Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
31 Ekim akşamı ve yaşanan herşeyi değişterecekti.Tarihin belki ayıbı olabilecek kadar derine inen bu durum karşısında genç kadın yalnızca sessiszdi.Shibuya istasyonunun merdivenlerine oturmuş olan Eva,aylar sonra sigarasını içmeye başlamıştı.En son bu paketten sigara alan kişiyi düşündükçe içi parçalanıyordu.
"Ne işim var benim burda?"diye mırıldandı kendince.Hiçbir şeyi olmadan burada öylece bekliyordu.Başkaları gibi ne kendini savunacak bir silahı ne de tekniği vardı.Burda olmasının önemini de bilmiyordu.Ancak aklından tek bir neden geçiyordu.Ona karşı kullanılmak.Ancak bundan çok da emin sayılmazdı.Hangi sıfatla,onu kullanabilirdi ki?Gojo için genç kadın çok da büyük bir öneme mi sahipti?Eva,bunun yalnızca bir saçmalıktan ibaret olduğunu düşünüyordu.Ancak yine de ihtimal dahilini göz ardı edemezdi.
En son isteyeceği şey bu olabilirdi.Eğer Geto aptal değilse,Gojo'nun ismi bile geçince genç kadının suratındaki değişimini farkedebilirdi.Kalbine işlenmiş ve söküp atılması bu zor duygular bu güne acıdan başka bir şey getirmemişti.
Beyaz saçlar uzaklardan gözükürken Jogo ve Hanami birbirlerine bakmışlardı.Gojo Satoru'yu durdurmak için ellerinden geleni yapacaklardı.Eva ise sigarasını içmeye devam ediyordu.Sanki bir tiyatro oyunun izleyicisi gibi,dövüşe hazırlananları gözlemliyordu.
Gözlerini bağlayan siyah kuşak çözülürken,Satoru merdivenlerde oturan kadına bakıyordu."Buraya kendi isteğinle mi geldin?"diye sordu sakince.Sinirini belli etmemeye çalışıyordu ancak başarılı olamamıştı.
Buz gibi çıkan sesi,Eva'nın kalbini şimdiden paramparça etmeyi başarmıştı."Evet."dedi inkar etmeyi bile düsünmeden.Açıklama gereği dahi duymuyordu.
"Anladım."dedi Gojo hayal kırıklığıyla.Sesindeki ani değişim ve ağırlık,genç kadını buradan koşarak uzaklaşmaya zorluyordu sanki."Saldırı alanımın içine kapılmamaya çalış.Eğer öyle olursa senin gücündeki birinin yaşayabilecegini sanmıyorum."
Onu küçük görmemeyi de ihmal etmemişti.Eva yalnızca kahverengi gözlerini,uzun zamandır apaçık bir dürüstlük ile bakmak istediği maviliklere odakladı.
Konuşmaları Hanami'nin saldırısıyla bölünmüştü.Savaş apaçık başlamıştı.Gojo'nun saldırılarından dolayı ölen insanların bedenleri bir bir yere düştükçe genç kadın başını öne eğmişti ve öylece bekliyordu.Metronun zemini kana bulanmıştı.Ne kadar basit gözükse de,az önce kalbi atan kişilerin kanlarıydı.
Jogo'nun basit kışkırtmasının bedeli Hanami'nin duvara yapışmış ölü bedeniydi.Eva,mavi gözlerdeki nefreti ve acımasızlığı görünce onun kendisini kaybederse neler yapacağını anlamıştı.
Eva,dünyanın sonuna gelmiş gibi hissediyordu.Kulaklarını kapamış ve önündeki dövüşü izlemeyi bırakmıştı.Bütün ahlaki sorumluluklar,sorgulamalar anlamsızlaşmış bugünün sonunda.Zihni tamamen bir örtüyle kapatılmış gibiydi.Tek bir düşünce bile aklında geçmiyordu.
