Yorum yapmadan geçmeyin lütfen 😘💗💗
♡♡♡Garsonun yanımıza gelip menüleri vermesinden sonra menüye göz gezdirdim. Lüks bir restorant yerine mütevazi bir kafeye gelmiştik. Açıkcası Bayan Luthor'dan buraya gelmesini gerçekten beklemiyordum. Siparişlerimizi verdiğimizde garson gülümseyip yanımızdan ayrıldı. Bakışlarımı Bayan Luthor'a çevirdiğimde bana baktığını fark ettim. Yine yüzünde hiçbir ifade yoktu.
"Evet! Bir yerden başlayayım artık. Öncelikle özel hayatıma insanların burnunu sokmasını sevmediğimi bilmen gerekiyor. İşimde profesyonellik beklerim.. her zaman!. Cv'ni inceledim. Daha önce böyle bir iş tecrüben yok o yüzden elimden geldiğince sana yardımcı olacağım. Şimdi bilmek istediklerini bana sorabilirsin." Deyip dirseklerini masanın üstüne koyup başını ellerinin üstüne koydu. Masaya eğildiği için bir anlık gözlerim dekoltesine kaymış ardından hemen gözlerimi çekmiştim.
"Bana yardımcı olacağınız için teşekkür ederim Bayan Luthor. Sanırım ilk olarak iş dışındaki yaptıklarınızı öğrenmem gerekiyor ve saatlerini. Toplantılarınızı ve iş görüşmelerinizi ayarlamak için." Bayan Luthor yanında duran açtasını eline alıp içinden bir zarf çıkardı. Zarfı masaya koyup bana uzattı.
"Zarfın içinde her şey yazıyor. Uzun konuşmayı sevmem." Bayan Luthor'u gördüğüm ilk andan itibaren güldüğünü hiç görmemiştim. Tebessüm dahi etmemişti. Sorsam sınırı aşmış olur mudum? En fazla terslerdi.
"Bayan Luthor. Özel olmayacaksa bir şey sorabilir miyim?" Bana kafasını salladığında devam ettim. "Hiç güldüğünüzü görmedim. Hatta hiç ifade verdiğinizide görmedim. Neden ifadesizsiniz?" Kaşlarını biraz çatıp arkasına yaslandı.
"Sürekli böyle değilim gülebiliyorum. Dediğim gibi iş yerimde ciddiyim."
"Şuan iş yerinde değiliz ama hala hiç gülmediniz" Birden söylediğim cümleyle kaşlarını iyice çatmıştı. Sanırım onu sinirlendirmiştim.
"Sınırınızı aşmayın Bayan Danvers!" Mahçupça kafamı eğip özür diledim. Garsonun yemeklerimizi getirmesiyle kafamı kaldırdım. Yemeğimi yemeğe başladığım sırada Bayan Luthor yine soğuk ses tonuyla konuşmuştu.
"Seni tanımak istiyorum bana kendinden bahset biraz." Bunu demesini beklemediğim için yediğim boğazıma kaçmış ve bir kaç kere öksürmüştüm. Önüme uzatılan milkshake'le afallasamda alıp bir kaç yudum aldım. Kendime geldiğimde milkshake söylemediğim aklıma geldi. Bana milkshake'ini vermişti.
"İyi misin?" Bayan luthor'a baktığımda yüzü ifadesiz olsada gözlerindeki endişeyi görmüştüm.
"İyiyim Bayan Luthor. Teşekkür ederim. Siz birden sorunca şaşırdım"
"Neden şaşırdın yanlış bir şey söylemedim."
"Hayır! Yanlış olmasından değil. Sizden bu soruyu beklemiyordum sadece. Herneyse." Başımı tabağıma eğip ağzıma bir tane patates attım.
"Eee? Sana kendinden bahsetmeni söylemiştim"
"Ow! Üzgünüm. Pekala. Bir ablam var. Onunla birlikte yaşıyorum. Sporla uğraşıyorum. Sanırım bu kadar. Sradan sıkıcı bir hayatım var."
"Sporla uğraştığın belli olmuyor." Gözlerine bakıp gülümsedim.
"Kazakların ve süveterlerin arkasına saklanıyorum biraz." Deyip gergince gülümsedim.
"Neden ?" Birden ve ciddi sorduğu sorular beni fazlaca geriyordu.
"Bilmiyorum" dedim omuz silkerek. Yemeğine döndüğünde sohbeti uzatmak için bir soru sormaya karar verip düşünmeye başladım. Kalçaları ve ince beli aklıma gelince spor yapıyor mu? diye sorabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deportation {GxG} |supercorp |
Fanfiction"Cat Grant'ın yeni asistanı..." dedim kendi kendime. James kaşlarını çattı. "Cat mi? Hayır hayır. O eski patron. Geçen hafta kanadaya taşındı. Bugün yeni patronla tanışacağız. Sen onun asistanı olacaksın." "Kimse tanımıyor mu bu yeni patronu?" "Hay...