lanete dönüş.İkisi de benim ruhumu eğlendirmek için yeterli."

"Nasıl yani ölmeyecek miyim?"dedi genç kadın zorlukla nefes alırken.Ancak derinlerden gelen ses,düşüncelerini açıklamak için onu bastırmıştı.

"Gojo Satoru merhametli mi yoksa acımasız mı anlayamadım."dedi o derin ses."Seni düşünseydi,acı çekmemen için işini hallederdi.Ancak bu rezil fayansların üstünde acı içinde kıvranıyorsun."

Eva gözlerini sımsıkı kaparken acıdan dolayı gözleri yaşlanmıştı.Beline dolanan elleri,gözlerinin içine doğru batan beyaz saçları hatırlamıştı.Genç adamın onu öperken,kollarını onun boynuna doladığı an aklına geldi.Neden böyle bir şey yaşadıklarını bilmese de o an için bu durumu asla sorgulamamıştı.

"Dizlerinin üzerinde bile duramayacak kadar aciz misin?"dedi uzaklardan gelen bir ses ona.

"Kes sesini."dedi genç kadın bedenini fayanların üstünde yuvarlarken.Dirseklerinin üzerinde kalkmış;ancak ağzından aniden çıkan kanlar ile dengesini tekrar kaybetmişti.

Genç kadının kelime seçimleri,lanetlerin efendisini şaşkınlığa sürüklemişti.Ancak Eva,şu an kime,nasıl konuşacağını bilmiyordu."Şu anda ölemem."dedi dişlerinin arasından."En güçlü bile olsa,beni kimsenin öldürmesine izin veremem.Şimdi olmaz."

//

Aynanın karşısındaki kadın tişörtünü çıkarmış göğsünde sarılı olan bandajı değiştirmekle uğraşıyordu.Ellerini eskisi kadar sabit tutamıyordu.Parmakları en ufacık bir harekette bile titriyordu.Hedef aldığı nişanlar tam isabet etmiyor ve çoğunlukla ıskalıyordu.

Born to Die//Gojo SatoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin