Gojo antreman yapan öğrencileri uzaktan izliyor,bir yandan da telefonuyla uğraşıyordu.İtadori'nin azimli davranışlarını içten içe takdir etse de,Goji Satoru her zama tetikte olmaya hazırdı.Onun bu tavırlarda yalnız olmadığını,Nobara ve Megumi'nin de her daim gözlerinin açıkta olduğunu farketmişti.En yakın arkadaşlarını koruyup kollanmaya hazır olsalar da bir mayının üzerinde oturduklarının farkındalardı.
Gojo'nun sakin bakışları,uzakta duran bir tahtanın üzerine oturmuş genç kadına doğru gitti.Cebinden sigarasını çıkarmış;pembe renkli çakmağı ile dudakların ucunda duran sigarayı yakmaya çalışıyordu.Kısa bir uğraş sonucunda nefesiyle birlikte çıkan dumanlar etrafını kaplamıştı.Kollarını dizlerinin üstüne koyarak eğilmiş;güneş gözlüklerinin arkasından antreman yapan öğrencileri izliyordu.
"Manzara izleme alışkanlığın olduğunu bilmiyordum,Gojo."
Derin ve tok ses ile birlikte,genç adamın bakışları yanındaki adama doğru kaydı.Masamichi Yaga,yanında duran adamdan bir karşılık gelene kadar konuşmamayı tercih etmişti.
"İnsan gün geçtikçe yeni alışkanlıklar elde edebiliyor."Genç adam konuşurken bakışlarını öğrencilere çevirmişti.Maki'nin sert bir tekmesiyle yere düşen İtadori'nin tekrar ayağa kalkmasını,ellerini çimin üstüne koymasını dikkatle incelemişti.
"Peki bu alışkanlığını ne zamana kadar sır olarak tutmayı düşünüyorsun?"diye sordu Tokyo Jujutsu Okulunun müdürü.Ancak Gojo o sırada İtadori'ye biraz daha çabalamasını,yoksa çıkışta onu yemeğe götürmeyeceğin söylemişti.
Bakışları bir kez daha sigarasını içen kadına dönmüs ancak bakışlarını hızla geri çekmişti."O önemsiz bir detay.Güçsüz birinin hesabını sormuyorsundur umarım?"
Yaga,derin bir nefes vermiş;müsabaka günü olanları aklından bir kez daha geçirmişti."Benim hafızamı hafife mi alıyorsun,Gojo?"diye sordu bozulurcasına.
Gojo ise kirlenmiş gözlük camlarını bir kez daha temizlemek için çıkarmış;açıkta kalan gözlerini kısmıştı."Asla."dedi ciddi bir ses tonuyla.Gözlüklerini tekrar gözüne takmıştı.Omzuna dokunan el ile birlikte,Yaga'nın güven dolu dokunuşu hissetmişti.
"İleride başımıza bela açmayacağının güvencesini verebilir misin?"diye sordu büyük bir haklılık payıyla.
Gojo başını hafifçe evet anlamında salladı.Ancak omzundaki el biraz da sıkılaşmıştı."O kadını Sukuna'nın lanetlediğini biliyoruz.İtadori en azından işimize yaracak güçlü bir koz."
Genç adam bir kez daha başını sallamış;ancak bu sefer yüzündeki ifadenin her açıdan memnuniyetsiz olduğu belliydi."Yani sorun büyümeden işini bitir mi diyorsun?"
Yaga rahatsız bir şekilde 'evet' diye mırıldanmıştı.Tam o sırada ise genç kadın ikisine dönmüş;gözlüklerini indirerek ikisiyle de göz teması kurarak selam vermişti.Yaga hafifçe bir şekilde gülümseyerek genç kadının selamına karşılık vermiş olsa da Gojo'nun yüzü tepkisizdi.Bakışları öğrencisi İtadori'yi bulmuştu bir kez daha.Genç adamın yüzündeki kararlık,arkadaşlarına olan sadakati ve sevgisini gözlem altında tutuyordu.
"İtadori birkaç defa ne yaptığını unutumuştu."diye söze başladı.Ellerini cebine atmış;başını se bu sefer öne eğmişti.Beyaz saçları,gözlüklerinin arasından kipriklerine değiyordu.Bu durum gözlerinin kırpışmasına neden olmuştu.
"Sukuna bunca yıl ortalıkta yokken,Bayan Franz sence nasıl lanetlendi bir fikrin var mı?"diye sordy Yaga'ya doğru.Ancak Jujutsu Okulunun müdürü,daha cümle kurulur kurulmaz,bakışlarını İtadori'ye doğru yönlendirmişti."Lanet olsun."diye fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born to Die//Gojo Satoru
FanfictionGojou Satoru x Oc -Rahatsız edici öğeler bulunabilir. (i don't have any character except my Oc)